The Sims 4 incelemesi

Çıktığı günden bu yana “Kadın oyunu” olarak nitelendirilen ancak oyunlarla ilgisi olan herkesin bir şekilde mutlaka bulaşmış olduğu The Sims, yeni bir bağımlılığa başlangıç yapıyor. Fakat bu kez işler eskisi kadar yoluna gitmiyor gibi

Kabul edin, ne zaman bir kadınla tanışsanız ve oyun oynamaktan keyif aldığını öğrenseniz verdiğiniz tepki; “Ah, The Sims oynuyorsun sanırım” oluyor. Neden olduğu bilinmese de, oyun oynayan her kadının sadece The Sims oynadığı algısı yerleşti beyinlere. İşin ilginç yanı ise, The Sims oynayan pek çok erkeğin sanki utanılacak bir şey yapmıyormuşçasına bunu inkar etmeye çalışmaları. Zorlama bir bakış açısıyla bu duruma seksist bir anlam dahi yükleyebilirsiniz. Trenden keçiye, temizlik arabalarından ameliyata her şeyin simülasyonunu rahatlıkla oynayan insanlar, konu yaşam simülasyonuna gelince bir anda ayıplanma korkusu yaşar hale geliyor. Kabul edelim, 2000 yılından beri hayatımızda olan The Sims’i o veya bu şekilde hepimiz oynadık, oynuyoruz ve oynamaya da devam edeceğiz. Son kısım biraz sallantıda tabii çünkü gelecek zamanı derinden etkileyecek yanlışlar bizleri karşılıyor.