Yeni Dünyalar keşfetmek insanoğlunun uzun zamandır hayallerini süsleyen bir macera. Şu an için bu hayalimizi gerçekleştirmeye pek yakın değiliz ancak heyecanla çalışmaya devam ediyoruz. Bir yandan ilgili hedefe doğru küçük adımlar atarken, diğer yanda açlığımızı Outer Wilds ile bastırabiliriz. No Man’s Sky, sonrasında kesinlikle karşılığını veremediği evreni keşfetme vaadiyle bizleri heyecanlandırmıştı. Barındırdığı 18 kentilyon gezegenin arzu ettiğimiz şekilde ve özgürce keşfedilebilecek olması muazzam geliyordu kulağa. Özellikle şu an üzerine konuşmakta olduğumuz Outer Wilds’ın bünyesinde yalnızca 6 gezegen yer aldığı düşünüldüğünde. Ancak iki oyunu da deneyimlediğinizde, keşfetmeye yönelik duygularınızın Outer Wilds gibi görece çok çok daha küçük olan bir oyunda katbekat daha fazla tatmin olduğunu görüyorsunuz. Bunun sebebi; bir tarafta hiçbir ekstra gayrete girmeksizin yapay zekanın sırf sayıyı şişirmek adına rastgele oluşturduğu gezegenler üzerinde dolaşırken, diğerinde gidilebilecek her noktanın özenle ve bilinçle tasarlandığı, hikaye örgüsü ve gizemlerle harmanlandığı bir kozmik bütünlüğün içinde yer almamız. Outer Wilds; keşfetmeyi seven oyuncuların sevinç gözyaşları dökmesine neden olabilecek kadar zengin bir içerik barındırıyor bünyesinde. BAZEN FAZLA MERAK İYİDİR Küçük ve kendi halinde bir dünyada açıyoruz gözlerimizi. Kendimize geldiğimizde yerde olduğumuz için, fezada süzülmekte olan gezegenler ilişiyor gözlerimize. Belirsizliğe yönelik ilk temasımız da bu şekilde gerçekleşiyor. Ancak ayaklarımızı toprak zemine bastığımızda kendi küçük dünyamıza dönüyor zihnimiz. Burada evimiz, arkadaşlarımız, komşularımız bulunuyor. Evrenin devasa boyutuna kontrast yaratacak şekilde, minicik yuvamızda huzurun tadını çıkarıyoruz. Ancak merak, huzurun ve hatta tüm insani duyguların önüne geçebilir. Ve karakterimiz, güvenli alanımızın dışında neler olup bittiğine yönelik bastırılamaz bir meraka sahip. Bu nedenle gerekli hazırlıkları gerçekleştirip, ilk yolculuğumuza doğru ilerliyoruz. Hazırlık dediğimiz de çok fazla bir şey değil ha; bir adet sinyal yakalayıcı, bir adet diğer dilleri anlamamıza yarayacak çevirici, bir adet ulaşamadığımız noktalara yollayabileceğimiz modül ve elbette ölmeksizin hareket edebilmemize yardımcı olacak bir adet astronot elbisesi. Her şey hazır olduğunda uzay mekiğimize atlayıp karanlığın kollarına bırakıyoruz kendimizi. Diğer Güneş Sistemleri farklı olabilir ancak bizimki oldukça küçük bir ölçeğe sahip. Gezegenimizin atmosferinden çıkıp bir başka gezegene iniş yapmak bir dakikanın altında gerçekleşiyor. Yersiz coşkulara gerek olmadığından hedefimizi en yakındaki gökcismine sabitliyoruz ve yabancı topraklarla ilk temasımızı gerçekleştiriyoruz. Artık bizden başka uygarlıkların var olup olmadığını araştırabilir, evrenin barındırdığı sayısız gizeme ışık tutabiliriz. Ancak Güneş bizden farklı düşünüyor. Aklımızdan tüm bunlar geçtiği sırada usulca içine doğru çöküyor ve dev bir patlamayla galaksideki yaşama son veriyor. Bir an sonra, küçük ve kendi halinde bir dünyada açıyoruz gözlerimizi… LÜTFEN TEKRAR DENEYİN Outer Wilds, size her tur belirli bir süre sunan ve sonrasında kendisini sıfırlayan tarzda oyunlardan biri. Gözünüzü açtığınız ilk andan Güneş’in patlamasına kadar 22 dakikalık bir süreniz bulunuyor. Bu zaman zarfında uzay mekiğinize atlamalı, gitmek istediğiniz noktaya karar vermeli ve buradaki gizemleri hızla ama dikkatle çözmelisiniz. Her tur edindiğiniz bilgiler sizinle kalıyor, endişe etmeyin. Faili meçhul cinayetleri çözmeye çalışan dedektiflerin sahip olduğu çizgilerle birleşen kanıt panosuna benzer bir bilgi ekranına sahipsiniz. Edindiğiniz her yeni bilgi, burada kendisiyle alakalı gizeme bağlanarak bir şablon oluşturmaya başlıyor. İlk etapta hiçbir anlam ifade etmeyen keşiflerinizin, bu ekranda parça parça büyük bir resme dönüşmesini izlemek muazzam bir tatmin duygusu yaşatıyor. Ve emin olun, Outer Wilds sizlere birbirinden