Gran Turismo 5

Faruk AKINCI 03 Ocak 2011 16:00

Gran Turismo 5’i sadece bir ‘oyun’ olarak değerlendirmek hem bu başyapıta, hem de üzerine harcanmış emeğe büyük haksızlık demek. GT5 bir simülasyon oyunu. Tıpkı seneler önce Microsoft’un çıkardığı uçuş simülasyonları gibi ‘gerçeğine en yakın’ olarak tabir edebileceğimiz deneyimi sunuyor bize. 1000’den fazla araç, 26 değişik mekan ve 71 adet pist, değil otomobil yarışlarını sevenleri doyurmak, araba kullanmayı bilmeyen birini teorik olarak ralli pilotu yapmaya yeter de artar bile. Bunun yanında serinin kendi içinde de en fazla yeniliğe sahip olan bölümü bu. Hasar modellemesi, 3D ve PSEye desteği, hava değişimleri, online gibi seride ilk kez gördüğümüz özellikler zaten zengin bir içeriğe sahip olan oyunu tamamen bir klasik haline getirmiş.

3… 2… 1…
GT5’i sadece bir yarış oyunu olarak algılamamalısınız. Zaten bu oyunu alıp da sadece yarış yaparsanız, yapımın çok büyük bir kısmını es geçmiş olursunuz. GT5 bir otomobil külliyatı. Katalogların içinde aklınıza gelecek -ya da gelmeyecek- her marka bulunuyor. Tüm bu otomobiller motor hacimlerine göre sınıflara ayrılmış durumda. Her markanın farklı segmentlerden aracı, bu sınıfların içinde bulunuyor. Oyundaki amacınız seri yarışlara katılarak en tepeye ulaşana kadar sıkı bir kariyerin içine girmek. Ancak bu, NFS ya da Burnout tarzı bir oyun kesinlikle değil. İlk olarak kendinize giriş seviyesi bir araç seçecek, ardından yavaş yavaş kendinize bir kariyer bütçesi oluşturmaya başlayacaksınız. Garajınızda araç biriktikçe, onların tüm detaylarıyla, ayarlarıyla ve hatta temizliğiyle ilgilenmeye başlayacaksınız. Yarışları kazandıkça bütçeniz güçlenecek ve siz sahip olduğunuz araçları modifiye edebilir hale geleceksiniz. Örneğin, bir Audi A3’ün standart haliyle, tarafınızdan modifiye edilmiş hali arasında korkunç farklar var. Modifiye demişken aklınıza diğer yarış oyunlarında olduğu gibi farklı seviyelerdeki performans kitleri gelmesin. Her araca detaylıca uygulayabileceğiniz farklı türlerde birçok ekipman bulunuyor. Çoğu yarış oyununda bir performans kiti satın alır ve yolunuza devam edersiniz. GT5’te amortisörlerden, krank miline, spoilerlardan, jantlara kadar her araca farklı şekillerde uygulanabilecek parçalar bulunuyor. Polyphony’deki arkadaşlar utanmasalar bir de jant takma simülasyonu, lastik değiştirme mini-oyunu yapacaklarmış. Üstelik bu parçalar tek bir tip de değil. Farklı markalar altında bulabileceğiniz tonla yedek parça var. Kariyeriniz boyunca karşılaşacağınız yarışlarda kazandığınız paralarla önce standart olarak satın almış olduğunuz araçları modifiye ediyor, sonra dilerseniz bu araçları satabiliyorsunuz. Zaten oyunun baskın olduğu bir diğer yer de bu ticaret konusu. Ucuza aldığınız bu araçları çok daha performanslı bir hale getirdikten sonra yüksek fiyattan satabiliyorsunuz. Tüm bu araçların bakımını yapmak, onları modifiye etmek büyük keyif. Ardından yarışlar geliyor. GT5 bir yarış oyunu değil dedik ancak oyunun büyük bir kısmını elbette yarışlar oluşturuyor. GT5’in sürüş mekaniklerine söyleyecek hiçbir lafımız yok. Farklı araçların verdikleri tepkiler gerçekten takdire değer. Hepsinin, uygulanan modifikasyonlara göre performansları değişiyor. Yol tutuşlarından, virajları alışlarına, hızlanışlarına kadar tüm değişiklikleri yarışlar sırasında bire bir gözlemleme şansı buluyorsunuz. Elbette ki her yarışa hemen giremiyorsunuz. Önce farklı sınıf araçlarla, ehliyet sınıfınızı yükseltmeniz gerek. Her yarış için gereken farklı ehliyet sınavları bulunuyor. Bu kadar detayın arasında gereken dengeyi yakalayıp başarılı bir kariyer yapmaksa size kalıyor.

