Ford ve Ravensbourne Tasarım Koleji ortaklığıyla hayata geçirilen projede Türk öğrenciler de göze çarparken son üçe kalan adaylar belli oldu. Kazanan grubuysa büyük bir ödül bekliyor.
Otonom ve sürücüsüz araç teknolojileri ilerledikçe “Geleceğin otomobilleri” başlığında tanıtılan modeller de tasarım anlamında yepyeni formlara kavuşuyor. BMW, Mercedes ve Volkswagen gibi örneğini rahatlıkla artırabileceğimiz küresel üreticilerin bu projelerine son yıllarda çok daha sık rastlıyoruz. Öyle ki bu tasarımların örneklerini tamamen otomobil tabanlı organizasyonların dışında CES gibi teknoloji tabanlı organizasyonlarda da görmek mümkün. Otonom araçlarla birlikte ulaşım araçlarında en büyük değişim payını kokpit tasarımları alıyor. Geleneksel tasarımlardan büyük oranlarda ayrılan bu yapılarda yer yer direksiyonun hiç kullanılmadığı projelerle de karşılaşıyoruz. Geleceğin otomobillerinde kullanılmak üzere kokpit tasarımları geliştirmek için İngiltere’nin Londra kentinde bulunan Ravensbourne Tasarım Koleji öğrencileriyle ortak bir proje gerçekleştiren Ford, bu ortaklık sonucu öne çıkan tasarımları paylaştı.
İçerisinde Türk öğrencilerin de olduğu projelerde üç takım tarafından toplamda üç farklı tasarım karşımıza çıkıyor.
Dies Nox,
Iris ve
Nox şeklinde isimlendirilen tasarımlarda dikkat çeken detaylar mevcut. Dies Nox isimli tasarımın öne çıkan özelliklerine baktığımız zaman kabin geleneksel yapıda görünse de ön koltukların arkaya dönebilir yapıda olması sayesinde karşılıklı oturabilme gibi önemli bir özelliğin burada öne çıktığını belirtmek gerekiyor. Aynı zamanda araç otonom sürüş modundayken
direksiyon simidi oyun konsolu olarak kullanılabiliyor.
Türk öğrenciler tarafından geliştirilen konseptlerden biri olan Iris’te ise oldukça farklı bir yapı var.
Cansu Bal,
Veli Seniz ve
Erdi Bal‘ın ortak projesi olan Iris’in koltuk yapısı kendinden tekerlekli olarak tasarlanmış. Kullanıcılar dilerlerse oturdukları koltuklarla aracın içerisinden çıkıp gitmek istedikleri yere gidebiliyor.
Nomad isimli son konseptteyse
Onur Çelik,
Thomas Christie ve
Shpend Pashtriku isimlerinin imzası var. Daha çok kullanıcı sağlığına odaklanan bu konseptte sensörler vasıtasıyla araç içerisinde yolcuların
anlık bilgileri analiz ediliyor. Burada da arka tarafa dönebilen ön koltuklar karşımıza çıkarken
Deja View isimli panoramik teknolojiyle dışarısının keyfini çıkartmak mümkün hale geliyor. Ford tarafından son üçe kalan bu tasarımların arasından birinci seçilenin tasarımcıları Ford tasarımcılarını ziyaret etme ve çalıştığı yeri görüp tecrübe etme ayrıcalığına sahip olacak.