Splinter Cell: Conviction incelemesi

02 Haziran 2010 10:37

Splinter Cell serisi, oyun dünyasında çok sık rastlamadığımız gizlilik/aksiyon türünün sıkı örneklerinden biri olarak karşımıza çıkmıştı bundan yaklaşık sekiz yıl önce. Daha önce Metal Gear Solid ve Thief gibi oyunlardan tanıdığımız oynanışa Tom Clancy ibaresi eklenince, işin içine küresel komplolar ve ileri teknoloji ürünü askeri teçhizatlar da girmişti. Gerçi Metal Gear serisinde de benzer türde olaylar yaşanıyordu ancak Splinter Cell kesinlikle fizik üstü unsurlara yer vermeyen ve kendini son derece ciddiye alan bir kurguya sahipti. İster istemez Metal Gear ile karşılaştırılan serinin biz oyunculara göre en büyük eksiği adam gibi bir senaryoydu. Metal Gear’ın karakterlerine ve hikayesine duyduğunuz bağlılığı, Splinter Cell’in soğuk ve yavan içeriğine duymanız mümkün değildi…

BİR AJANIN EVRİMİ
Aradan sekiz yıl ve dört oyun geçti. O soğuk komplo hikayeleri gitti ve yerine kaybedecek hiçbir şeyi olmayan, sıkı bir Sam Fisher geldi. Kendi örgütü ona ihanet etti, hayattaki tek varlığı olan kızını öldürdüler ve onu Interpol tarafından aranan bir suçlu haline getirdiler. Eski hükümet ajanı olan Sam Fisher artık bir kaçak ve tamamen gerilla taktikleriyle savaşmak zorunda. Eskiden olduğu gibi elinin altında gece görüş dürbünleri, kapı altı kameraları ya da geri tepmesiz susturuculu tüfekler yok. Sam artık, en güçlü silah olarak aklını kullanmak zorunda. Tek kişilik senaryo pek kısa sürüyor ancak birkaç saat boyunca dünyanın çeşitli yerlerini gezecek, isminizi temize çıkarmak ve kızınızın katillerinden intikamınızı alacaksınız. Conviction, seri için yeni olan birtakım özelliklerle geliyor. İşaretle ve Temizle (Mark and Execute) özelliği harika olmuş örneğin. Ateş edeceğiniz düşmanları ya da nesneleri önceden işaretleyip Sam’in sıradan bunlara ateş açmasını sağlayabiliyorsunuz. Bu özelliği kullandığınız zaman  ortaya son derece sinematik sahneler çıkıyor. Bunun yanında bu özellik sayesinde çatışmalara belirgin bir taktik esneklik kazandırılmış. Örneğin, önceden ampullere ateş edip bir odanın içindeki düşmanların panik yapmasını sağlayabilirsiniz ya da birkaç düşmanın arkasındaki vazoyu patlatıp herkesin başka bir tarafa dönmesini sağlayabilirsiniz. Bir diğer yeni özellik ise Son Bilinen Yer (Last Known Position). Diyelim ki düşmanlar tarafından fark edildiniz ve alarmlar ötmeye başladı. Ardından izinizi kaybettirdiniz ve düşmanlar sizi aramaya devam ediyor. Bu noktada düşmanların Sam’i son gördükleri yerde Sam’in bir silüeti kalıyor ve düşman Sam’in nerede olabileceğini hesaplamaya çalışıyor. Yani Sam’in düşman tarafından son görüldüğü yer, onun düşman tarafından aranacağı ilk yer oluyor. Düşmanın nereye gideceğini ve sizi nerede arayacağını bildiğiniz sürece, haliyle onu gafil avlamak da daha kolay oluyor. Bildiğiniz gibi Splinter Cell’de düşmanlarınızı rehin alabiliyorsunuz. Artık düşmanlarınız da sizi rehin alabiliyorlar. Düşmanlarınızı sorgulamaksa daha da keyifli bir hale gelmiş. Artık çevrenizde bulunan hemen hemen tüm nesneleri düşmanlarınızı sorgularken kullanabiliyorsunuz. Bourne serisinden aşina olduğumuz sahneleri Conviction’da yeniden yaşıyoruz adeta. Sam istediği bilgiyi almak için düşmanlarının kafasını klozete sokup camdan dışarı çıkarabiliyor.

