Citroen Oli; Ami sonrası Fransız üreticiden ikinci radikal adım [Video]

30 Eylül 2022 21:53

Son dönemin radikal projelerinden birisi olan Citroen Oli, markanın elektrik çağındaki farklı yaklaşımının da yeni bir örneği konumunda.

Elektrifikasyona geçiş sürecinde e-C4 üzerinden beklediğimiz hamleler ortaya koyan Citroen, Ami adımıyla ise sürece yepyeni bir soluk getirdi. Elektrikli mobilite çözümü olarak lanse edilen Ami’yle şehir içerisindeki ulaşıma farklı bir alternatif sunan Fransız üretici, görünüşe göre önümüzdeki süreçte de bizi şaşırtmaya devam edecek. Fransa’da düzenlenen özel bir etkinlikle duyurusu gerçekleştirilen Citroen Oli, markanın elektrikli otomobil segmentinde getirdiği ikinci radikal adım olarak karşımızda duruyor. Güncellenen marka logosunun da ilk kez gösterdiği model olması sebebiyle de dikkatleri üzerine çeken Oli, sürdürülebilir malzeme kullanımı tarafında da oldukça zengin bir proje.

Citroen Oli için teknik veriler de paylaşıldı

Oli projesi her ne kadar tepeden tırnağa bir konsept olsa da, Citroen cephesi aracın altyapısında kullandığı motor ve batarya gibi bölümlerden rakamlar paylaşmayı ihmal etmedi. Ağır ve hantal elektrikli otomobil dinamiklerinden tamamen sıyrılan bir yapıyı beraberinde getiren Oli için yaklaşık 1.000 kilogramlık ağırlık detayı dikkat çekiyor. Bu yönüyle güncel elektrikli modellerden ayrılan araçta, hafiflik sayesinde kompakt bataryadan daha fazla menzil değerleri yakalanabiliyor. Citroen nihai sonuç olarak, tamamen elektrikli güç-aktarma sistemiyle 400 km’ye kadar hedefliyor. Bu değerin 40 kWh kapasiteli nispeten ufak bir batarya mimarisiyle yakalanabilme hedefi de özellikle belirtmeye değer. Aracın bataryasındaki kompaktlık şarj tarafında da daha hızlı dolumu getiriyor. Citroen, yüzde 20’den yüzde 80’e sadece 23 dakikada erişebildiğinin bilgisini de paylaştı.

Oli projesinin dış tarafına baktığımızda Ami’de olduğu gibi sert plastik bölümler öne çıkıyor. Plastic Omnium ile geliştirilen ortaklıkla son halini alan dış yapıda, yüzde 50 geri dönüştürülmüş malzeme içeren PolyPropylene’den faydalanılıyor. Bununla birlikte yüzde 100 geri dönüştürülebilir tamponlar geri dönüşümü kolaylaştıran bir yaklaşım sergiliyor. Her bir tekerlek davlumbazı yatay bir üst kısma sahip güçlü geri dönüştürülmüş plastik koruyucu ile kaplanıyor. Bu yapı cam ve aydınlatma modüllerinde kullanılan kontrast temasını yansıtıyor. Aracın içerisinde üç boyutlu yazıcı ile üretilmiş parçaların varlığı da bu çerçevede öne çıkanlar arasında.


Kokpit tarafında kullanılan bileşenlerdeki yaklaşım da markanın “az çoktur” gibi minimal ve işlevsel bir yöne geçişini akıllara getiriyor. Örneğin koltuklar en basit formda üretilmesiyle dikkat çekiyor. Paylaşılan bilgilere göre burada geleneksel bir koltuğa göre yüzde 80 daha az parça kullanılmış durumda. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilmesi ve akıllı ağ şeklindeki sırtlık tasarımı, kabin içindeki doğal ışığı iyileştiriyor. Ayrıca, kullanıcının zevkine uygun olarak güncellenebilir veya kişiselleştirilebilir olması da dikkat çeken özelliklerin başında geliyor.


Citroën CEO’su Vincent Cobee projeyle ilgili yaptığı değerlendirmede; “Ami’ye selam olsun diye bu projeye ‘oli’ adını verdik. Çünkü aracın neyi amaçladığını çok iyi özetliyor. Citroën’in alışılmışın dışında, sorumlu ve ödüllendirici şekillerde tüm insanlara tamamen elektrikli ulaşım sunabileceğinin bir başka kanıtı. Toplumda üç çatışma aynı anda yaşanıyor. Birincisi, hareketliliğin değeri ve hareketliliğe bağımlılık. İkincisi ekonomik kısıtlamalar ve kaynak belirsizliği. Üçüncüsü ise sorumlu ve iyi bir geleceğe yönelik artan arzu. Tüketiciler bolluk çağının sona erdiğini hissedebiliyorlar. Günbegün katılaşan düzenlemeler ve artan maliyetler hareket etme özgürlüğümüzü kısıtlıyor. Ayrıca, iklim değişikliğini önleme çabalarını hızlandırma ihtiyacına ilişkin artan farkındalık, bizleri daha çevre bilincine sahip ve anlayışlı kılıyor.

70’lerin ortalarında ortalama bir aile otomobili yaklaşık 800 kg ağırlığa, 3,7 m uzunluğa ve 1,6 m genişliğe sahipti. Günümüzdeki eşdeğer otomobiller en az 4,3 m uzunluğa ve 1,8 m genişliğe ve 1200 kg ağırlığa sahip. Bazıları 2500 kg’a ulaşıyor. Bu artış kısmen de olsa yasal ve güvenlik gereksinimlerinden kaynaklanıyor. Ancak trend devam ederse ve her gün bu araçların %95’ini park halinde tutmaya ve yolculukların %80’ini tek kişi gerçekleştirmeye devam edersek, gezegenimizi koruma ihtiyacı ile gelecekteki sürdürülebilir, elektrikli ulaşım vaadi arasındaki çatışmanın çözümü kolay olmayacak.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Citroën, elektrikliye geçişin bir dayatma olmaması, çevreye duyarlı olmanın ulaşımı kısıtlamaması ve araçla yaşamın bir tür cezaya dönüşmemesi gerektiğine inanıyor. Araçları daha hafif ve daha ucuz hale getirerek trendleri tersine çevirmemiz ve kullanımı en üst düzeye çıkarmak için yaratıcı yollar bulmamız gerekiyor. Aksi takdirde tamamen elektrikli araçlar tek olası seçenek haline geldiğinde, aileler ulaşım özgürlüğüne ulaşamayabilir. oli, Citroën’in bu çelişkiye sunmuş olduğu iyimser bir çözüm” ifadelerine yer verdi.
Paylaş