Hafta sonu ne izlesek: Westworld

14 Nisan 2017 22:30

Hafta sonu ne izlesek yazı dizimize biraz bariz bir tercih yaparak Westworld ile devam ediyoruz. Ekrana geldiği süreçte her hafta inceleme yazılarıyla ele aldığımız Westworld son zamanların en iyi bilim kurgu dizisi olarak anılıyor. Dolayısıyla rahatlıkla önermesek olmazdı diyebiliriz.

İzleyicileri bambaşka bir dünyaya götüren dizi Jonathan Nolan ve Lisa Joy tarafından adını Game of Thrones dolayısıyla sık sık andığımız HBO için hazırlandı. Hikaye temelde Michael Crichton’ın yarattığı dünyaya dayanıyor. Crichton’ın 1973 yılında aynı isimle beyaz perdeye taşıdığı hikaye modern bakış açısıyla yeniden yorumlanıyor.

Teknik bilgilerin ardından Westworld’ün oyuncu kadrosundan bahsetmek istiyoruz. Çünkü dizi bünyesinde Anthony Hopkins gibi usta bir ismi barındırıyor. Bu bilgi bile tek başına izleyicilerin ilgisini çekmeye yeterken Hopkins’e yetenekli isimlerden oluşan bir kadro eşlik ediyor. Bu isimler arasında Ed Harris, Evan Rachel Wood, Jimmi Simpson, Thandie Newton, Jeffrey Wright, James Marsden, Ben Barnes yer alıyor.

Westworld’e Hoş Geldiniz

Yakın bir gelecekte geçen dizide Westworld aslen bir eğlence parkının ismi. Bu eğlence parkı tamamen yapay zeka sayesinde geliştirilmiş robotlardan oluşuyor. 1800’lerin vahşi batı deneyimini yaşamak isteyen insanlar bu burayı tercih ediyor. Geldiklerinde tamamen insan görünümüne, konuşmasına ve davranışlarına sahip robotlar tarafından karşılanıyorlar. İnsan olduklarını zanneden bu robotlar doğal olarak normal bir insan gibi davranıyor ve gerçek bir dünyada yaşadıklarına inanıyor. Asıl var olma amaçları ise insanların eğlenecekleri tehlikesiz, farklı ve gerçekçi bir ortam yaratmak.

Gelişen teknoloji yeterli maddi gücü olan herkese Westworld’e gelerek farklı bir hayat yaşama şansı sunuyor. Bu farklı hayat her ne kadar kısa süreli de olsa, kişilerin kendilerini keşfetmelerine, en ilkel ve tehlikeli iç gücülerine teslim olmalarına olanak sağlıyor. Çünkü burada sınır yok. İyi bir adam veya hikayenin kötüsü olmayı seçebilirsiniz. İsterseniz şerifle birlikte azılı bir suçlunun peşine düşmeyi, isterseniz nedensiz şekilde birilerini öldürmeyi seçebiliyorsunuz. İşin en güzel yanı ise yaptığınız hiçbir şeyin sorumluluğunu üstlenmeniz gerekmiyor.

Android’lerin Dünyası

Şimdiye kadar Westworld’e gidip özgür hissetmek isteyen insanlardan bahsettik ancak bu hikayenin asıl kahramanı insanlar değil, android’ler. Bizi Sweetwater kasabasına çeken ilk isim Dolores oluyor. Onun üzerinden bu “eğlence parkında” yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğreniyoruz. Yapay zekaya sahip bu robotlar yaşananları unutmak üzere programlanmış durumda. Eğer devam eden bir hikayeye dahil olmazlarsa, hafızaları siliniyor. Böylece başlarına gelen korkunç tüm olayları unutarak, her güne sıfırdan ve mutlu bir şekilde başlıyorlar.

Hikayenin temelinde ise gerçekliği sorgulamak ve Tanrı kompleksi gibi ciddi meseleler yer alıyor. Dolores yaşadığı dünyayı sorgulamadan, aynı güne tekrar tekrar uyanıyor. Böylece Westworld’ün nasıl bir yer olduğunu daha net bir şekilde anlamamıza olanak sağlıyor.

