reklamı kapat

POPÜLER

UFC Personal Trainer incelemesi

 - Güncelleme: 16 Eylül 2011 12:29

Dövüş filmlerindeki antrenman sahnelerini bire bir yaşamayı kim istemez? Zaten çoğumuzun spor salonuna yazılma sebebi de o havayı yakalamak değil midir? Ya da gelin işin başka bir tarafından bakalım: Dövüş sporlarını takip eder misiniz? O kocaman adamların nasıl bu kadar dayanıklı hale geldiklerini ve nasıl bir antrenman programı uyguladıklarını merak ediyor musunuz? Son yıllarda iyiden iyiye en popüler dövüş sporu olmaya başlayan MMA (Mixed Martial Arts) ustalarını ve antrenörlerini bir araya getiren UFC Personal Trainer ile çok sıkı bir MMA eğitimine girebilir ve kondisyon, güç egzersizlerini eğlenerek yapabilirsiniz. Oyunun uyguladığı program hayli yoğun ve sıkı, o nedenle bunu bir oyundan çok etkileşimli idman yazılımı olarak da değerlendirme şansımız var. Ancak burada bizim işimiz bir idman programını değil, bir oyun olarak UFC Personal Trainer’ı değerlendirmek. Bakalım oyun teknik olarak nasıl çalışıyor; eğlenceli mi ve uzun ömürlü mü ya da en önemlisi, amacınıza ulaşmanızı sağlayıp paranızın karşılığını veriyor mu? Kısacası tüm vaatler gerçekleşiyor mu?

DÖVÜŞ ZAMANI
UFC Personal Trainer genel olarak idman programlarına bölünmüş durumda. Oyundaki antrenörlerin görünüm ve sesleri tamamen gerçek. Geliştiriciler direkt lisanslı ve ünlü UFC antrenörleriyle çalışmış. Antrenörler oyunun yapımcılarına sadece içerik anlamında değil, sesleriyle de yardımcı olmuş. Ama elbette oyunun içindeki tüm idman programlarının bu antrenörler tarafından yazıldığını tahmin etmek zor değil. Öncelikle idman programınızı, kilonuzu ve vücut özelliklerinizi seçiyorsunuz. Ardından ısınma hareketleriyle çalışmaya başlıyorsunuz. Oyun, Xbox 360 sürümünde direkt Kinect desteğiyle geliyor ve gayet iyi çalıştığını söyleyebiliriz. Ancak biz oyunu ağırlıklı olarak PlayStation 3 ve Move ikilisiyle oynadık. Oyunu ister iki, ister tek Move cihazıyla oynama şansınız var ancak biz iki adet Move cihazı bulundurmanızı tavsiye ediyoruz. Zira birini elinizle tutarken, birini de bacağınıza sarmanız gerekebiliyor. “Move cihazını bacağıma nasıl saracağım?” diye dertlenmenize hiç gerek yok çünkü oyunun içinden bunu yapabilmeniz için bir aparat çıkıyor. Bu aparat bezden yapılmış ve bacağınızın kalınlığına göre ayarlanıyor. Oyun teknik anlamda vücudunuzu iki parça olarak görüyor ve idman programlarındaki hareketler buna göre çalışıyor. Isınma hareketlerinde mutlaka hem alt bölgeyi hem de üst bölgeyi ayrı ayrı ısıtmanız gerekiyor. Tüm bunları ekrandaki antrenörün verdiği talimatlara göre yapıyorsunuz. PS Eye da (PlayStation kamerası) sizi takip ettiği için doğru yapıp yapmadığınızı oyun otomatik olarak görüyor. İdmanların setlerini ve tekrarları tamamen sizin performansınıza göre belirleniyor ancak hareketleri mutlaka antrenörün verdiği hızda yapmalısınız aksi takdirde ilerleme kaydedemezsiniz. Oyunda şınav, mekik ve hepimizin aşina olduğu geleneksel ısınma hareketlerinin yanında kum torbası ve hız torbası gibi antrenmanlar da bulunuyor. Bunların temposu ve sıklığı siz oyunda ilerledikçe değişiyor. Açıkçası kulağa gayet iyi gelse de idman programlarındaki hareketlerin çoğu birbirini fena halde tekrar ediyor. Sonuçta amacımız oyun ve sporu birleştirmek ancak oyun idman çeşitliliği sunmakta o kadar kısır kalıyor ki bir süre sonra kaçınılmaz olarak sıkılıyorsunuz. Oyunda ikili antrenman seçeneği de olmadığından tek başınıza çalışmak zorundasınız ve bu durum bir süre sonra fena halde tekdüze gelmeye başlıyor. Diğer yandan oyunun teknik anlamda sorunları da yok değil. Keşke tek sorun idman çeşitliliğinin az oluşu olsaydı ancak maalesef UFC Personal Trainer bazı hareketlerinizi algılamakta güçlük çekiyor hatta bazen sırf bu yüzden bazı idmanları baştan almak zorunda kalabiliyorsunuz. Ancak bu konuda daha detaylı bilgi vermeden önce oyunun en büyük kusurundan bahsetmek istiyoruz.

