reklamı kapat

POPÜLER

Samsung Galaxy S8 incelemesi

 - Güncelleme: 02 Mayıs 2017 20:19

SONSUZ EKRAN

Söze ilk bakışta dikkat çeken detaylarla başlamak gerekirse, Samsung Galaxy S8 ile beraber seride ciddi tasarım değişiklikleri bulunuyor. Dışarıdan bakıldığında standart dikdörtgen yeni bir cihaz gibi görünse de detaylarda ve ekran açıldığında asıl fark ortaya çıkıyor. Öncelikle şunu söyleyelim; Samsung, Galaxy S8 ile beraber düz ekran tasarımlı Galaxy S’leri hayatından tamamen çıkardı. Galaxy S8 de Galaxy S8+ da artık Edge ekrana sahip. Edge ekranı olmayan bir Galaxy S cihazı ilerde görür müyüz bilemiyoruz ancak belli ki Samsung, kullanıcıların Edge ekrana olan ilgisinin ardından “düz” bir cihaza artık ihtiyaç duymuyor. Doğal olarak kenarlara doğru kavisli ekran ve arka gövdede de kenarlara yaklaştıkça hafif kavislenen tasarım çizgisiyle Galaxy S8 çok şık görünüyor. Öyle ki cihazdaki derinliği fark etmek için ekranı açmanıza dahi gerek yok. Bu noktada eklemekte fayda var Samsung Galaxy S8’ler Türkiye’de Gece Siyahı, Orkide Grisi ve Altın Sarısı olmak üzere üç farklı renk seçeneğine sahip. Biz bu cihazlardan Gece Siyahı olanı inceledik ve açıkçası aralarında tasarımın hakkını en iyi veren cihaz olduğunu düşünüyoruz. Öte yandan bu üç farklı renk seçeneğinin bir ortak noktası var; o da ön panelde siyah renk tercihi. Bunun sebebine birazdan değineceğiz ancak biraz daha değişen ufak tefek detaylardan bahsedelim.


Samsung Galaxy S8’i elinize aldığınız ilk an fark edeceğiniz şeylerden biri ana ekran tuşunun artık olmayışı, en azından fiziksel olarak. Samsung ana ekran tuşunu ekranın altına gizlemiş, çok da güzel yapmış. Böylelikle cihazın ön yüzünde kesintisiz ve pürüzsüz bir tasarım elde edilmiş. Ancak Samsung bu güzel görüntüyü elde edebilmek için bazı fedakarlıklarda da bulunmak zorunda kalmış. İlk olarak şunu söyleyelim, ana ekran tuşu temel işlevlerini gayet başarılı şekilde yerine getiriyor.


Ekrana baskı yaptığınızda harekete geçen tuş, titreşimli geri bildirim yolluyor. Ancak artık parmak izi okuyamıyor. Ne yazık ki Samsung, parmak izi okuyucuyu bazı rakipleri gibi gövdenin arkasına, kameranın yanına taşımış; üstelik yeri de sorunlu. Açıkçası çok tercih ettiğimiz bir tasarım detayı değil, ancak Samsung’un ince kenarlı gövdesi Sony gibi gövde kenarına parmak izi sensörü yerleştirmesine izin vermediği için mecburen geriye arka gövde kalıyor. Telefon eldeyken ergonomik bir kullanım sunsa da, masadayken parmak izi sensörü ulaşılamaz oluyor haliyle. Öte yandan Samsung bu konuda kullanıcıları parmak izine mahkum bırakmayacak farklı güvenlik önlemleri de sunuyor ancak bunlara yazının devamında değineceğiz.


Başta da dediğimiz gibi Samsung hem tasarım, hem donanım, hem de yazılım olarak ciddi değişimler gerçekleştirmiş. Bu sebeple tasarım kısmını kolay kolay kenara alamıyoruz. Hazır arka gövde tasarımından bahsetmişken sunu da belirtelim, kamera çıkıntısı tamamen giderilmiş, bütün bir tasarım elde edilmiş. Cihaz hem önden, hem de arkadan çok şık görünüyor ve elinize aldığınız anda dikkatleri üstüne çekiyor. Gelelim tasarımın asıl değiştiği noktaya: Ekran. Samsung’un sınırları kaldırarak Sonsuz Ekran olarak adlandırdığı “çerçevesiz” ekran tasarımı için önce şunu kabul edelim ki bu ekran çerçevesiz değil. Hatta gayet çerçeveli, ancak ince çerçeveli. Bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyoruz çünkü LOG ofisinden bir de Xiaomi Mi Mix geçti ve Mi Mix’in sadece alt kısmında ince bir şerit halinde panel yer almıyordu. Üst kısmı ise tamamen ekrandı. Yani hem alttan hem de üstten çerçevelerle sınırlandırılmamıştı. Kenarlarda da elbette çerçeve yoktu.

Elimizde böyle etkileyici bir örnek varken, Samsung Galaxy S8’e “çerçevesiz” demek açıkçası haksızlık olur. Ancak 18,5:9 ekran oranıyla fazlasıyla etkileyici diyebiliriz.

