reklamı kapat

POPÜLER

Company of Heroes 2 incelemesi

 - Güncelleme: 07 Aralık 2022 19:34

GEÇMİŞTEN GELEN… ESKİ GÖRKEMLİ GÜNLERİNDEN UZAKTA OLAN GERÇEK ZAMANLI STRATEJİ TÜRÜ ARTIK OLDUKÇA NADİR KARŞIMIZA ÇIKIYOR. COMPANY OF HEROES 2, ORJİNAL OYUNDAN TAM YEDİ YIL SONRA KAPIMIZI ÇALIP ÖZELLİKLE BİZ ESKİ OYUNCULARI ÇOK SEVİNDİRDİ. UZUN ZAMANDIR GÖRMEDİĞİMİZ BİR DOSTA KAVUŞMUŞ GİBİ OLDUK.

1990’lı yıllar PC oyunculuğunun altın yıllarıydı. Özellikle mouse kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte popülerleşen strateji türü Command&Conquer, Dune, Starcraft gibi efsanevi oyunlarla dünyada milyonlarca oyuncunun gözbebeği haline gelmişti. Elbette ki özellikle oyunların büyük bir endüstri haline gelmesi, oyun oynamayı daha basit hale getiren konsolların yaygınlaşması ve aksiyon türünün giderek çok daha kar getiren bir tür olmasıyla birlikte strateji türüne dair gelen oyunların sayısı giderek azalmaya başladı. Elbette ki bu durum, yıllanmış oyuncular için üzücüydü. Total War, Starcraft gibi yapımlar türün bayrağını taşımaya devam ettiler. Şimdi de bir başka efsanenin geçmişten günümüzü tekrar ziyaret edişinin sevincini yaşıyoruz. Company of Heroes 2, orijinal oyunda olduğu gibi İkinci Dünya Savaşı zamanlarında geçen, sonuna kadar saksıyı çalıştırmanızı gerektiren zorlu bir gerçek zamanlı strateji oyunu. Eğer bu satırları okuyanlar arasında yaşı genç olanlar varsa, gözlerini şimdilik Call of Duty’den ayırsınlar ve bu oyuna mutlaka bir göz atsınlar.

DOĞU CEPHESİ’NE HOŞ GELDİNİZ
2006 yılında ilk çıktığında gerçek zamanlı strateji türüne çok sıkı yorumlar getiren ve küçük çaplı devrim yapan Company of Heroes, ikinci oyunda yapısını aynen devam ettiriyor. Alıştığımız gerçek zamanlı strateji oyunlarda genelde kaynak toplamak, bu kaynakları işlemek ve birim üretmekle boğuşmamız gerekirdi. Company of Heroes, daha çok sizin taktik anlayışınıza göre kaynaklar sunuyor. Yönettiğiniz birlikle elinizde tuttuğunuz, stratejik noktalar size kaynak puanları kazandırıyor. Elbette elinizde tuttuğunuz topraklar genişledikçe daha fazla sayıda birime ihtiyaç duyacaksınız. Kısacası ne kadar fazla stratejik nokta, o kadar çok birim mantığıyla, yeni birimler üretebilmek için, yeni topraklara ihtiyaç duyuyorsunuz.

Company of Heroes 2’de, strateji geliştirmenin başlıca kuralı, arazi koşullarını iyi kullanmak. Görev yapıları genelde, elinizdeki birimleri verimli bir şekilde kullanarak harita ele geçirmek üzerine kurulu olduğu için üzerinde ilerlediğiniz arazinin size sunduğu avantaj ya da dezavantajları iyi kullanmanız gerekiyor. Özellikle, siper alabileceğiniz yerler, birimlerinizi saklayabileceğiniz binalar gibi arazi özelliklerini iyi okuyabilmek, başarıya giden yolu kısaltıyor ve oyundan alacağınız keyfi artırıyor. Aynı anda yönetebileceğiniz birimlerin bir sınırı bulunuyor. Bu sınırı yine daha fazla nokta tutarak artırabilirsiniz. Oyunda çatışmalar genelde görüş alanına giren düşmanın kıskaca alınmasıyla yaşanıyor. Bu noktada farklı tipte birimlerinizi nasıl kullanacağınızı kestirebilmek durumundasınız. Hafif piyadeler, arazide hızlıca ilerleyip düşmanı kuşatabiliyor. Bu nedenle keşif birliği olarak onları kullanabilirsiniz. Keskin nişancılarsa savaşın kaderini değiştirebilecek kadar etkili birimler. Onları temiz görüş alanına sahip olan yüksekçe binalara yerleştirebilirseniz işinizi çok kolaylaştıracaklardır. Sıhhiye gibi destek birimlerine ihtiyacınız yüksek olacak. Eğer onları doğru kullanmayı başarabilirseniz, ihtiyaç duyduğunuz kaynak miktarı ciddi anlamda düşecektir.

Arazide karşınıza çıkan düşman noktalarını ele geçirdikçe, savunma ekipman ve silahlarını da ele geçirebiliyorsunuz. Örneğin, bir makineli yuvasının ya da top bataryasının ekibini yok ettiğiniz zaman bu önemli silahları kendi kullanımınıza alabiliyorsunuz. Tabii bunu başarmak kolay değil. Ciddi anlamda ağır bir silah gücüyle savunulan noktalar bulunuyor. Bu noktada tank gibi yüksek maliyetli birimleri kullanabiliyorsunuz. Tahmin edebileceğiniz gibi bu birimler, düşmana ölüm yağdırmak için ideal olsalar da, yüksek maliyetleri onlara ulaşmayı zor bir hale geliyor. Bu birimlere sahip olduğunuz zaman onlara çok iyi bakmalısınız. Bu noktada yine destek birimlerine işiniz düşecek. Sürekli olarak pahalı birimleri kaybedip yeniden ana üsten istemek bir seçenek değil. Yoğun çatışmaların ardından mutlaka onları tamir etmelisiniz ki bunun da size bir maliyeti olacaktır. Kısacası oyun bir maliyet ve birim dengesi arasında gidip geliyor. Eh, strateji oyunları belki de oyun türleri içinde en zor olanıdır. Her anını, her dakikasını planlayarak oynamak zorundasınız.