reklamı kapat

POPÜLER

Pillars of Eternity incelemesi

Oyun türleri arasında söz RPG’ye geldiğinde konu, “nerede o eski bayramlar” noktasında tıkanır. Kimisi için geçmişe duyulan özlem, kimisi için de romantik bir bakış açısından fazlası olmayan bu duruma siz ne dersiniz bilmeyiz ama, biz bayramlıklarımızı sakladığımız yerden çoktan çıkardık bile.

Old-school dediğimiz, 90’lı yılların rol yapma oyunlarıyla yetişmiş insanlarla, aksiyonu daha bol günümüz oyunlarına aşina kitle arasında amansız bir mücadele veriliyor. Bu öyle destansı bir mücadele ki, bizzat üzerine oyun yapılsa iki taraf da zevkle oynardı muhtemelen. Bir tarafta Baldur’s Gate, Fallout, Planescape Torment ile yoğrulmuş 30’larında bir kitle, diğer tarafta ise Borderlands ve Mass Effect gibi aksiyonu rol yapmasından bol yapımlara gönlünü kaptırmış kanı deli akan bir başka kitle. İkisinin de birbirini anlaması tam olarak mümkün değil. Hadi dinozorlar yine yokluktan yeni oyunları da oynadığından konuya aşinalar. Ancak milenyum insanları hasret çekilen şeyin ne olduğunu anlamakta o kadar zorlanıyorlar ki, Pillars of Eternity’nin yarattığı heyecan kasırgasına bir türlü anlam veremiyorlar.