Polestar
Volvo bağlantılı elektrikli otomobil firması Polestar ve Rivian, gezegeni kurtarmak için acil adımlar atılmasını istiyor.
Polestar ve hazırladığı elektrikli pickup modelleriyle özellikle ABD’de çok ses getiren Rivian, gelecek için gerçekten önemli bir ortaklık kurdu. Kearney‘nin de destek verdiği bu ortaklık kapsamında gezegeni kurtarmak için acil adımların atılması hedefleniyor. Bu ortaklığın arkasında temel olarak tüm detaylarına burada ulaşabileceğiniz Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 6.000’in üzerinde bilimsel çalışmayı inceleyerek hazırladığı 1,5ºC Küresel Isınma Özel Raporu yer alıyor. Rapora göre insanoğlu, dünyanın sanayi öncesi döneme göre yaklaşık 1,0ºC ısınmasına sebep oldu. Küresel ısınma şimdiden, kuraklık ve seller gibi aşırı hava olayları, deniz seviyesinde yükselme ve Arktik denizinin erimesi olarak etkilerini göstermeye başladı. Seragazı emisyonları mevcut şekilde devam ederse, küresel ısınma 2030 ile 2052 yılları arasında 1,5ºC sınırını geçecek. 1,5ºC sınırı, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu önleme için kritik öneme sahip. Küresel ısınmayı 1,5ºC ile sınırlandırmak, ekolojik sistemler ve yaşam alanları üzerindeki birçok kalıcı etkinin önlenmesi anlamına geliyor.
İşte Polestar ve Rivian spesifik olarak bu konuda mutlaka bir şeylerin yapılması gerektiğini belirtiyor ve süreç için bazı öneriler sunuyor. İki şirket tarafından paylaşılan rapor, otomobil endüstrisinin IPCC’nin 1,5ºC sınırını büyük ölçüde aşmasını önlemek için acilen harekete geçilmesi gerektiğini gösteriyor. İki isim bu konuda “elektrifikasyon” yani elektrikli otomobillere geçişin tek başına yeterli olmadığını belirtiyor ve sektörü doğru yola sokmak için üç kollu ya da üç yönlü bir yaklaşım öneriyor. Daha hızlı adımlar için yeni iş birliği biçimleri çağrısında bulunan ikili, elektrikli araçların daha hızlı benimsenmesinin yanı sıra, tedarik zincirindeki sera gazı emisyonlarının azaltılması ve şebekelerdeki yenilenebilir enerjinin artırılması için kolektif eylem planlarına ihtiyaç olduğunu belirtiyor. Burada odaklanılan üç madde daha net olarak şöyle açıklanıyor:
1 – Fosil yakıtla çalışan araçların değiştirilmesi gereken hızı belirleyin.
2 – Elektrik şebekelerinde yenilenebilir enerjiyi artırın.
3 – Üretim tedarik zincirindeki sera gazı emisyonlarını azaltın.
Polestar bu konuda daha önce endişelerini açık olarak dile getirmişti. Örneğin geçtiğimiz ay Toyota şirketinin artık eski CEO’su Akio Toyoda, elektrikli otomobilleri tek seçenek olarak bırakmak istemediğini açıkladı. Toyoda, bu kapsamda “Otomobil dünyasındaki büyük bir kesim elektrikli araçların tek seçenek olarak gerçekten uygun olup olmadığını merak ediyor. Ancak bunun (Sadece elektrikli otomobillerin olduğu geleceğin) günümüzde bir trend olduğunu düşünüyorlar ve bu yüzden yüksek sesle konuşamıyorlar. Aslında doğru cevap halen belirsiz ve kendimizi tek bir seçenekle sınırlamamalıyız.” gibi ilginç bir söylemde bulunmuştu.
Toyoda, burada ileriye dönük olarak en iyi yolun “hibrit, plug-in hibrit, hidrojen ve tamamen elektrik” gibi farklı temellerin geliştirilmesi olduğuna inanıyordu. Polestar firmasının sürdürülebilirlik konusundaki üst düzey ismi Fredricka Klaren ise bu konuda farklı düşünüyor. Yaptığı açıklamalar kapsamında küresel ısınma konusunda zaman kaybedilmemesi gerektiğini belirten Klaren, “Bu mümkün değil. Fosil yakıtları kullanmaya devam edemeyiz.” dedi.
“2030’dan sonra elektrikli olmayan modellere kesinlikle yer yok” açıklamasını da yapan Klaren, çevre konusunda elektrikli araçlara odaklanılması konusunda haklı ancak küresel ısınma konusunda fark yaratmak için sadece elektrik otomobiller yeterli gelmeyecek. Bu konuda olumsuz etkileri azaltmak için elektrik üretiminden sanayi tesislerine kadar çok sayıda alanda köklü değişiklikler gerekiyor. Fakat elbette hiçbir şey yapmadan başkalarının adım atmasını beklemek de mantıklı değil. Bu açıdan Polestar mantıklı bir gelecek hedefi kapsamında sunduğu tamamen elektrikli otomobil seçeneklerini artırma çalışmasıyla doğru yolda ilerliyor.