Her Şeyin Yaratıcısı: Doktor Robert Ford

Westworld’ün arka planında bambaşka bir dünya yatıyor. Devasa bir ekip her şeyi sıkıntısız bir şekilde sürdürmek üzere çalışıyor. Bozulan, rutininden çıkan veya sorun çıkartan robotlar arka plana çekiliyor. Tamir ediliyor, yeniden programlanıyor ve düzeldikleri takdirde yeniden parkta hizmet vermeye başlıyor. Her şeyin kusursuz şekilde ilerlemesi için oturtulmuş bir sistem bulunuyor. Ancak bu koca dünyanın bir de yaratıcısı var: Anthony Hopkins’in hayat verdiği Robert Ford.

Tanrı kompleksi Doktor Ford’un üzerinden işleniyor. Yarattığı dünyada her şeyin istediği gibi gitmesi için çaba harcıyor. Yoluna çıkan hiç kimseye de acımıyor. Onun soğuk tavırları ve delici bakışları diziye bambaşka bir hava katmayı başarıyor. Bernard ise bir anlamda onun sağ kolu. Ekipte yakın bir çalışma içinde olan ikili her türlü problemi halletmek üzere çaba harcıyor. Ancak Westworld’e yatırım yapan farklı isimler, yönetim kurulundaki anlaşmazlıklar ve ekip içinde ayrışmalar derken arka planda yaşananlar eğlence parkındakileri aratmıyor.

Hikayenin Kötüsü: Siyahlı Adam

Her hikayede olduğu gibi Westworld’ün de gizemli bir kötüsü bulunuyor. Adı başlangıçta açıklanmayan ancak simsiyah giyinmesi nedeniyle Siyahlı Adam olarak anılan bu karakter Westworld’ün içindeki farklı bir seviyenin arayışı içinde. Kimsenin henüz ulaşmadığı, gizemini çözemediği labirenti arıyor. Sınır tanımaz bir tavrı olan bu adam labirente ulaşabilmek için ipuçlarını takip ediyor. İstediği bilgileri alabilmek için sınır tanımıyor. Android’lerin her şeyi unutuyor olması da onun işini kısmen kolaylaştırıyor.

Kısaca özetlemek gerekirse Westworld insanlar tarafından yapay bir ortamda, yapay zeka ile donatılan robotların hayatına farklı bir bakış açısı sunuyor. Sadece gelişmiş teknolojinin beraberinde getireceği problemleri anlatmakla kalmıyor, tanrı kompleksi ve yapay zekaya yönelik ahlaksal ikilemleri başarılı bir şekilde ele alıyor. Dolasıyla teknoloji ve bilim kurgu sevenlerin asla kaçırmaması gereken yapımlar arasında yer alıyor. Son olarak ilk sezonunu tamamlayan Westworld’ün 2018 yılında ekranlara döneceğini de hatırlatalım. Şimdiden iyi seyirler.

VİDEO

TÜM İNCELEMELER
Westworld 1. Sezon 1. Bölüm “The Original” incelemesi
Westworld 1. Sezon 2. Bölüm “Chestnut” incelemesi
Westworld 1. Sezon 3. Bölüm “The Stray” incelemesi
Westworld 1. Sezon 4. Bölüm “Dissonance Theory” incelemesi
Westworld 1. Sezon 5. Bölüm “Contrapasso” incelemesi
Westworld 1. Sezon 6. Bölüm “The Adversary” incelemesi
Westworld 1. Sezon 7. Bölüm “Trompe L’Oeil” incelemesi
Westworld 1. Sezon 8. Bölüm “Trace Decay” incelemesi
Westworld 1. Sezon 9. Bölüm “The Well-Tempered Clavier” incelemesi
Westworld 1. Sezon 10. Bölüm “The Bicameral Mind” incelemesi

Paylaş