reklamı kapat

POPÜLER

Until Dawn incelemesi

Korku oyunu türü belirli bir kalıba sıkışmış durumda. Bilimum yaratığın bulunduğu ortamlarda dolaşmak veya kan gölüne dönmüş hastanelerde gezinmek düsturundan çok az oyun sıyrılabiliyor. Halbuki bundan çok daha bilindik bir klişe var ve bu ilk kez Until Dawn ile oyun dünyasına taşınıyor.

Bir gün bir grup genç, adrenalinleri (hormonları?) fazla geldiğinden şehirden olabilecek en uzak noktadaki bir kulübeye yolculuk yapmaya karar verir. Bu kulübe öyle bir noktadadır ki ne cep telefonu çeker, ne de başka bir insanın yaşam izine rastlanır. Zaten muhtemelen son 50 yıldır kimse de gitmemiştir oraya. Ama bizim gençlerimiz gider, çünkü kanın deli akması bunu gerektirir. Grubumuzda mutlak suretle birkaç çift ve birkaç eski sevgili yer alır. Bu önemlidir çünkü bu çiftler gruptan ayrılmalı ve olabilecek en tenha köşede sevişmelidir. İşveli dakikalarda yer alamayan, mümkün mertebe gereksiz komik veya şişman diğer arkadaşlar ise birbirlerine korku hikayeleri anlatmak olsun, elektrikleri çalışmayan bodruma inip çer çöp toplamak olsun aksiyonlara girer. Tüm bunlar olurken de mutlaka kimliği belirsiz bir şahıs ağaçların arasından gençlerimizi röntgenlemelidir. Bak bu olmazsa tüm yapı bir anda çöker.