reklamı kapat

POPÜLER

Donald Trump’ın politikaları otomobil endüstrisinin yönünü değiştirebilir mi?

Trump’ın sert politikaları, Amerikan otomobil endüstrisinin kendine yeni bir rota çizmesine neden olabilir.

Amerika’da seçimlerden beklenmedik bir şekilde galip çıkan Donald Trump, propaganda sürecinin başından beri katı ve net tavırlarıyla birçok kişinin tepkisine maruz kalmıştı. Bu tavrına karşın seçimlerden galip çıkmayı başaran Trump, hiç zaman kaybetmeden projeleri için harekete geçmeye başladı. Propaganda sürecinde özellikle Meksika odaklı negatif söylemleri bulunan Trump, bugün Amerikan otomobil endüstrisinin en önemli markalarıyla bir araya geldi.

Toplantıya FIAT-Chrysler CEO’su Sergio Marchionne, Ford CEO’su Mark Fields ve General Motors CEO’su Mary Barra katıldı. Sektörün ağır toplarıyla yapılan görüşmede özellikle üreticilerin Meksika başta olmak üzere bölge dahilinde açmayı planladıkları üretim tesislerinin ve yatırımların geri çekilmesi, iş gücünün ülke içerisinde kalması konusunda önemli uyarılar ve fikir alışverişi yapıldığı ifade ediliyor. Bölgede katı tutumunun süreceğinin sinyalini veren Trump’ın üreticilerle yaptığı görüşmenin detaylarıyla ilgili henüz resmi bir açıklama yapılmazken markaların bu satır başlıklarına ne derece cevap vereceğiyse şimdiden merak konusu.


Konuyla ilgili resmi adımlar atılmamasına karşın çevrelerce teorilerin şimdiden konuşulmaya başlandığını söyleyebiliriz. Şöyleki, Trump’ın görüştüğü otomobil endüstrisinin dev üreticilerinin Meksika başta olmak üzere Kuzey Amerika’da milyon dolarla ölçülen yatırım planları bulunuyor. Trump’ın başkan seçilmesinin ardından 1,6 milyar dolarlık yatırımının 700 milyon dolarlık kısmını yerli fabrikalara çektiği belirtilen Ford’un bu süreçte hükümete zıt bir tavır takınmayacağı neredeyse kesinlik kazandı. Bu hareketin ardından geçtiğimiz süreçte efsane modeli Bronco‘yu Meksika’da yer alan fabrikada üreteceğini açıklayan markanın bu konuda da geri adım atıp atmayacağı ayrıca merak ediliyor. General Motors tarafında ise bu konuda henüz bir hareketin olmadığını da belirtmekte fayda var.

Gelelim bu politikaların doğuracağı sonuçlar üzerinde çevrelerce konuşulan senaryolara. Öncelikle önümüzde küresel bazda üretim tesislerine sahip, elinde birden fazla marka olan otomobil grupları var. Trump’ın isteği doğrultusunda Kuzey Amerika pazarında üretim anlamında geri adım atması varsayılan markaların Amerika dışında, Avrupa başta olmak üzere diğer pazarlara yönelmesi muhtemel seçenekler arasında. Bu düşünceden hareketle markaların üretim tesisi ve yatırım konusunda yeni pazarlara yöneleceği ifade ediliyor. Bu seçeneklerde, Avrupa pazarına sunulmayan modelleri ileriki süreçte görme şansına da sahip olabileceğimiz anlamına geliyor. Tüm bu ihtimallerin sonuçlarını önümüzdeki günler gösterecek.