Tekken 7 incelemesi

02 Temmuz 2017 21:00

“Atari salonu” zamanlarının vazgeçilmez oyunlarından biri olan Tekken, yıllara meydan okumaya ve gelişip güzelleşerek karşımıza çıkmaya devam ediyor. Başka bir seri olsa yedinci oyunun artık saçmalama zamanlarına denk geldiğini düşünebilirdik ancak Tekken, şaraptan bile güzel yıllanıyor adeta.

Bazen Japon abilerimize gerçekten şapka çıkarmak geliyor içimizden. Dünyanın en saçma hikayesini bile öyle bir paketleyip sunuyorlar ki, sorgusuz sualsiz kabul ederken buluyorsunuz kendinizi. Tekken için de durum tam olarak böyle örneğin. Tamam harika bir dövüş oyunu olabilir, ancak 23 yıldır anlattıkları hikayenin ne kadar tırt olduğuna bir kez bile dönüp bakmamış olmaları bize acayip geliyor. Özünde bir baba (Heihachi) ve oğlunun (Kazuya) intikam hikayesini anlatıyor oyun. Çünkü neden? Heihachi oğlunu daha 5 yaşındayken; “Bakayım ne kadar güçlü bu kerata” diyerek uçurumdan aşağı attığı için. Sonra gelsin eğitimler, yıllar sonra alınan intikamlar, Mishima şirketinin başına kim geçecek diye didişmeler, konuya torunun (Jin) dahil olması, onun da bunlardan intikam almak istemesi falan derken bugünlere kadar geldik. En komiği de, tam 7 oyundur tüm sorunları turnuva düzenleyerek (The King of Iron Fist) çözmeye çalışıyor olmaları. Ha seviyor muyuz? Seviyoruz. Çünkü Japon…

Sayfa: 1 2 3 4 5 6

Paylaş