reklamı kapat

POPÜLER

Philips 47PFL6097K/12 incelemesi

 - Güncelleme: 24 Eylül 2012 22:05

Üretimi TP Vision’a devredildiğinden beri Philips televizyonlarda gözle görülür bir değişim söz konusu. Eski tasarım çizgisine bağlı kalarak geliştirilen görünümün haricinde son kullanıcının beklentilerini ve piyasadaki gelişmeleri takip eden yenilikler söz konusu. 6000’in Philips’in orta karar serilerinden olmasından ötürü incelemesini yaptığımız 47PFL6097K/12 daha üst serilerdeki bazı özelliklerden mahrum ama aynı zamanda daha düşük serilere göre de birçok artıya sahip. Philips, giderek incelen LED televizyon yarışında ortalarda bir yerde. Rakipleri arasında daha ince televizyon modelleri var. Bir de çerçeve konusu var. 9000 serisi de dahil Philips bu konuda biraz geride. Ekranı kaplayan çerçevelerin daralması şart. Bu iki fiziksel özellik dışında tasarım için diyebileceğimiz olumsuz bir şey yok. Televizyonun kasasının ön ve yan yüzü ile standı metalden. Arkada ise plastik tercih edilmiş. Philips’in tüketici isteklerini gözettiğini gösterir şeylerden biri de 47PFL6097K/12’de 5 adet HDMI, 3 adet de USB girişine yer vermiş olması. Bu sayede artık sayıları giderek çoğalan cihazları bağlamak bir sorun olmaktan çıkıyor. Televizyonda Philips’in alametifarikalarından Ambilight özelliği de bulunuyor. İki taraflı olarak kasanın sağ ve sol arka kısmında yer alan LED’ler eskiden olduğu gibi şerit halinde değil. Kasanın içine tek tek gömülmüş halde. Bu da görünümü daha şık hale getirmiş tabii ki. Alışık olduğumuz elips şeklindeki uzaktan kumanda yerini düz ve ona kıyasla daha çirkin görünen bir kumandaya bırakmış. Lakin bu kumandayla sınırlı değilsiniz. Philips’in iOS ve Android’e özel My Remote uygulamasını akıllı telefon veya tabletinize indirerek televizyonu kontrol edebiliyorsunuz. Dokunmatik ekranın sağladığı kolaylıkla çok daha eğlenceli bir şekilde ne isterseniz yapabiliyorsunuz.

PASİF 3D GÖZ YORMUYOR
Philips’in görüntü kalitesinin temelini Pixel Plus teknolojisi üzerine geliştirilen Pixel Precise HD ve 600 Hz’lik Perfect Motion Rate teşkil ediyor. Pixel Precise HD, 4 trilyona varan renkle görüntü kalitesini iyileştirici bir etki yapıyor. İçerik izlediğiniz kaynak ne olursa olsun görüntüde az da olsa bir fark yaratmayı başarıyor. Philips’in Perfect Motion Rate olarak kullanmayı tercih ettiği tazeleme hızı 600 Hz değerinde. Yazılımsal olduğu için gerçek 600 Hz etkisi vermiyor ama hareketli sahnelerdeki bulanıklıkların önüne geçmeyi başarıyor. Televizyon, biraz düşük kalan kontrast oranı haricinde ortalama teknik değerlere sahip ve iyi bir görüntü veriyor. Çok zengin ayar seçenekleri yok ama biraz karıştırdığınızda istediğinizi elde etmeniz mümkün. Philips’in Easy 3D Clarity 700 teknolojisi pasif 3D’nin en konforlusu olarak lanse ediliyor. Göz yormayan gözlüklerle üç boyutlu içerikler izlemek keyifli. İki kademeli derinlik ayarı sayesinde gözünüze daha uygun 3D etikisini ayarlayabiliyorsunuz. Gördüklerimizin en iyisi değil ama beklentileri karşılayacak kadar iyi bir 3D deneyimi yaşayabilirisiniz. İki boyutlu görüntüleri üç boyutlu yaparak sanal da olsa bir 3D etkisi yaratmanız da mümkün. Incredible Surround 3D ses teknolojisine de sahip olan televizyondan gelen sesler pek tatmin edici değil açıkçası. Baslar yetersiz, sesi biraz açınca rahatsız etmeye başlıyor. Bu kısmı kapatmadan önce bir durumdan daha söz etmemiz gerek. LED televizyonlarda nadir de olsa karşımıza çıkan bir sorun var, bulutlanma. Ekranın belli bölgelerinde beliren (özellikle de karanlık sahnelerde) bulut görünümlü beyaz alanlardan ne yazık ki incelediğimiz televizyonda da -test ürünü olduğu için olması muhtemel- vardı. Ancak satın aldığınız televizyonda bununla karşılaşmanız düşük bir olasılık.

YENİ KULLANICI ARAYÜZÜ
Philips, nihayet kullanıcı arayüzünü elden geçirmiş ve eskiye kıyasla göze daha hoş gelen bir hale dönüştürmüş. Ancak hala daha eksikleri ve aksayan yönleri var. Siyah üzerine beyaz renklerin ve ikonların hakim olduğu arayüz (televizyonun işlemci gücüyle de alakalı olabilir) inanılmaz yavaş tepki veriyor. Ses açmadan tutun da Net TV uygulamalarında bir şeyler yapmaya kadar bu durum hep aynı. Bir tuşa basıyorsunuz tepki almanız neredeyse bir saniye sürüyor. Özellikle hızlıca bir şeyler yapmaya çalıştığınızda bu daha can sıkıcı oluyor. Televizyonun dahili oynatıcısı artık çok daha zengin format desteğine sahip. Birçok popüler video ve ses dosyasını oynatabiliyorsunuz. Altyazı desteği de nihayet gelmiş ama güncellemelerle elden geçirilmesi gerek. Boyut, konum ve senkronunu ayarlayamadığınız altyazıların kodlama ayarında da sorun var. Türkçe karakterler sorunlu görünüyor veya altyazı hiç görünmüyor. Merak edenler vardır; dahili oynatıcının DTS ses desteği yok. Haricen satın alabileceğiniz kamerayla Skype desteğine kavuşan televizyonda USB kayıt özelliği de mevcut. Gelelim Net TV’ye. Burada pek bir değişiklik yok ne yazık ki. Geçen sene gelen güncellemeyle kalmış. Birkaç yerli uygulama var ama kullanım çok hızlı ve kolay değil. Çok yol alınması lazım. Flash desteksiz internet tarayıcı ise anı kurtarmak için yeterli. USB klavye ve fare bağlanabiliyor olması internet için büyük avantaj. İki kişinin ayrı gözlüklerle tek bir oyun oynayabildiği teknolojiyi de destekleyen televizyon, sonbaharda gelecek güncellemeyle oynattığı içeriği akıllı telefon veya tabletiniz üzerinden, evinizin başka bir yerinden de izleyebilmenize olanak sağlayacak.