Küllerinden doğan kraliçe; Game of Thrones 8. sezon 5. bölüm “The Bells” incelemesi

13 Mayıs 2019 11:52

Nihayet final için geri sayımı başlattık. Game of Thrones 8. sezon 5. bölüm beklediğimiz mutlak son için son detayı şekillendirdi.


UYARI!
Devam etmeden önce uyaralım; haberimizin bundan sonraki kısmı dizinin Game of Thrones 8. sezon 5. bölüm içeriğine dair spoiler içermektedir. Okuyacağınız gerçekler izleme keyfinizi kaçırabilir.


Game of Thrones 8. sezon 5. bölüm, finalden önce izleyeceğimiz son bölümdü. 19 Mayıs’ta final yapacak olan dizi, pek çok önemli ölümü de bu bölüme saklıyordu. 3. bölümden nasıl ve neden sağ çıktığını anlayamadığımız karakterleri bir kenara bırakıp bu bölüme yoğunlaştığımızda ise yine pek çok hayal kırıklığı beraberinde geldi. Peki bu bölümün eleştirilen yönleri ve kabul edilebilir yanları nelerdi dersiniz? Gelin biraz bölümü irdeleyelim ve 6. bölüme dair konuşalım.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Daenerys’in Deli Kraliçe’ye dönüşümü

Açıkçası hikayenin en şaşırtıcı olmayan noktalarından biri Daenerys’in Kral Toprakları’nı yakıp yıkması oldu. Sezonun başından beri Deli Kraliçe hikayesine hazırlık yapıldığından bahsediyorduk. Geçtiğimiz bölüm Missandei‘nin Dracarys mesajından sonra hiçbir koşulda zaten Kral Toprakları’nın yanmayacağını veya Daenerys’in masumları öldürmeyeceğini düşünmemiştik. Açıkçası hikayenin George R.R. Martin‘in kitaplarında da böyle işleyeceğine inanıyoruz. Zira Martin’in hikayesi zaten hiçbir zaman Targaryen kızı üzerine olmadı. Buz ve Ateşin Şarkısı hep Jon Snow ile alakalıydı. Dany’nin kitaplarda sürekli Deli Kral’a dönüşmekten korkması, hep Rhaegar gibi olmak istemesi gibi detaylar karakterin bir noktada Aerys’e dönüşeceği sinyallerini zaten veriyordu. Ancak bu demek değil ki bölümü eleştirmeyeceğiz.

Buradaki en büyük eleştirimiz karakterin hikayesinin çok hızlı bir dönüşüme girmesi. 7. sezonda Tarly kararı ile sinyalleri verirken son sezona kadar tam dönüşüm göremedik. Dizide 3 bölümde karakter delirecek noktaya gelince izleyici cephesinde hikaye bir parça inandırıcılığını yitiriyor. Yaklaşık 6-6,5 sezon “kurtarıcı” rolünde gösterilen karakterin 1,5 sezonda “delirmesi” tepki çekiyor. Bu da dizinin karakter gelişimini iyi yazamadığı ve yönetemediğini gösteriyor.

Daenerys ilk kez kanından birinin ölümüne tepki verdiğinde bunu çok soğuk kanlı karşılamıştı. Khal Drogo abisi Viserys’in başından aşağı erimiş altın dökmüş ve Dany açıkçası çok da üzülmemişti. “Ama neden üzülsün ki?” diye sormadan edemiyoruz. Viserys, Dany’i en başından beri istismar eden bir karakterdi. Ona şiddet uygulaması, baskı uygulaması, manipüle etmeye çalışması ve hatta hamile olduğunda dahi bunu engellemeye çalışması… Dany’nin öz abisine karşı dolmasının sebebi vardı. Daha sonra Dany bütün sorunlarını açık bir şekilde alevlerle çözdü. Büyücüler onu öldürmek ve ejderhalarını almak istediğinde onları yaktı. Dothrakiler onu yakalayıp tecavüz etmek istediğinde onları yaktı. Köleleri bırakmak istemeyen efendileri yaktı ve köleleri serbest bıraktı. Dany’nin tüm hayatı Ateş ve Kanla geçti. Ama hepsinde ya kendini koruyor ya da ezileni koruyordu. Hiçbir zaman “tiranlık” peşinde değildi. Tarly’lere kadar.

