Fallout 76 incelemesi

06 Aralık 2018 20:30

YENİ BİR FALLOUT DENEYİMİ

İnsan NPC karakterlerle diyalog kuramamamızı ve hikayelerine “doğrudan” dahil olamamamızı yerelim. Peki oyunun yok olmuş bir dünyada sizi ıssızlığınıza terk etmeyi çok iyi bir şekilde hissettirmesini hiç mi övmeyeceğiz? O devasa kapının dışında neyle karşılaşacağı hakkında hiçbir fikri olmayan bir insan, gerçekten kendini böyle bir ortamda bulsa düşeceği ruh haline sizi de sokabilmesini hiç mi takdir etmeyeceğiz? Bu kez Fallout dünyasında sayısız hikayeye dahil olan birini değil de, kendi hayatta kalma hikayemizi sunmayı amaçladıkları için yapmak istediklerini hiç mi anlamaya çalışmayacağız? Burada yatan farklı güzellikleri görmekten cidden imtina mı edeceğiz?

YALNIZCA GÖREBİLENE…

Bizleri alıp göbeğine attığı, oradan oraya sürüklediği bir hikayesi yok oyunun, evet. Ancak bu şekilde olan başka bir oyun serisi daha var farkındaysanız. Hani hikayesini suratımıza suratımıza vurmadığı, diyaloglarla boğmadığı, dünyasının içine yedirdiği için fazlasıyla övdüğümüz bir oyun var Dark Souls isminde, ondan bahsediyoruz. İnanın Fallout 76’yı oynarken, benzer bir hissiyat deneyimledik yolculuğumuz boyunca. Biz yokken yaşamın nasıl devam ettiğini, geride kalan insanların hangi noktaya kadar mücadele verdiğini ve tüm bu süreç boyunca akıllarından nelerin geçtiğini etrafı dikkatle incelediğimizde anlamlandırabiliyoruz ancak. Oyun size; “Bu evde yalnızlığına terk edilmiş ve sonunda bunalıma girmiş bir adam yaşardı” demiyor hiçbir zaman. Ama siz ansızın bir eve giriyorsunuz ve bir köşede çürümekte olan bir cesetle karşılaşıyorsunuz. Bu adamın evinde sağda solda duran cansız mankenler olduğu dikkatinizi çekiyor. Kimisi bir sandalyeye oturtulmuş, kimisi yatağa dikkatle yerleştirilmiş. “Bu adam ölmeden önce kendisine arkadaşlık etsin diye cansız mankenlerden medet umacak kadar çaresiz mi kalmış acaba?” diye sormadan edemiyorsunuz. İşte Fallout 76’nın dünyası hikayesini bu şekilde anlatıyor sizlere. Ve eğer görmeyi tercih etmezseniz, anlatacak hiçbir hikayesi olmadığını zannetmeniz fazlasıyla olası…

Sayfa: 1 2 3 4 5 6

Paylaş