Askeri unsurlar her yönden gelecek tehlikelere karşı savunma ve belirleme sistemleri geliştiriyor. Bu sistemler genelde radar ya da sonar temelli olurken, DARPA şimdi sürece su altındaki yaşamı da dahil etmek istiyor.
Amerika’nın “Defansif İleri Araştırma Projeleri Ajansı” ya da kısa adıyla DARPA, şu an “Persistent Aquatic Living Sensors” isimli proje üzerinde çalışıyor. Kısaca PALS olarak isimlendirilen bu proje, henüz teori aşamasında bulunuyor. Projenin üzerine kurulduğu mantık ise oldukça ilginç görünüyor. DARPA, su altı araçlarını tespit etmek için hem doğal hem de modifiye edilmiş deniz organizmalarından yararlanmayı amaçlıyor. Doğanın deniz altındaki araçlara verdiği biyolojik tepkiyi belirleyecek bir sistem isteyen kurum, böylece büyük sensör / sistem kurulumlarını ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bu noktada 500 metre uzaktan sinyal gönderebilecek ve objeleri ayırt edilebilecek sistemlerden bahseden kurum, bilmeyenler için doğayı bir sensör olarak kullanma konusuna ilk defa odaklanmıyor.
Bitkiler canlı olduğu için çevresinde olup bitenlere hassas şekilde tepki verebiliyor. İşte bu özelliği genetiği ile oynanmış bitkilerle daha gelişmiş hale getirmek isteyen kurum, böylece bitkileri birer gözetleme sensörü haline dönüştürmek istiyor. Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehditlerin yanı sıra elektromanyetik sinyalleri de tespit edebildiği belirtilen bu genetiği ile oynanmış bitkiler, yeni teknolojilere de ihtiyaç duymuyor. Yapılan açıklamaya göre bitkilerden gelecek sinyaller mevcut donanımlar aracılığıyla kolay şekilde yakalanabiliyor. İşte bu ve de su altına odaklanan yeni sistemler doğanın kontrol edilmesine dayanıyor. Ancak bu sürecin önümüzdeki 5 yıl içerisinde pratiğe geçmesi çok mümkün görünmüyor.