Tarly’lerle kırılan döngü bu yüzden şu an izleyiciye çok mantıklı gelmiyor. Tüm sorunlarını ateşle çözen kraliçenin karakter gelişimindeki bu döngünün yine mantıklı bir açıklaması var. Ancak bu açıklama 2 bölümde sunulunca, etkileyici olmuyor. Gelin açıklamaya da değinelim.

Her şeyini kaybeden kraliçe

Daenerys aslında tahtı yıkıp yok edeceğini 2. sezonda Ölümsüzlerin Evi’ne gittiğinde imgesinde görmüştü. Yani bu final 2. sezondan beri biliyoruz. Her ne kadar kitapta bu şekilde işlenmese de dizi bunu işlemişti. Son sezona geldiğimizda Dany en başından beri kazıyarak, yakarak, kanla ve ateşle elde ettiği her şeyi kaybetti. “Sağ duyusu” Jorah onu korurken öldü, Missandei gözünün önünde infaz edildi. İkinci ejderhasi Rhaegal‘i kaybetti. Tüm bunlar tek bir amaç içindi: Demir Taht. Ve öğrendi ki aslında yıllardır bildiği tüm gerçek yalanmış. Demir Taht onun değil Jon Snow’un hakkıymış. Zaten fazlasıyla yalnızlaştırılan Daenerys’in Aerys gibi paranoyası da böyle başladı. Üstüne Jon’un ona “ihanet” etmesi son damla oldu.

Red Keep’de çanlar çaldığında ve teslim olunduğunda Daenerys Red Keep’e çeviriyor gözlerini. Her şeyini feda ettiği Demir Taht’ın bulunduğu yere. Ne için? Güvenebileceği tek bir insanın kalmadığı bir savaş için. Jon’un ona yaklaşımındaki değişim dahi karakteri etkiliyor. Aralarındaki “aşk”ın zarar görmesi Daenerys’i yaralıyor. Günün sonunda Dany’nin Jon’a dediği gibi elinde sevgi değil korku var. Tyrion dahil herkes ondan korkuyor ve Jon’un zaten haklı varis olduğunu öğrendiklerinde Dany’e o tahtı yar etmeyecekler. Dany’nin şehri yıkmasının ardındaki en büyük motivasyonun bu olduğunu düşünüyoruz. O noktada Cersei’nin dediği gibi “şiddeti seçiyor” ve Dany kendinin de olmayacaksa, yönetilecek bir Kral Toprakları bırakmamaya yemin etmişçesine saldırıyor.

Böyle açıklandığında karakterin motivasyonu daha anlamlı ve delirmesi de daha mantıklı görünüyor. Ancak 3 bölümde ek açıklamaya ihtiyaç duyacak şekilde delirmiş gibi gösterilince hayranlar tepki verdi doğal olarak. Ancak bize göre dizinin asıl tepki verilmesi gereken olayı bu değildi.

Game of Thrones 8. sezon 5. bölüm ile gelen merhametli bir ölüm

5. bölümün en şok edici noktalarından biri izleyiciler için Jaime ve Cersei finali oldu sanıyoruz. Geçtiğimiz incelemede Jaime’nin Cersei ve çocuk için döndüğünden bahsetmiştik. Çünkü zaten bu sezon 2. bölümde de Tyrion üstüne basa basa Jaime’nin Cersei’yi olduğu gibi sevdiğinden ve kabul ettiğinden bahsetmişti. Jaime de Kışyarı’nda sorguya çekilirken ailesi için “Yine olsa yine aynı şeyi yapacağınıaçık bir şekilde kaydetmişti. Bu noktada Jaime’nin karakter gelişiminde sıkıntı yaşandığını hiç düşünmedik. Jaime bazı şeylerin hep farkındaydı ve bunları bilerek, kabul ederek ilerliyordu zaten. Bunu da çok açık bir şekilde kaydettiler pek çok kez. Peki neye sinirlendik?

Bildiğiniz gibi Cersei’nin de kendince Azor Ahai hikayesinde olduğu gibi bir kehaneti bulunuyordu. Dizi bu kehaneti açık bir şekilde ekranlara taşıdı. Her adımı gösterdi. Yüce Sept’i patlatan Cersei’nin en büyük motivasyonlarından biri onu yok edecek “güzel yeni kraliçeden” kurtulmaktı örneğin Margaery‘den bu kadar nefret etmesinin sebeplerinden biriydi en azından. Üç çocuğunu da kaybeden Cersei’nin finali ise izleyici açısından tatmin edici olmaktan çok uzaktı.

