reklamı kapat

POPÜLER

Metal Gear Rising: Revengeance incelemesi

 - Güncelleme: 06 Şubat 2014 13:24

Metal Gear Rising: Revengeance-07

OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİ
Metal Gear Solid 2: Sons of Liberty’i oynayanlar Raiden ismini çok iyi hatırlayacaktır. Her ne kadar geniş bir kitle tarafından Snake’siz bir Metal Gear oyunu olduğu için üvey evlat muamelesi görmüş olsa da, bu onun muazzam bir oyun olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Üstelik burun kıvrılan Raiden’ın hikayesi, serinin içindeki en gerçek ve etkileyici yapılardan birisini sunuyorken. Ancak gelen tepkiler o kadar rahatsız edici boyutta oldu ki, Metal Gear Solid 4’e kadar bir daha kendisini görme şansına sahip olamadık. Üstelik karşımıza çıktığında da oynanabilir bir karakter durumunda değildi, yer yer şovunu yapıp ekrandan kayboluyordu.
Metal Gear Rising: Revengeance
Ancak bu yan karakter olma durumu Raiden’a çok yaramıştı ve serinin fanatikleri bir anda kendisini kabulleniverdi. Çünkü o artık bir cyborg ninjaydı ve bu kendisine hayran olmak için fazlasıyla yeterliydi. Önüne çıkan her şeyi saniyeler içinde parçalarına ayıran, kılıcıyla adeta dans eden Raiden, MGS4 oynayan herkeste şöyle bir hissiyat oluşturdu; “Yahu keşke Raiden olsak da önümüze geleni dilimlesek”. İşte Metal Gear Rising: Revengeance bu isteklerin evrene iletilmesi sonucu insanlığa hediye olarak gönderildi. Yaklaşık bir sene önce ilk olarak konsollara çıkan yapım, bu kez PC platformuna taşınarak heyecanlı bekleyişe noktayı koyuyor. Ancak bu inceleme sırasında oyun ilk kez şu an çıkmış gibi bahsedeceğiz kendisinden çünkü PC oyuncularının görüş alanında olmadığından yazılanları ıskalamış olma ihtimalleri var.
Metal Gear Rising: Revengeance-13
Rising ile ilgili söylememiz gereken ilk şey, Metal Gear ile ilgili bildiğiniz hemen her şeyi kafanızdan silmeniz gerektiği olacak. Düşmanların olduğu bölgeye gizlice girmek yok, taktiksel hareket yok, arkadan sinsice saldırılar yok, kamuflaj ve benzeri gizlilik öğeleri yok; yani kısacası Metal Gear Solid serisine ait oynanış dinamiklerin hiçbirisi bu oyunda yok. O yok bu yok peki ne var? Bütün bunların yerine Metal Gear Rising’de bir saniye olsun durmak bilmeyen aksiyon var. Tür olarak rahatlıkla “hack and slash” diyebiliriz anlayacağınız. Yağmurdan boşalırcasına üzerinize yağan düşman askerleri, devasa boss dövüşleri, vahşet seviyesine kayan dövüş dinamikleri ve nefes almaya gerek duymayan bir koşuşturmaca oluşturuyor Rising’in temelini.
Metal Gear Rising: Revengeance
Peki bütün yapımcılık hayatı yavaşlık üzerine kurulu olan Kojima Productions nasıl olacaktı da böyle bir oyunun altından kalkacaktı? Elbette kalkamayacaktı. İşte bu nedenle Hideo Kojima, hikaye örgüsünü kendisi sırtlayarak oyunu, türe daha hakim firmalardan olan Platinum Games’e devretme kararı aldı. Geçmişinde sınırsız aksiyonun kitabını yazmış olan Bayonetta ve vahşet dendiğinde akla gelen ilk oyunlardan olan Mad World gibi iki oyuna sahip olan bu firma, elbette ki Rising için doğru bir tercih olacaktı. Bunun üstüne yapımcı koltuğuna daha önce Devil May Cry, Viewtiful Joe, Vanquish ve Okami gibi oyunlarda çalışmış olan Atsushi Inaba da oturunca kafadaki tüm soru işaretleri giderilmiş oldu. Kojima ve Platinum Games’in ortaklığından ortaya çıkan Rising, kusursuz aksiyon deneyimine işte böyle sahip oldu…