SONRADAN GÖRME
Merak ettiğimiz bir şey var. Oyun ilk duyurulduğu zamanlarda Sam kendini kalabalıklarda kaybedebiliyordu. Tıpkı Assassin’s Creed serisinde olduğu gibi, Sam de düşmanlarından kaçarken, kalabalığı arasından yitip gidebilecekti fakat belli ki geliştirme aşamasında bu özellik kaldırılmış. Olsaydı, daha iyi olurdu elbette. Diğer taraftan oyunun sinematik anlatımı da epeyce güçlenmiş. Bir zamanlar soğuk olarak nitelenen oyun, artık aksiyon sahneleriyle, ara videolarıyla en kalburüstü aksiyon filmlerine taş çıkarıyor.

FARKLI SEÇENEKLER…

Conviction’un çok oyunculu seçenekleriyse cidden eğlenceli saatler vadediyor. Oyunu aynı konsol üzerinden ekranı ikiye bölerek ya da System Link kablosuyla bir arkadaşınızla birlikte oynayabiliyorsunuz. Bu şekilde hem Deniable Ops, hem de co-op modunu oynayabiliyorsunuz. Deniable Ops sizi dört farklı seçenek içinde yapay zekanın karşısına çıkarıyor: Hunter (Avcı), Infiltration (Sızma), Last Stand (Son Ayakta Kalan), Face-off (YüzYüze).

UZATIN BİRAZ DAHA
Yazı boyunca oyun hakkında pek kötü bir şey söylemedik ancak tek kişilik senaryo beklediğimizden kısa olmuş. Aslına bakarsanız bitirirken pek de zorlanmadık. Biraz daha uzun ve zor olsa tadından yenmeyecekmiş. Yanlış anlaşılmasın, bu haliyle de son derece kaliteli bir oyun Conviction ancak bunca yılın açlığını gidermediğini de belirtelim. Oynanışta da bazı eksiklikler bulunmuyor değil ama bunlar çok göze batan ve oyun keyfinizi baltalayan şeyler değil. Conviction derli toplu, heyecanlı ve kaliteli bir aksiyon oyunu olmuş. PC ve Xbox 360 sahiplerine tavsiyemizdir.

GİZLENİN
Serinin omurgası zaten gizlenmek üzerine kurulu. Bu nedenle çevrenizi iyi gözlemlemeniz ve siper noktalarını kaçırmamanız gerekli. Bunu yapabilmek için de kamerayı pratik bir şekilde kullanmalısınız.

GÖZLEYİN
Düşmanlarınızı izleyip nerelerde devriye gezdiklerini gözlemlemek çok önemli. Kaç kişiler, ne kadar sürede, kaç bölgede geziyorlar mutlaka öğrenmeniz gerekiyor. Aksi taktirde alarmları öttürüyorsunuz.

KULLANIN
Etrafınızda ne varsa hemen hemen hepsi silah olarak kullanılabiliyor. Eh, artık elinizin altında her türlü silah, cephane ya da ekipman yok. Gerilla taktikleriyle savaşmalı ve az malzemeyle çok iş başarmalısınız.

SORGULAYIN

Düşmanlarınızı sorgulayıp onlardan bilgi sızdırmak için zaman zaman sadece sormak, bazense kaba kuvvet kullanmak gerekiyor. Düşman sorgulama da bir mini-oyun gibi tasarlanmış.

İZLEYİN
Oyun sinematik anlamda serinin en iyisi, değme Hollywood aksiyonlarına taş çıkaracak sahneleri var. Gerçekten olayın ruhuna girmek istiyorsanız ara sahneleri kaçırmadan izlemenizi öneriyoruz.

OYNANABİLİRLİK
-4YILDIZ-

GRAFİK
-4YILDIZ-

EĞLENCE
-5YILDIZ-

SES – MÜZİK
-5YILDIZ-

YAPIMCI

UBISOFT MOnTREAL

DAĞITICI

UBISOFT

PLATFORM
PC, Xbox 360

Paylaş