reklamı kapat

POPÜLER

The Witness incelemesi

The Witness ismi Şubat ayı içinde gözünüzden kaçtı mı? Bu oldukça mümkün. Her yerinden poligon fırlayan, bütçesiyle dağı taşı deviren oyunların arasında özel dikkat göstermedikçe kaybolması işten bile değil. Bu incelemenin yegane kaygısı, bakmanız gereken yere parmak uzatmak olacak.

Bu dünyada sektörü değiştiren, gidişatı kökünden sarsan çok az oyun vardır. Mario, Doom ya da Half-Life gibi… Bu oyunlar sadece çok iyi değildir, Fransız Devrimi etkisiyle yeni bir çağ başlatır. Bildiğiniz üzere şu an Indie oyun çağını yaşıyoruz. İşte bu çağın başlamasını sağlayan, tüm bildiklerimizi unutturan oyun da Braid olmuştu. Braid öyle bir oyundu ki, çok güzel bir fikre sahip olmasına rağmen evinde patlamış mısır yemeye devam eden insanlara umut ışığı oldu. “Küçük bir oyun olabilir fakat denenmemiş bir fikrim var” diyenlerin cesaret kaynağı oldu. Sürekli olarak devam oyunlarıyla, yeniden yapımlarla kendisini tüketen oyun sektörüne akciğer nakli yaptı, sektör yeniden nefes almaya başladı. İşte şu an incelemesini okumakta olduğunuz The Witness, bu değişimin altına imza atan Jonathan Blow’un yeni projesi olma özelliğini taşıyor. Neden bu kadar heyecanlandığımızı şimdi anladınız mı?