Telefonu kutusundan çıkarttığımızda bizi etkileyen ilk detay telefonun ince ve hafif tasarımı oldu. Daha önceden incelediğimiz katlanabilir ekranlı telefonlarla kıyasladığımızda çok daha ince bir gövde tasarımıyla karşımıza çıkan model açık haldeyken sadece 4,2 mm kalınlığında. Kapalı halde 8,9 mm kalınlığında olan telefon 8,3 mm kalınlığındaki iPhone 16 Pro Max’ten daha kalın olsa da katlanabilir ekranlı telefonlar açısından bu gelişme çok önemli. Katlandığında neredeyse üst düzey akıllı telefonlarla aynı kalınlıkta olan telefonun ağırlığı ise 229 gram. Telefonun ön tarafında nanokristal cam yer alıyor.
Telefondaki yeni nesil mikrokristalin cam, yüzde 10 kristallik artışı ve yüzde 20 daha yüksek delinme direnciyle dayanıklılığı artırıyor. Çerçevesinde uçak kalitesinde 7 serisi al alüminyum malzemenin yer aldığı telefonun açma kapama menteşesinde titanyum alaşım tercih ediliyor. OPPO’nun belirttiğine göre bu menteşe günde 100 açma-kapama veya yaklaşık altı yıllık kullanımda 216.000 açma-kapamaya karşı dayanıklı. 3D baskılı titanyum alaşımlı kroma ve kanat lakasının kullanıldığı telefon bu sayede kalınlığı yüzde 26 oranında azaltıyor. 2200 MPa Ultra Yüksek Mukavemetli çelik ile güçlendirme, üst düzey dayanıklılık ve güvenilirlik sağlıyor. Telefonun gövdesi aynı zamanda IPX6, IPX8 ve IPX9 sertifiklarına da destek veriyor. Bu sertifikalar sayesinde suya karşı dayanıklı bir yapıda olan telefon 1.5 metre su altında 30 dakika boyunca çalışabiliyor. Cihazın ekranı açıldığında sol tarafında fiziksel bir tuş yer alıyor. Bu tuş telefonun sesini ve titreşimi açmaya (sessize de almak mümkün) imkan tanıyor. Telefonun sağ tarafında güç ve ses tuşları yer alıyor. Üst tarafta hoparlör ızgarası, alt tarafta ise hoparlör ızgarası ve USB-C bağlantı noktası göze çarpıyor. Cihazda iki adet hoparlör bulunduğu için stereo deneyimi de yaşanabiliyor.