KUM TORBASINI GETİRİN
Oyun boyunca iletişime geçtiğiniz tek kişi antrenörünüz ve maalesef hemen hepsi bir oyun karakteri olarak fena halde zayıflar. Bir antrenörün en önemli görevi, çalışan kişiyi motive etmek ve dikkatinin dağılmamasını sağlamaktır. Her bir antrenör için o kadar az ses kaydı alınmış ki aynı sözleri tek bir set içinde bile 10 defa duyduğunuz oluyor. Başınızda sürekli aynı şeyleri tekrarlayan bir kukla varmış gibi hissediyorsunuz. Diğer yandan dublaj kalitesi de bir o kadar kötü. Bizce oyunun en çok özen gösterilmesi gereken yanı bu olmalıydı. Antrenörünüz sizi motive edecek sözler söylemeli ve ağzı iyi laf yapmalıydı. Mesela setlerin sonuna doğru zorlandığımız tekrarlarda çok sıkı sözler söyleyerek enerjimizi daha verimli kullanmamızı sağlayabilirdi ama maalesef UFC antrenörleri bu konuda pek de iyi işler çıkaramamışlar. Sesler zayıf, metinler daha da zayıf ve bu sayede oyun oynama isteğiniz de bir hayli zayıf kalıyor. Bu anlamda ortaya çok çok daha iyi bir iş çıkarılmasını beklerdik. Çünkü fikir iyi, işleniş kötü…

YAT! 50 ŞINAV!
İşin bir de teknik aksaklıklar kısmı var tabii ki… Özellikle oyunun Move sürümünde teknik sıkıntılar had safhada. Bu Move’un kötü bir cihaz olmasından değil, oyunun iyi optimize edilememiş olmasından kaynaklanan bir durum. Sistem özellikle belden altınızı doğru bir şekilde anlamakta sıkıntılar yaşıyor. Mekik çekerken kamera sizi göremeyebiliyor. Teknik aksaklıkların en az yaşanması gereken oyun belki de UFC Personal Trainer’dır zira oynarken çok ciddi bir efor harcıyorsunuz ve başarısız olduğunuz noktalarda bazı görevleri baştan oynamaya çalışmak gerçekten çok sinir bozucu bir durum. Bir spor oyununda bu tip aksaklıkların kesinlikle olmaması gerekir.

KİŞİSEL İDMANLAR
UFC Personal Trainer, daha önce de söylediğimiz gibi çok iyi bir fikir ama kötü uygulanmış iyi bir fikir kimsenin işine yaramaz. Umarız ki bu örneğin ışığında çok daha iyi oyunlar görme şansına erişebiliriz. Aksi takdirde oyun menüsünde dahi güçlükle gezilebilen bir idman simülasyonunu kimse beğenmeyecektir. Xbox 360 sahipleri eğer bu oyunu alacaklarsa, mutlaka bir de Kinect cihazı edinmeye baksınlar zira bu oyun tamamen Kinect üzerinde oynansın diye yapılmış.