Meydana gelen büyük depremler ve ardından yaşanan yıkımlar sonrasında gündeme bir kez daha “Sismik İzolatör” geldi.
Deprem herkesin bildiği üzere Türkiye’nin çok büyük bir gerçeği. Türkiye’de ilk defa büyük yıkımlar ile sonuçlanan depremler olmuyor, bu yüzden depremin gelip geçmesini beklemeden ona her zaman hazırlıklı olmak gerekiyor. Biliyorsunuz çoğu zaman insanlarımızı, ufacık çocuklarımızı deprem değil zarar verilmiş ve kötü yapılmış binalar öldürüyor. Depreme karşı dayanıklı bina yapımında en iyi çözümlerden birisi ise kesinlikle “Sismik İzolatör”. Bu sistem bu aralar yine gündemde çünkü eğer bu teknoloji fay hatları üzerine kurulmasına izin verilen şehirlerdeki yapıların büyük bölümünde uygulansaydı, bugün tam 31 binden fazla vatandaşımız halen aramızda olacaktı. Sismik İzolatör, kesinlikle yeni bir sistem değil ve Türkiye’de uzun zamandır birçok yapıda aktif olarak kullanılıyor. Üstüne üstlük Türkiye’de bu sistemi üreterek kurabilen şirketler de bulunuyor. Bu sistemin en güzel yanlarından birisi, mevcut binalara da uygulanabilir olması. Bu sayede her bina çok güçlü depremlere dahi dayanıklı hale getirilebiliyor.
Peki bu altyapı tam olarak nasıl çalışıyor? Bunu hemen aşağıdaki sadece 20 saniyelik video çok net olarak gözler önüne seriyor. Bu sistem sayesinde deprem sırasında ortaya çıkan enerji alt kısımda sönümleniyor ve yıkıcı hareketlerin üst kısımlara normalden çok daha az oranda ulaşması sağlanıyor. Sallantı aşağıda kaldığından üst kısım stabil duruyor, bu da büyük yıkımları engelliyor. Bu sistem uzmanlara göre özellikle yüksek binalarda devasa farklar yaratabiliyor. Çünkü yüksek binalarda sallanma ve yalpalanmanın yıkıcı etkisi daha fazla oluyor.
Peki Sismik İzolatör neden her binaya uygulanmıyor? Sistemin kurumu aslında aşırı zor değil ancak yine de zahmetli ve maliyeti de oldukça yüksek. Bazı kaynaklar kolon başına 6 bin dolarlık bir ücretten (Bir apartmanda 2 milyona yakın bir ücret çıkabiliyor) bahsediyor, çoğu müteahhit hali hazırda yüksek olan ev fiyatlarını daha da artırmamak adına bu sistemi uygulamıyor. Aynı şekilde çoğu ev sahibi de bu sistemi binasına yaptıracak bütçeye sahip değil. Bu konuda mutlaka büyük bir devlet desteği gerekiyor, özellikle riskli bölgelerdeki tüm binaların bu şekilde güçlendirilmesi gerekiyor. Bugün çıkan habere göre Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Gaziantep İnayet Topçu Hastanesi‘nde 2 binden fazla Sismik İzolatör yer alıyor. İki hastanede de şu an son depremlere rağmen hiçbir hasar bulunmuyor.
Yaşanan depremler sonrasında yıkımların büyük bölümü kolonlar üzerinde yapılan oynamalar ve daha da kötüsü büyük kolon kesimleri nedeniyle meydana geldi. Bu konuda son günlerde en çok paylaşılan içeriklerden birisi aşağıdaki Tweet içerisinde izleyebileceğiniz video oldu. Bu videoda basit gider boruları için taşıyıcı kirişlerde delik açıldığı görülüyor ve bu gerçekten inanılmaz görünüyor. Bu konuya çözüm ise düzenli denetimden geçiyor. Türkiye’de tüm binaların otomobillerin iki yılda bir vizeye sokulması gibi mutlaka belirli aralıkla denetlenmesi gerekiyor. Her binanın bu tarz saçmalıklara karşı, kolon kesme ve taşıyıcı kirişlere zarar verme durumlarına karşı uzmanlar tarafından denetlenmesi gerekiyor. 2023 yılında artık depremle gerçekten mücadele etmeli ve “kaderi” değil “bilimi” öne çıkarmalıyız.