Deprem bölgesindeki iletişim sorunları çok büyük ses getirdi ve problem yarattı. Bu konuda yeni analizler yapıldı.
Son depremlerdeki iletişim sorunları biliyorsunuz daha sarsıntı biter bitmez başlamıştı. Bu yüzden günlerce bağlantı sorunları yaşandı, bu durum ortaya çıktığı kadarıyla 2023 Mobil Dünya Kongresi kapsamında da konuşuldu. BloombergHT’nin haberine göre Türkiye’de faaliyet gösteren GSM şirketlerinin üst düzey yöneticileri deprem nedeniyle kongreye katılmama kararı aldı. Kongreye katılan yerli ve yabancı uzmanlar ise Türkiye’de GSM şirketlerinin tepki çeken performansını Bloomberg HT’ye değerlendirdi. Uzmanlar Türkiye’de baz istasyonlarının çoğunlukla binaların üzerine kurulduğunu belirtti. Şehirlerin içinde direklerin üzerine monte edilen kullanımların teknik ve mimari açıdan onay alamadığını belirten uzmanlar, kulelere monte edilen baz istasyonlarının nüfusun yoğun olmadığı bölgelerde kullanıldığına dikkat çekti. Uzmanlar baz istasyonlarının konulması gereken binaların planlamasının yaklaşık 1-2 ay sürdüğünü, inceleme sonucunda insan yoğunluğunun fazla olduğu yerlerin seçildiğini belirtti.
Bu yerlerin tercihinde mobil trafiğin yoğun olduğu AVM, stadyum gibi yapıların öne çıktığı, baz istasyonlarının daha verimli çalışması için uzaklık ayarlarının iyi yapılması gerektiği ifade edildi. Uzmanlar genelde bu süreci GSM şirketlerinin görevlendirdiği satış-kiralama ekiplerinin yürüttüğünü, bir nevi ‘ikna ekibi’ olan bu ekiplerin bina sahiplerine ya da yöneticilerine başvurup belli bir ücret karşılığında istasyonların montajını organize ettiğini söyledi. Türkiye’de GSM şirketlerinin tam da bu süreçte yeteri kadar etkin bir araştırma yapmamasının iletişim aksaklıklarına zemin hazırladığını belirten uzmanlar deprem sonrasındaki çabaların da yeterli olmadığını belirtti.
GSM şirketlerinin performansını değerlendiren uzmanlar şirketlerin her ne kadar baz istasyonunu iskanı, mülkiyeti olmayan yapı ya da arazilere kurmasa da baz istasyonlarının kurulduğu binaların depreme dayanıklı olup olmadığını yeteri kadar sorgulamadığını belirtti. Uzmanlara göre deprem kuşağında yer alan Türkiye’de daha önce yaşanan yıkıcı onca depreme rağmen en büyük hata buradan kaynaklandı. Depremlerin olduğu anlarda depreme dayanıksız binaların çöktüğüne ya da ağır hasar aldığına vurgu yapan uzmanlar bu yüzden bu binaların üzerindeki baz istasyonlarını da çalışamaz hale geldiğini ifade etti. Uzmanlara göre, özellikle Kahramanmaraş, Adıyaman ve Hatay’da baz istasyonlarının dörtte üçünün kullanılamaz hale geldi, diğer şehirlerde ise hasar yüzde 5 ile 20 arasında kaldı. Sistemi ve iletişimi ayakta tutan yüzde 25’lik çalışır haldeki baz istasyonlarında ise elektrik kesintisinin yaşanmasından ötürü devreye giren jeneratörlerin yakıtlarının 5-6 saat yeteceği hesaplandığında ve yoğun bir telefon trafiği de eklenince sistem ve iletişim durma noktasına geldi ve servis verilemedi.
Türkiye’de deprem sonrasındaki iletişim sorunları, uydu iletişimi gibi sistemler aktif olarak kullanıma girmediği sürece ortadan kalkacak gibi görünmüyor. Özellikle bina üstü baz istasyonları ile büyük bir deprem sonrasında sağlıklı iletişim sağlamak hiçbir zaman mümkün olmayacak.