reklamı kapat

POPÜLER

For Honor incelemesi

 - Güncelleme: 17 Nisan 2017 17:57

BUNUN SENARYOSU AZ OLMUŞ

Özellikle E3 2016’da gösterilen hikaye videosundan sonra For Honor’a yönelik ciddi bir senaryo beklentisi oluşmuştu. Nasıl oluşmasın ki? Ansızın gelen felaket niteliğindeki bir depremle tüm yaşam alanları darmadağın oluyor ve hem şövalyeler, hem vikingler, hem de samuraylar yok olma tehlikesiyle burunburuna kalıyor. Tükenme noktasındaki bir vikinginbir avuç su bulduğunda yaşadığı heyecan, durumun ne denli kötü olduğunu gözler önüne seriyor. Su değerli tabii, öyle bedavaya yayılıp içmek yok. Bu nimetten yararlanmak isteyen bir samuray ve bir şövalye de ortaya çıkıyor. Bir kaşığı dahi doldurmayacak kadarsu için, üç yiğit amansız bir mücadeleye girişiyor. Kapışma büyüdükçe büyüyor, kişiler gruplara,gruplar ordulara dönüşüyor. O gün yanan kıvılcım,tam 1000 yıl sürecek bir savaşın fitilini ateşliyor.

Harika bir müzik ve leziz dövüş koreografileri ile perçinlenmiş bu videodan sonra elbette oyunun hikaye kısmıyla ilgili beklentilerimiz yükseliyor. Yani tamam, saçmalıkların bizler de farkındayız. Kıyamet gibi bir felaket yaşanmış, içmeye suyun yemeye yemeğin yok, 1000 yıl nasıl savaşıyorsun sen kuzum? Ne ara oturup ürüyorsunuz? O çocukları neyle besliyorsunuz?1000 yıl sürecek bir savaşın sizi kaç kez haritadan silebileceği hakkında ufacık bir fikriniz var mı? Belli ki yok… Ancak bizler de detayları bir kenara bırakıp, destansı bir savaş hikayesi görmeyi beklemiştik sadece. Olmadı, olamadı. For Honor bırakın fena olmayan bir senaryo ile karşımıza çıkmayı, ortalama bir hikaye anlatmaya bile yeltenmiyor. Oyunun tek kişilik senaryo kısmı, “Multiplayer modlar için bilmeniz gerekenler 101” seviyesinden öteye gidemiyor. Tek varlığı oyunun dinamiklerini öğretmek olan, bunu da yapacağınız her hareketi yazılımı sağ olsun ezbere karşılayan bir yapay zeka ile sunan bu hikaye kısmını sevmedik, sevmeyeceğiz. Yine üzdün bizi Ubisoft…

Evet, oyunun tüm yapısal özellikleri multiplayer modlar için tasarlanmış. Ancak bu durum Battlefield için oturaklı bir hikaye beklememize hiçbir zaman engel olmadı öyle değil mi? Bakın Battlefield 1 ile birlikte hem senaryo hem de multiplayerı harmanladıklarında nasıl da mutlu olduk. Ha madem yapmayacaksın, yapacakmışsın gibi gösterme, bizim derdimiz bu. Yoksa amaçladığın çoklu oyuncu deneyimi ve rakipsiz dövüş sistemi ile ilgili bir problemimiz yok. Bugüne kadar deneyimlediklerimizden daha farklı, daha başarılı ve daha tadında bir sistem ortaya koymuşsun. Ortaçağda biriyle kapışmanın nasıl bir hissiyat verebileceğini gösteren belki de en iyi oyun olmuşsun. Bir viking ile bir samurayın dövüşünü mümkün kılman ve bunu adeta tarihte sık sık yaşanmış bir olaymışçasına başarıyla oyuncuya yansıtman bile sana şapka çıkarmamız için yeterli. Ancak o senaryoyu boş geçmeyecektin dostum, bak biz orada takıldık kaldık.