Black Mirror 4. sezon 3. bölüm “Crocodile” ön incelemesi

Ninsu KAHRAMAN 25 Aralık 2017 21:00 - Güncelleme: 29 Aralık 2017 09:24

Her bölümle biraz daha karanlıklaşan Black Mirror, aradığımız hikayeyi Crocodile ile sunuyor olabilir mi?

Black Mirror bölümleriyle farklı hikayeler arasında yolculuk yapmak şüphesiz çok keyifli. Her yeni hikaye teknolojiyle şekillenirken, bir anda olaylar zinciri tökezliyor ve bir şekilde “hayal gibi” dediğimiz teknolojiler yok edici olabiliyor. Bizi İzlanda’ya götüren Crocodile ise aslında biraz bu sezonun ilk iki bölümüyle yarattığı izlenimi pekiştirme bölümü gibi. Gerçekten kötü olan teknolojinin gelişimi mi yoksa insanlar mı?

Crocodile pek çok kötü kararın birbiri ardına zincirleme gerçekleşmesini konu alıyor. Geçmişinde yaptığı bir hata günümüzde ana karakterin ayağına dolanmasıyla olaylar başlıyor. Aslında bu konu pek çoğumuzun uzak olmadığı bir durum. Geçmişteki yanlış kararlarla yüzleşmek çok da kolay değil. Ancak bu kez durum biraz daha ciddi ve Black Mirror’a yakışacak düzeyde diyelim.

Bu bölüm aynı zamanda günümüzde başta sigorta şirketleri olmak üzere pek çok kişi ve kurumun isteyebileceği bir teknolojiyi barındırıyor. Ancak bu teknolojinin daha gelişme aşamasında olduğunu anlayabiliyoruz zira kullanılan cihaz fazlasıyla büyük ve hantal görünüyor. “Yüksek teknoloji” ürünü olduğunu tasarımına bakarak söylemek çok zor. Ancak yapabildikleri… İşte orada bir durmamız gerekiyor. Cihaz en basit haliyle anılarınızı görselleştirebiliyor. Düşünüp hatırlamaya çalışmanız yeterli. Yanlış hatırlasanız dahi cihaz bunu düzeltebiliyor. İnsan zihninin kendi kendini kandırmasına karşı teknolojik bir yaptırım gibi adeta. Böyle bir cihazı kullanmak ister miydim? O konuda emin değilim.

Bu teknoloji aslında çok da uzak olduğumuz bir konu değil. Bu sebeple bölümün üstlendiği teknoloji ilgi çekici. Ancak günümüzde “rüyaları görselleştirme” üzerine yoğunlaşıyor daha çok araştırmacılar. Bölümü izler izlemez aklıma ilk olarak bu çalışmalar geldi diyebilirim. Tabii prensipte birbirinden tamamen ayrılıyor cihazlar zira dizideki teknolojinin rüyalarla değil gerçeklerle işi var.

Crocodile soğuk kanlılığı sembolize ediyor gibi görünüyor. Teknolojiden çok insana odaklanan bir bölüm olmasıyla da diğerlerinden ayrılıyor. Bu bölümü izlerken sık sık ana karakterin kararlarını sorgulayacak, ne kadar uç seçimlerin yapılabileceğine tanık olacaksınız. Birbirini hiç tanımayan iki insanın hayatının bambaşka bir sebepten dolayı kesişmesiyle farklı sonuçlar doğuran hikaye, insanın iki yönünü de görmenizi sağlayacak. Bölümün sonunda sizi bekleyen sürprizin, kolay kolay üstünüzden atabileceğiniz bir şey olmadığını da belirtmeden geçmeyeyim.

Bunun dışında bölüm İzlanda’nın güzelliğini de gözler önüne sermekten çekinmemiş. Sakin ilerlemesine karşın koltukta sizi gerek bir bölüm Crocodile. Bir timsahın sakinliği ve sabrıyla ilerliyor diyebilirim. Ancak bu sezon aradığımız 1 numaralı bölüm ne yazık ki bu da değil. Çok vurucu bir sonu olmasına karşın yine benzer bir “doğru olanı işaret etme” arayışında dizi. Buna ne ihtiyacı var ne de böyle bir şeye gerek var Black Mirror ismi altında. Yine de siz yutkunmaya hazır olun…