reklamı kapat

POPÜLER

Vector Watch Luna ile şarj etmeden geçen 30 gün

“Akıllı olsun ama pili çabuk bitmesin, klasik olsun ama modern de olsun, bir de saat ekranı hep açık olsun” diyenlere gelsin

Şu bir gerçek ki akıllı saat dünyası ilk çıktığı zamanlardaki beklentiyi benim için henüz karşılar nitelikte değil. Birçok açıdan halen gelişim alanı mevcut ve bunun başında pil tüketimi geliyor. Bu sorunun başka yansımaları da var elbette; sürekli şarj edilen akıllı bilekliğin adım, kalori, uyku gibi takipleri de yapabilmesi zorlaşıyor. Ayrıca en başta yer alan, kullanıcının hayatını kolaylaştırma vaadi ne yazık ki ekran boyutlarına göre tasarlanmadığında yerine getirilemiyor. Ne var ki; Vector Watch yukarıda saymış olduğum konulara bakıldığında benim için oldukça umut verir durumda. Gerek dış tasarımı gerek kullanıcı deneyimi gerekse 30 günlük pil gücüyle piyasada örnek teşkil edebilecek konumda duruyor.

30 gün, tek şarj
Neredeyse tüm teknolojik cihazların kullanım süreleri genellikle optimum kullanım koşullarında geçerli olacak şekilde belirtilir ve o sürelere ulaşmak için bazen cihaza dokunmamak gerekir. Aynı durumun Vector Watch için de geçerli olacağını düşünürken test etmeye başladıktan 30 gün sonra şarj aletini nereye koyduğumu unuttum diyebilirim. “Vector bunu nasıl yapıyor?” diye düşünürken cevabı bulmak o kadar da zor olmadı.

Az önce, yukarıda saat deneyiminin biraz daha farklı olduğundan bahsetmiştim ve buna bağlı olarak birçok akıllı saatte fonksiyonlar gerçekten gerekli mi yoksa sadece tasarım amacıyla mı konmuş, anlamak henüz mümkün değil. Gelecek günlerde bunu göreceğiz. Ancak bugünün koşullarında akıllı saatlerin üzerinde yer alan dokunmatik ekran ile yapabileceğiniz şeyler oldukça kısıtlı; ya bir sonraki menüye geçmenize ya da çok dar ekran üzerinde yakınlaştırma yapmanıza yarıyor. Hatta o kadar dar alanda yakınlaştırma yapmanın da herhangi etkisini gördüğümü söyleyemem şu ana kadar. Özetle, benim için herhangi katma değer sağlamayıp sadece pilden yiyen dokunmatik ekranlar yerine Vector Watch klasik saatlerde kronometre ve geri sayım için kullanılan iki tuşu oldukça şık tasarımıyla birlikte ileri ve geri tuşuna çevirmiş. Ayrıca diğer saatlerde renkli olan ögeleri sadeleştirerek siyah beyaz ve tonlar üzerinde şekillendirip hem klasik saat vurgusunu güçlendirmiş hem de yine pil tasarrufunu üst düzeye çıkarmış.

Kullanıcı deneyimi
Son dönemin en kritik farklılaşma noktası: Kullanıcı deneyimi. Akıllı saatler ilk piyasaya çıktığında sadece saat olarak değil aynı zamanda hayatımızı kolaylaştıracak, telefona bakmamıza gerek kalmadan hayatımızı kontrol edebileceğimiz vaadiyle ortaya çıktı. Görsel açıdan renkli, sevimli ara yüzler kullanılsa da kullanıcıların ihtiyacı gerçekten bunlar mıydı diye sorgularsak, sonuçlar öyle olmadığını söylüyor.

Bir defa akıllı da olsa, onun üzerinden tüm dünyayı da yönetsek, saat hala saat. Bileğimi çevirerek baktığımda saatin kaç olduğunu görmek en doğal hakkım ancak akıllı saatler pilden tasarruf edebilmek için ekranı stand-by moduna almadan günün sonunu göremez halde. Vector Watch’un en sevdiğim yanı ekranında saat ve diğer bildirimlerin her zaman açık olması. Diğer taraftan alt menülere geçişlerde genellikle küçük ikonlar kullanılıyor ve az önce bahsettiğim yakınlaştırma yapma ihtiyacı bu ikonların büyütülmesi için elzem hale geliyor. Zaten başparmak büyüklüğündeki ekrana sahip saatin bir de içeriği küçültülünce aksiyon almak giderek zorlaşıyor. Bunun yerine Vector Watch, menü geçişlerini hızlı ama kesinlikle herkesin okuyabileceği büyüklükte ve tuşlar üzerinden yaparak oldukça rahatlatmış durumda.

Tasarım
Özellikle günlük hayatınızda klasik ya da kurumsal tarzda giyinmeyi tercih ediyorsanız, akıllı saatlerin önemli bölümü ekstra modern ve çarpıcı görüntüleri nedeniyle tezatlık oluşturabiliyor. Klasik tarzda olanlar dahi pil tasarrufu sağlamak amacıyla ekranlarında herhangi bir görüntü olmayınca ne yazık ki pili bitmiş algısı yaratabiliyor. Vector Watch’un her ne kadar spor tasarım saatleri yer alsa da benim favorim deri kayış ve her zaman ekranda saat ve bildirimleri olan metal kadranlı versiyonu oldu. Dışarıdan bakıldığında en başta klasik saat gibi görünen Luna’nın yarattığı algı kullanıcılar için de memnun edici.

Kişiselleştirme ve uygulamalar
Vector Watch’un internet sayfası üzerinden eğer isterseniz kendi kadran tasarımınızı da oluşturabiliyorsunuz. Diğer saatlerde genellikle sadece hazır bazı taslaklar üzerinden tercih yapmanız gerekirken, akrep-yelkovan’dan tutun rakamların şekline kadar binlerce farklı detayda kendi tasarımınızı yaratmanız mümkün. Hatta biraz kodlama deneyimi olanlar isterlerse kendi akışlarını yaratarak saatlerini sadece kendilerine özel hale getirebilir.

Tüm bunların yanı sıra elzem uygulamaların hepsi Vector’da da mevcut. Sosyal medya, saatten telefon kamerasına erişim, takvim, koşu, haber, spor, ofis ve hatta taksi gibi birçok uygulama hazır ve kullanımı oldukça rahat şekilde sunulmuş durumda. Özetleyecek olursam, uzun pil ömrü ve sade tasarımıyla, kullanıcı deneyimini, ihtiyaçlarını kavramış Vector Watch’un hem mevcut hem de gelecek dönem modellerini şahsen önerebilirim.

sedo-2

Her zaman açık ekranıyla klasik saatleri aratmıyor