Günümüzde robotlar ne kadar gelişmiş olsa da sistemlerinde herhangi bir arıza meydana geldiğinde ellerinden hiçbir şey gelmiyor. Örneğin bir robotun bacağı hasar aldığında, bunu algılayamadığı için yürümeye devam etmek istiyor ancak olduğu yerde kalıyor. Araştırmacı Jean-Baptiste Mouret‘in geliştirdiği robot ise aldığı hasarı kısa sürede algılayarak duruma uyum sağlamaya başlıyor.

Stanford Üniversitesi uzmanları tarafından geliştirilen mini robotlar, boyutlarının aksine oldukça güçlü olmalarıyla birçok işin üstesinden geliyor. Tıpkı karıncalar gibi ağırlıklarından fazlasını taşıyabilen robotlar, kendi ağırlıklarının 100 katı büyüklüğündeki nesneleri dahi kolaylıkla hareket ettirebiliyor.

Robot teknolojisi yükselmeye devam ederken, bir silah olarak kullanılan robotların konu alındığı distopik bilim kurgu filmlerinin de gerçekleşme ihtimali hızla artıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü ise filmler gerçeğe dönüşmeden önlem almanın peşinde.

Robot teknolojisi hızla gelişmeye devam ediyor. Bu gelişmenin en büyük destekçilerinden biri de 3D yazıcılar. Bunu değerlendiren Danny Choo, 120 cm uzunluğunda, konuşan ve yürüyebilen robotunu 3D yazıcıyla canlandırdı.

New York‘taki bir girişimin geliştirdiği bu ilginç robot, el yazısını taklit edebiliyor. Kullanıcının dijital ortamda yazdığı yazılar, Bond isimli robot tarafından kağıda dökülüyor.

Bilim kurgu filmlerde sıklıkla rastladığımız robot evcil hayvanlar aslında hayatımızda çok yeni değil. Oyuncak robot köpeklerden kedilere kadar pek çok robot evcil hayvan son tüketiciyle buluştu. Kickstarter projesi olan Ringo da bunlardan biri olmaya hazırlanıyor. Ancak yeni evcil hayvanınız olmak isteyen robot, avuç içine sığabilecek kadar küçük bir böcek.