Ekran kapalıyken ön gövdede tercih edilen siyah çerçeve sayesinde cihazın tamamı “ekranmış” gibi görünüyor. Bu sebeple diğer modellerde de siyah tercihini çok doğru buluyoruz. Zira farklı bir renge geçiş olduğunda çerçeve hissi çok da güçlü oluyor. Gövde boyutlarını sabit tutarak daha büyük cihaz etkisi yaratılmış ancak halihazırda Galaxy S8 zaten oldukça büyük bir cihaz. Galaxy S8’in ekranı 5,8 inç boyutunda. Galaxy S8+ ise 6,2 inçle sınırları zorlamış. Küçük ekranlı telefonlara alışıksanız, Galaxy S8 size dev gibi gelebilir. 18,5:9 ekran boyutu da kullanımı kolaylaştıran bir detay değil. Tek elle cihazı kullanmak bir parça zorlaşmış diyebiliriz. Öte yandan Galaxy S8’in ekranı her zamanki gibi çok etkileyici. Quad HD+ ekranın sunduğu renkler ve canlılık takdire şayan. İyiden iyiye büyümüş olan ekranda bir şeyler izlemek de haliyle şimdi hiç olmadığı kadar keyifli.


Ancak burada bir es vermemiz lazım. 18,5:9 ekran boyutu alışılmış uygulama formatlarının üstünde. Bu sebeple YouTube’da video açtığınızda ya da Netflix’te bir dizi izlemeye başladığınızda ekranın standart ekran boyutlarına geldiğini fark edeceksiniz. Bu noktada tabii ki böylesine büyük bir ekran tüm esprisini yitiriyor. Ancak merak etmeyin, Samsung bunu yazılımla çözmüş. YouTube’da direkt olarak “tam ekran” yapmak için ayrıca bir seçenek ekranınızda beliriyor ve cihaz otomatik olarak görüntüyü kırpıp boyutlandırmayı yapıyor. Ancak üçüncü parti uygulamalarda işler biraz zahmetli. Uygulamayı açtıktan sonra açık uygulamaları gösteren ekrana gitmeniz ve orada beliren “sığdırma” seçeneğine tıklamanız gerekiyor. Uygulama dikey ya da yatay fark etmeksizin 18,5:9 ekran boyutlarına göre yeniden ayarlanıyor. Böylelikle sorun da ortadan kalkmış oluyor. Peki bu kullanım şekli kullanıcı dostu mu? Hayır değil. Aynı şekilde Ayarlar > Ekran > Tam Ekran Uygulamalar’dan da uygulamalarınızı tam ekran olacak şekilde yeniden boyutlandırabilirsiniz.

Öte yandan cihazı test ederken YouTube, Netflix gibi uygulamaların ya da oyunların yanı sıra bir de PDF’ler üzerinde nasıl oluyor bu sığdırma işlemi deneyelim dedik. Ancak ne yazık ki PDF dosyaları sığdırma çabalarımız hep hatayla sonuçlandı. Cihaz direkt olarak uygulamayı kapattı. Bu hatanın bir an önce düzeltilmesi gerekiyor. Zira dev ekranda sinir bozucu çerçevelerle (altta ve üstte oluşan siyah bantlar) uzun okumalar yapmak keyifli değil.


Gelelim önceki nesilden devam eden özelliklere. Yazının başında değindiğimiz gibi Galaxy S8 ile beraber artık Galaxy S serisi Edge kenarlarla geliyor. Doğal olarak Edge ekran özelliklerini de beraberinde getiriyor. Bu noktada önceki nesle ekleyecek çok bir detayımız yok. Sık kullandığınız kişiler ve uygulamalar burada olduğu gibi yerini alıyor. Özellikle değinmek istediğimiz, Galaxy Note7’de de çok sevdiğimiz GIF oluşturma kısayolunun burada da yer alması. Akıllı seçim ekranından dikdörtgen ve oval olarak ekran görüntüsü alabileceğiniz gibi GIF de oluşturabilirsiniz. Oldukça eğlenceli bir özellik olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan ekran görüntüsü aldığınız görseller üstündeki metinleri de yazılı olarak çıkarıp panoya kopyalayabildiğini ekleyelim. Bir diğer özellik ise Her Zaman Açık ekran. Bildirimleri, saati, tarihi ve pil durumunu her zaman ekranda görmenizi sağlayan bu özellik hala parlaklık ayarı açısından fazla dikkat çekici durumda. Özellikle karanlık bir ortamda ışıl ışıl parlıyor, amacına biraz ters düşüyor.


Tasarımla ilgili birkaç detaydan daha bahsetmek gerekirse cihazın gövdesinde Gorilla Glass 5 kullanılmış. Bu da Galaxy S8’i çizilme ve darbelere karşı daha dayanıklı hale getiriyor. Ayrıca cihazda IP68 sertifikası da yer alıyor. Suya ve toza karşı da dayanıklı olan cihazla tatsız kazalar da dert olmaktan çıkıyor.

DEVAMI ▼