Milenyum Kuşağı ve mobil dünya

01 Nisan 2009 15:08


Cenk Cesur
Motorola Türkiye
Ülke Müdürü

LOG Nisan 2009

1977 yılında DEC Şirketi Başkanı Ken Olson şu çarpıcı cümleyi etmişti: “İnsanların evlerinde bilgisayar bulunması da ne demek? Bence hiç kimsenin evine bilgisayar sokmak için geçerli bir nedeni olamaz.” Aradan 32 yıl geçtikten sonra, bugün 1.23 milyar internet abonesi, günde gönderilen 97 milyar elektronik posta ve 16 milyar web sayfası ile bilgisayarlar evlerimize girmekle kalmadı adeta hücrelerimize nüfuz etti. Artık evlerde, ofislerde sabit bilgisayarlara bağlı olmak bile bizlere zor geliyor. 25 yıl önce Motorola, 33 cm boyunda ve 794 gram ağırlığındaki ilk cep telefonunu ürettiğinde herhalde kimse bu cihazın hayatımızın değişmez bir parçası haline geleceğine ihtimal vermiyordu. Bundan 10 sene önce bile, cep telefonundan internete bağlanmak, müzik indirmek ve video seyretmek çok öngörülebilir değildi. Oysa bugün, 2 milyar mobil telefon kullanıcısı, mobil ses dışında, mobil veri ve medyayı her geçen gün daha çok talep ediyor.

‘BENİM ZAMANIM’
2008 yılının sonunda duyurduğumuz, Motorola tarafından yapılan Milenyum Kuşağı araştırması, geleceğin medya tüketim tercihleri açısından çok önemli verileri ortaya koyuyordu. 16-27 yaş grubundaki tüketiciler arasında yapılan araştırma sonuçlarına göre Milenyum Kuşağı internetin olmadığı bir dünyayı hayal bile edemiyor. TV hala yaygın olarak kullanılan bir eğlence aracı olsa da, Milenyum Kuşağı televizyonu nasıl ve nerede izlemek istediğine kendisi karar vermek istiyor. Geleneksel TV programları artık mazi oluyor. Çünkü Milenyum Kuşağı’nın ve yeni nesil teknoloji tüketicilerinin en temel talebi: ‘Prime Time’ yerine ‘My Time’ demeleri. Araştırmaya katılanların %66’sı evlerinin bir odasında izlemekte oldukları TV programını duraklatıp başka bir odada kaldığı yerden izlemeye devam etmek istiyor. ABD’de yine bu yıl yapılan bir araştırmada bu oran %86’ya çıkmıştı. Yaklaşık üçte biri ise programları televizyon yerine bilgisayar ekranından izlemeyi tercih ediyor. TV programlarını evdeki set üstü cihazlardan mobil cihazlara aktarabilmek, Milenyum Kuşağı gençlerinin %81’ine cazip geliyor. Bu ise onların medya içeriğinde daha fazla mobilite istediklerini gösteriyor. %75’i bir yerden bir yere giderken film seyretmekten hoşlanıyor. Ayrıca Milenyum Kuşağı gençlerinin yüksek çözünürlüklü TV’yi (HDTV) benimsediklerine dair güçlü göstergeler var. Tüm bunlar şimdiki ve gelecek kuşakların daha fazla içerik ve mobil medya talep edeceklerini gösteriyor. Mobil medya üç farklı trendi de beraberinde getiriyor: Video içeriklerinde patlama, ‘Prime Time’ yerine ‘My Time – benim zamanım’ ve her yerde geniş bant internet erişim talebi.

MOTOROLA VE WIMAX
Öngörülen trendin, mevcut veya yeni servis sağlayıcılardan yüksek genişbant internet erişimini artıracağı çok açık olarak gözüküyor. Bu trende adapte olabilmek ise, ancak geleneksel yüksek maliyetli altyapı yatırımları yerine daha esnek ve yatırım maliyetleri daha düşük, uçtan uca çözümler ile mümkün olabilecek. Gerek düşük yatırım maliyeti, gerekse geniş ekosistemi ile Wimax, genişbant mobil internet ve mobil medya deneyimi konusunda bundan sonra oyunu değiştiren bir teknoloji olarak karşımıza çıkıyor. Düşük maliyetli chipset yapısı nedeni ile Wimax teknolojisi kullanıcılara dizüstü bilgisayar, MP3 çalar veya bir dijital kamera ile mobil genişbant internet erişim imkanı sağlıyor. Tüketiciler, birincil kullanım amacı farklı olan cihazlardan mobil genişbant internete ve zengin içeriğe kesintisiz ve ekonomik olarak ulaşabiliyorlar. Wimax Forum’un yaptığı tahmine göre 2012 yılında tüm dünyada 133 milyon Wimax kullanıcısı olacak. Motorola, 20 ülkedeki 25 ticari Wimax sözleşmesi ve devam eden deneme çalışmalarıyla toplam 48 ülkedeki varlığını sürdürüyor; bu konudaki dünya liderliğini devam ettiriyor. Ayrıca 6600 adetten fazla erişim noktası ve yüz binlerce geniş bant modem ve son kullanıcı ürününün teslimatını gerçekleştirmiş durumda.

Motorola, 25 yıl önce ürettiği ilk ticari cep telefonu ile hayatımızı değiştirdi; bundan sonra da geliştirdiği yenilikçi teknolojiler ile hayatımızı kolaylaştırmaya ve değiştirmeye devam edecek.

Paylaş