reklamı kapat

POPÜLER

Asus Zenbook UX31E incelemesi

 - Güncelleme: 06 Ocak 2012 16:31

Türkiye’de piyasada olan iki ultrabook, iki inceleme yazısı. Bu ay işimiz çok kolay olmadı. Sonlara doğru söyleyeceklerimizi hiç bekletmeden şimdi söyleyelim çünkü “Acer S3 mü Asus Zenbook mu daha iyi?” sorusunu ne de olsa soracaksınız. “Değişir”. Cevabımız biraz politik gibi görünüyor fakat işin doğrusu bu. Her iki cihaz da donanım olarak birbirine çok yakın zaten. Devasa farklar beklemeyin. Durum böyle olunca iş fiziki özelliklerine, bağlanılabilirliklerine ve fiyat-performans oranlarına kalıyor. Bu durumda da ikisinden hangisinin daha iyi olduğunu her ikisinin de özellikler listelerine bakarak kendiniz görebilirsiniz.

YÜKSEK MALZEME KALİTESİ
13,3 inç ekranlı Asus Zenbook’un kapağı üzerine ışık vurunca parıl parıl parlıyor. İnsanı hipnotize eden incecik halkaların tam ortasında jilet gibi bir Asus logosu oturmuş. Kapakta koyu gri renk hakim. Alüminyum kasası ile sağlam ve açıkçası soğuk görünüyor. Kapağı kaldırdığınızda alüminyum kasanın tonu bir ton açılıyor ve şık bir klavyeyle devasa boyutlardaki touchpad sizi karşılıyor. Tuşlar, bilek bölgesi, tuşsuz mousepad alanı ve ekranın altındaki hoparlör şeridi gerçekten müthiş görünüyor ve birbirlerini tamamlıyor. Cihazın sağ yanında USB 3.0, mini-HDMI ve mini-VGA girişi bulunuyor. Kutu içinden birer adet mini-VGA’yı VGA’ya; USB’yi Ethernet’e çeviren adaptör çıkıyor. Bu bağlantılar için minik bir kılıf bile koymuşlar kutuya. Aynı şekilde, kutudan, bilgisayar için de bir kılıf çıkıyor. Bunlar Asus’a ekstra puan kazandıran özellikler… Sol yanda bir USB girişi daha var ancak bu USB 2.0. Bu girişin yanında 3,5 mm kulaklık girişi ve SD kart kuyucu bulunuyor. Arka tarafta bağlantılar için yer açmayı tercih etmemişler. Kasa, ön tarafa doğru incelen bir tasarımda ve tüm bağlantılar, doğal olarak, en kalın noktada toplanmış. Uzun lafın kısası UX31E, tasarım olarak başarılı bir model. Gönül isterdi ki bu, tasarım daha özgün olsaydı…

INTEL İŞ BAŞINDA
UX31E, iki konfigürasyona sahip. Bize gelen konfigürasyon Intel Core i5 işlemciliydi. 4 GB DDR3 belleğe sahip bilgisayarın harici ekran kartı (diğer ultrabooklarda da olduğu gibi) bulunmuyor. Zenbook’un en büyük artısı ise SSD. 128 GB’lık SSD, bilgisayarın vadettiği, saniyelerle ölçülen başlatma sürelerinin sorumlusu. Cihazın sıfırdan açılması 18-19 saniye kadar sürüyor. Uykudan uyanması ise göz açıp kapayıncaya kadar gerçekleşiyor. Lafın gelişi söylemiyoruz; kelimenin tam anlamıyla göz kırpma anınız kadar zamanda Zenbook uykusundan uyanıyor. Günlük işlerde hiç zorlanmayan UX31E, çoklu görevlerde de teklemiyor. İşlemci ve SSD sayesinde cihazın duraksadığına hiç rastlamadık. 13,3 inçlik ekranın çözünürlüğü 1600×900 piksel. Grafik performansı Intel HD Graphics ailesine emanet olan Asus Zenbook’un zaten multimedya odaklı bir bilgisayar olmadığı ortada. Onun amacı size dışarıdayken iyi vakit geçirtebilmek için gerekli kriterleri yerine getirmek. Çalışmanız gerektiğinde hızlı olup duraksamadan isteklerinizi yerine getirmek ve bu süreyi olabildiğince uzun tutmak. Pil ömrü konusunda harikalar yaratmıyor Zenbook ama en hafif çalışma durumunda sizi 4,5 – 5 saat götürebiliyor. Kendisinden beklenenleri ve yapabileceğini iddia ettiklerini başarıyla yerine getiren cihaz fazlasına karışmıyor; duracağı belli olan yerde duruyor. Beklenmeyen şey ise bu kadarcık bilgisayardan böyle fazla ses çıkabilmesi. Ekranın altındaki şerit boyunca uzanan, Bang & Olufsen ICEpower teknolojili hoparlörler beklenenden iyi ses veriyor. Tabii ki bas derinliğinden yoksun ama yine de odayı dolduracak kadar sesi üretebiliyor olması çok iyi. Böylece Asus’un fark yarattığı noktalara bir tane daha eklenmiş oldu. Ayrıca Asus Zenbook USB’den şarj olan cihazlarınızı kendisi kapalıyken de şarj edebiliyor.

FİYAT-PERFORMANS
Performansı için ne eksik ne de fazla gibi bir yorum yapabileceğimiz Asus’un fiyatı aslında Amerika fiyatıyla düşünürsek gayet uygun ve rekabetçi bir fiyat. 1.099 dolarlık Zenbook ile aynı konfigürasyondaki 13 inçlik MacBook Air’ın Amerika fiyatı 1.299 dolar. Yani gerçekten de Intel’in planladığı gibi düşük maliyetli olduğunu söyleyebiliriz. En azından karşılarına aldıkları en büyük rakiplerinden, aynı konfigürasyonda, ucuz olmayı başarmış. Bu da demek oluyor ki fiyat performans eğrisi doğru bir yerde duruyor; kullanıcısını memnun ediyor. Ancak ülkemizdeki vergilendirme sistemi yüzünden 2.000 seviyesinin üzerine çıktığı için bizde durum değişiyor. Tabii ateş pahası değil belki ama belli seviye kullanıcıları aşacağı aşikar. Ancak kısa başlatma süresine sahip, tatmin edici seviyede donanım özelliklerinde, incecik ve çok hafif kasalı Zenbook, yanınızda taşımaktan hoşlanacağınız bir bilgisayar olmuş.