Yeni araştırma kan tahliliyle depresyon tanısına kapıyı aralıyor

30 Nisan 2014 19:23


Depresyonun klinik olarak tanılanması için doktorların elinde hastanın anlattıklarından başka bir kanıt şu anda ne yazık ki yok. Bugüne kadar bu açığı gidermek için çeşitli girişimlerde bulunulduysa da şimdiye kadar başarılı bir teknik geliştirilemedi. Avusturyalı bir grup araştırmacının son çalışması ise kandaki serotonin seviyesiyle beyindeki depresyon ağı arasında bir bağlantı ortaya koydu. Bu sonuçlar önümüzdeki yıllarda depresyonun kan tahliliyle tanılanmasını mümkün kılabilir.

Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Doçent Doktor Lukas Pezawas önderliğinden çalışmalarını yürüten ekip trombositlere serotoninin taşınma düzeyi ile beyindeki nöral depresyon ağı arasındaki ilişkiyi, serotoninin hücrelere taşınmasını sağlayan SERT proteinine odaklanarak incelemiş.


Beyindeki depresyon ağını düzenleyen ve depresif durumlara karşı savunma sağlayan SERT, beyne ek olarak kanda da bulunuyor ve kandaki serotonin düzeyini belirli bir seviyede tutarak depresyona karşı savunma sağlıyor. Kan tahlili aracılığıyla trombositlerdeki serotonin düzeylerini beyin MR’ları eşliğinde izleyen Viyanalı ekip serotonin düzeyi ile beyindeki nöral depresyon ağı arasında bağlantı olduğu sonucuna varmış.

Beyindeki majör depresyon aktivitesini kan tahliliyle tahmin edebilen ilk çalışmayı gerçekleştirdiklerini ifade eden Pezawas, mental bozuklukların bu tür bir tahlille tanılanmasının bugüne kadar imkansız addedildiğini ancak bu çalışmanın yeni kapılar araladığını da sözlerine eklemiş.

Ekibin araştırması PLOS ONE dergisinde yayınlandı.

Paylaş