DETAYLARDA KAYBOLACAKSINIZ
GT5’in detay seviyesine hayran kalmamak elde değil. Her aracın motor sesi gerçek ve ayrı ayrı kaydedilmiş. Her bir aracın ayrı ayrı modellemesi olabilecek en ince detayına kadar yapılmış. Bu durum oyunun, serideki en büyük yeniliklerinden biri olan hasar modellemesine yansımış. Seride ilk kez araçlar hasar alabiliyor. Aracın hemen hemen her noktası hasar alabiliyor. Motor susabiliyor, lastikler yerinden çıkabiliyor.

ALINMADIK LİSANS YOK
Oyunun diğer yenilikleriyse ciddi anlamda keyif verici unsurlar. Eğer bir PSEye kameranız varsa, bunu takıp oyunda kullanabiliyorsunuz. PSEye takılı olarak oyunu oynarken kafanızı sağa sola çevirdiğiniz zaman (kokpit kamerasındayken) aracın içine bakabiliyorsunuz. Çok zekice. Eğer bir de PSP’niz varsa, GT’nin PSP sürümü içindeki garajdan araç değiş-tokuşu yapma şansınız oluyor. Bunun yanında seriye yeni eklenen hava değişimleri de hem atmosferi, hem de oyun deneyimini bire bir olarak etkilemiş. Yağmurlu ya da karlı havalarda aracınızı ona göre hazırlamanız gerekebiliyor. Bunca detay yetmedi mi? E, o zaman oyunun World Rally Championship, NASCAR ve Super GT lisanslarına sahip olduğunu ve resmi olarak bu yarışların oyun içinde oynanabilir olarak bulunduğunu söylemek gerek.

KONSOL ALDIRACAK OYUN
GT5 tüm o uzun bekleyişlerin hakkını verdi. “Her PS3 sahibinin alması gereken” demeyeceğiz; herkesin bir PS3 ile birlikte edinmesi gereken GT5 oyun tarihinin başyapıtlarından biri olarak tarih sahnesindeki yerini alıyor. Hani, “işçilik” derler ya… Bu oyundaki işçilik gerçekten üst düzeyde. Tüm ayrıntılar, tüm detaylar muazzam bir özenle bir araya getirilmiş. Bu noktaya kadar oyunu almanız için yeteri kadar sebep sunamadıysak GT5’in tamamen Türkçe olarak piyasaya sürülen ilk PlayStation oyunu olduğunu da söyleyelim. Oyunun her saniyesinden büyük keyif aldık. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir başyapıt.

Yarışlara girmeden önce ehliyet sınavlarını vermelisiniz. Bu sınavlar, kimi kolay, kimi zor olan bir dizi testten oluşuyor. Ancak araçları algılamak ve hangi aracın nasıl kullanılacağı ile alakalı fikirler vermesi açısından son derece yararlı.

Her aracı neredeyse baştan aşağı değiştirebiliyorsunuz. Bu sadece görsel olarak gerçekleşen bir şey değil kesinlikle. Aracın performansına direkt olarak etki ediyor. Farklı yarışlar için, farklı modifikasyon seçeneklerine bakmalısınız.

Bu kesinlikle sıradan bir sürüş oyunu değil. O nedenle araçların hangi pistlerde ne tip tepkiler verdiğini öğrenmeden yola çıkmamalısınız. Viraj nasıl alınır, rüzgar koridoru nasıl kullanılır gibi detaylara hakim olmanız gerek.

Tavsiyemiz oyunu Full HD 3D ekranda, iyi bir hoparlör sistemi ve sağlam bir direksiyon setiyle oynamanız. Bizim test sistemimiz Sony Bravia 46 inç 3D TV, Logitech Z5500 hoparlör, buttkicker ve sürüş koltuğu, Logitech G27 direksiyon seti gibi bileşenlere sahip bir yarış simülatörüydü.