Çinli otomobil firması Geely, sahibi olduğu Volvo’nun desteğiyle dünyanın en büyük güvenlik test merkezini hayata geçirdi.
Daha güvenli otomobiller tasarlamak amacıyla Geely tarafından Volvo’nun desteğiyle birlikte Çin’de açılan devasa tesiste, otonom sürüş, fiziksel kaza testleri ve otomobillere yönelik siber saldırılar gibi çeşitli alanlara odaklanan özel bölümlerin yer aldığı belirtiliyor. Büyük bir yatırımla açılan tesiste, beş farklı Guinness Dünya Rekoru’nun kırıldığı da aktarılıyor. Bunlar arasında 81.930,745 m² ile dünyanın en büyük otomotiv güvenlik laboratuvarı, 293,39 metre ile en uzun kapalı çarpışma test pisti, 28.536,224 m² ile araç testleri için en büyük irtifa ve iklim ayarlı rüzgâr tüneli tesisi, 12.709,293 m² ile en büyük serbest açılı (0–180°) araç çarpışma test alanı ve bir otomobil üreticisinin güvenlik tesisinde sunduğu en geniş test kabiliyeti çeşitliliği (27 tür) yer alıyor. Sürpriz bir adım atan Geely, otomobil sektöründeki güvenlik seviyesini genel olarak yükseltmek amacıyla tesisin tüm otomotiv endüstrisine açık olacağını belirtiyor.
Volvo en son sürpriz bir LiDAR gelişmesiyle gündeme gelmişti. Şirket, yaptığı resmi açıklamayla 2026 model ES90 ve EX90 modellerinde LiDAR sensörünün yer almayacağını duyurdu. Volvo, araçlarında ABD merkezli Luminar tarafından üretilen LiDAR donanımlarını kullanıyordu ve Luminar’a ekim ayında LiDAR’ı opsiyonel hâle getireceğini bildirmişti. Gelişme hakkında bir açıklama yapan şirket sözcüsü, “Volvo, EX90 ve ES90 modellerinde kullandığı LiDAR sensörünü kaldırmaya ve tedarikçisi Luminar ile yollarını ayırmaya karar verdi. Bu karar, tedarik zincirinde oluşabilecek riskleri azaltmak için alındı.” dedi. Volvo sözcüsü ayrıca, Luminar’ın kendileriyle yaptığı sözleşmede üstlendiği sorumlulukları yerine getirmediğini ve ayrılığın doğrudan bunun sonucu olduğunu da belirtti. Volvo, ES90 ve EX90 modellerinin kaldırılan LiDAR’a rağmen güvenlik standartlarını karşılamaya devam edeceğini ve yüksek düzeyde sürücü desteği sağlamayı sürdüreceğini aktarıyor. Yeni EX90 ve ES90 modelleri artık Tesla’nın araçlarında da olduğu gibi kamera bazlı sürüş destek altyapısını temel alıyor.