reklamı kapat

POPÜLER

Transformers Fall of Cybertron incelemesi


DÜNYAYA VARMADAN ÖNCE
Tahmin edebileceğiniz gibi kontrol ettiğiniz her robotun kendine has değişik özellikleri bulunuyor. Oynadığınız görev içerisinde bu güçlere farklı şekillerde ihtiyacınız oluyor. Örneğin, Jazz’ın bir filika kancası bulunuyor. Jazz bununla normal şartlarda ulaşamayacağı yerlere tırmanabiliyor. Bazı küçük düşmanlarını kendine çekebiliyor ya da çekip fırlatabiliyor. Grimlock ise bir dinazora dönüşebiliyor ancak diğer Autobotların aksine Grimlock istediği anda dönüşüm yapamıyor. Grimlock’ın dinazora dönüşmesi için öncelikle “öfkelenmesi” gerekiyor. Çünkü Grimlock dönüştüğü zaman düşmanlarına korkunç derecede zarar verebiliyor ki istediğiniz zaman bu gücü kullanabiliyor olsaydınız oyun biraz fazla kolay olabilirdi. Ama biz en çok Optimus Prime’ın gücünü sevdik. Optimus, Metroplex adlı devasa (neredeyse koca bir şehir büyüklüğünde) olan Autobot’u kullanabiliyor. Metroplex’i Transformers çizgi filmlerini izlemiş olanlar hatırlayacaklardır: Autobotlar, Metroplex’i bir nevi üs gibi kullanabiliyor ve tamir, cephane doldurma gibi işleri Metroplex’in sağladığı güvenli alan içerisinde gerçekleştirebiliyor. Yine, Metroplex’in bu özelliklerini oyun içerisinde de kullanabiliyorsunuz. Bu tip alternatif güçleri görevler içerisinde kullandıkça, oyunun size sağlamış olduğu esnekliğin de daha rahat farkına varıyorsunuz. Böylece oyun içindeki çizgisellik oldukça kırılmış oluyor.

İKİ ROBOTUN SESİ VAR
Oyunun bir diğer güzelliğiyse tüm hikayeyi bir arkadaşınızla birlikte co-op olarak oynayabiliyor olmanız. Yine ana hikayeyi bitirdikten sonra, multiplayer seçeneklere dalabiliyorsunuz. Seçenek olarak yeni bir şey sunmasa da, farklı özelliklerdeki robotlarla birlikte savaşıyor olmak cidden çok eğlenceli. Robotların farklı özellikleri, diğer multiplayer oyunlardaki sınıf sistemine denk geliyor ve takım kurduğunuz zaman sizi dengeli bir ekip kurmaya zorluyor. Hem co-op hem de kapışma olan modları çok çok beğendik. Tüm bunlara karşın tek kişilik hikayenin işlenişi bizi hayal kırıklığına uğrattı. Ara sahneler ve oynanış arasındaki bağ epeyce kopuk ve görevleri yaparken hikayenin ilerlediğini pek hissedemiyorsunuz. Açıkçası ara sahneleri izlemek bazen görevleri yapmaktan daha eğlenceli gelebiliyor ki bu yapımcıların hikaye anlatımındaki odağı ve dengeyi kaçırdıklarını işaret ediyor bize.

İYİLER HER ZAMAN KAZANAMAZ
Fall of Cybertron’a epeyce emek verildiği belli; oyuna uğraşılmamış dersek yapımcıların verdiği emeğe haksızlık etmiş oluruz. Hele ki robotların özelliklerine ve Transformers dünyasına çok çalışılmış. Eğer Transformers lore’unu sevenlerdenseniz, kesinlikle oyunu denemenizi öneririz. Ancak oyunun birtakım ciddi hataları var ve oyunu genel olarak vasata yaklaştırıyor tüm bu eksiklikler. Belki de oyunun çıkış tarihi birkaç ay kadar ertelense, ortaya çok daha iyi bir oyun çıkabilirmiş ancak bu haliyle oyunu sadece en sıkı hayranlara önerebiliyoruz.