bağımsız pek çok incelikle işlenmiş gizem sunacak. Hiçbiri konmuş olmak için konulmamış. Bu gizemlerden hem geçmiş medeniyetler, hem de evrenin sahip olduğu pek çok fiziksel fenomen nasibini alıyor. KENDİ KURALLARINI YAZAN OYUN Outer Wilds gerçekçi olmayı değil yaratıcı ve ilginç olmayı tercih ediyor. Gideceğiniz her gökcismi kendisine ait şaşırtıcı bir yapıya sahip. Örneğin birbirinin yörüngesinde hareket eden ve yerçekimi sayesinde birinin diğerinin kumlarını sürekli olarak yüzeyine çektiği ikiz kum saati gezegenleri bulunuyor. Bir başka gezegenin tüm yüzeyi sulardan oluşuyor ve durmaksızın hareket eden kasırgalar, suların merkezindeki kara parçasına ulaşmamıza engel oluyor. Ve şu kadarını söyleyelim; sistemdeki yapıları en ilginç olan gökcisimleri bunlar bile değil. Her gökcismi; ulaşım, üzerinde hareket etme ve içeriğini ortaya çıkarma yönünden bir bulmaca olarak tasarlanmış. Size verilen 22 dakika içinde bunları ortaya çıkarmanız gerekiyor. Ancak bu süreyi de ilginç şekillerde kullanıyor oyun. Kum saati gezegenlerine geri dönelim… Bir taraf devamlı olarak kum çektiği için, merkeze yakın noktalara ulaşabilmek adına çok kısıtlı bir süreniz bulunuyor. Bazı kapılara erişmek için gözünüzü açtığınız andan itibaren 1-2 dakika içinde kusursuz bir yolculuk gerçekleştirmek zorunda kalıyorsunuz. Ancak diğer taraftan, ikinci gezegenin yüzeyi de yok olan kumlarla birlikte ortaya çıkmaya başlıyor. Onun gizemlerine de ancak Güneş’in patlamasına birkaç dakika kala erişebilir hale geliyorsunuz. Outer Wilds kendisine ait kuralları olan bir evren yaratmış ve bu kuralları mükemmel bir şekilde yedirmiş keşif mekaniklerine. ŞAŞIRMAKTAN YORULACAKSINIZ Bu kurallar içinde yalnızca zaman değil, mekan da önemli bir görev üstleniyor. Örneğin bazı gökcisimlerinin sırları, yalnızca yörüngesinin belirli bir noktasındayken kendisini açık ediyor. Veya arkasında yatan bilinmezliğe cevap aradığınız fenomenler çıkıveriyor karşınıza. Kendisine bakmadığınız anda yerini değiştiren bir adet uydu var mesela menümüzde. Ha keza yer çekiminin yönünü değiştiren taşların da işinizi kolaylaştıracağını söylemek güç. Sizi alakasız bir noktaya ışınlayan portallar, kara delikler, içi dışından büyük yaşayan organik gezegenler derken Outer Wilds sizi şaşırtmaktan bir an bile vazgeçmiyor. İşte tam da bu yüzden oyunun verdiği tatmin hissi boyutuna rağmen No Man’s Sky’ın çok ötesinde. Çünkü gittiğiniz her yeri gerçekten merak edeceksiniz, keşfedecek çok fazla şey bulacaksınız, hiçbir zaman birbirini tekrar eden yapılar görmeyeceksiniz ve sizden çok daha büyük bir düzenin parçası olduğunuzu hissedeceksiniz. Tüm bunları yapabilmek için çok da büyük bir evren yaratmaya gerek olmadığını kusursuz bir şekilde ortaya koyuyor Outer Wilds. Önemli olan, içeriği ne kadar zenginleştirebildiğiniz çünkü… TAM BİR FİYAT/PERFORMANS OYUNU Ve tüm bunları 39 TL gibi bir fiyat etiketiyle sunuyor bu koca yürekli oyun. Bu da gözümüzdeki değerini çok daha yukarılara taşıyor elbette. Bir süre bizi eğlendirecek küçük bir oyundur diye girdiğimiz ancak sonrasında çıkış yolunu kaybettiğimiz harika bir dünya sundu Outer Wilds. Şu an için PC’de yalnızca Epic Games Store’da satılıyor, bu nedenle gözünüzden kaçmış olabilir diye parmakla da göstermiş olalım… DETAYLAR Sistemin merkezinde yer alan Güneş, her 22 dakikanın sonunda patlayarak yaşama son veriyor. Bu yüzden hızlı olmalı ve gizemleri parça parça çözmeye odaklanmalısınız. Oyun Arrival’a benzer şekilde şekillere dayalı bir uzaylı dili barındırıyor içinde. Şekillerin yönüne göre tasarlanmış bu diyalogların muazzam yaratıcı olduğunu belirtelim. Her gezegene iniş yapmak o kadar da kolay değil. Örneğin bu gezegende hortumlardan kaçınmalı ve suyun merkezindeki kara parçasına ulaşmanın bir yolunu bulmalısınız. Görsel anlamda oyunun yanakları ısırılası bir hali var. Ancak bu şirin hal ve tavır sizi kesinlikle yanıltmasın. Bazı noktalar fazlasıyla karanlık ve tüyler ürpertici olabiliyor. PUANLAMA