Cersei Lannister’ın kehanetine göre karakterimizin ölümü “küçük kardeş”inden olmalıydı. Jaime ile ikiz olsalar da Cersei Jaime’den büyük. Tyrion zaten küçük kardeş. İkisinden birinin Cersei’yi boğmasını bekliyorduk. Hatta dizi raydan çıkınca “Arya’nın Jaime kılığına girmesine” dahi razı duruma gelmiştik. Ancak olmadı. Cersei’nin ölümü tatmin edicilikten de uzaktı. Bir “kurban” senaryosu yazılmıştı. Jaime’nin kollarında başına yıkılan taşlarla öldü. Peki neden böyle oldu? Çünkü dizi yaratıcıları burada Cersei finali değil Jaime finali yazdılar.

Geçmiş sezonlarda Dorne’da iken Bronn ile konuşan Jaime, ölümünün sevdiği kadının kollarında olmasını istemişti. Jaime’yi öldürmeye çalışan Cersei’nin kollarında da öldü. Lannister ikizlerine romantik bir son veren hikaye, koca bir hayal kırıklığı yarattı. Cersei, ejderha aleviyle ölse bu kadar üzülmezdik herhalde.

Beyaz atın üzerindeki ölüm

Saçmalardan seçmeler yaparken biraz da Arya ve gereksiz uzun kaçış sekansından bahsedelim. Arya’nın Kral Toprakları’nda çekilen sahnelerinin tek bir sebebi var ki bu sebep doğrudan dizi yaratıcıları tarafından Game of Thrones 8. sezon 5. bölüm için hazırlanan özel videoda anlatılıyor. Sebep şu: Görsel olarak şehirde koşan ve ölen insanlar dramatik görünse de gerçekten önem verdiğimiz bir karakterin kaçması, saklanması, ölümden dönmesi daha etkileyici olur. Evet bu kadar.

Arya’nın bir türlü ölemeyişi de ondan. Tüm bu hikayenin sonunda taş üstünde taş kalmayan, toz toprak ve kargaşa içindeki şehirde karakterimizin tek rolü, izleyicinin halkla empati kurabilmesi. Bu kargaşada beyaz bir atın sakince onu beklemesi saçmalığı ise yine bambaşka bir görsel şovdan ibaret. Belki de Arya’nın Daenerys’i öldüreceğini gösteren bir ibare. Açıkçası şu noktada bunu da göremeyebiliriz. Televizyon için hangisi en dramatik olur, hangisi şaşırtıcı olur karar veremiyoruz. Ne de olsa dizi tamamen bu temel üzerine ilerliyor artık.

Cleganebowl dövüşü

Dizinin en “olurlu” yanlarından biri Cleganebowl dövüşüydü. Miğferin ardından Varys’in ölümden dönmüş versiyonu gibi görünen Dağ’ın çıkmasından sonra işler biraz ciddiyetini yitirse de dövüş ve hesaplaşma kendi içinde fena değildi. Cersei’nin yalnızlaştırılması için Dağ’ın herkesi öldürmesi de hikayeyi pek çok karakter açısında rahatlattı neyse ki. Ancak açıkçası bu dövüşten istediğimiz keyfi alamadık. İkilinin alevlere karşı öleceğini biliyorduk, çünkü hikaye döngüsü böyle tamamlanıyordu, ancak açıklayamadığımız bir hoşnutsuzlukla kaldık. Öte yandan Qyburn Dağ’ı nasıl dirilttiyse, Night King’in bir yerlerde bunu kıskandığına neredeyse eminiz…

Havadan gelen Dothrakiler ve gereksiz sahneler

Bölümde en çok şaşırdığımız noktalardan biri hayattaki Dothraki sayısı oldu. Daenerys’in ordusu iyice küçülmüştür sanıyorduk ancak Dothrakiler gerçekten şaşırtıcı bir detaydı. Bu kadar çok Dothraki nasıl hayatta kaldı, dev bir soru işareti gerçekten…

Bir de Euron sahnesinden bahsetmek istiyoruz kapanışı yapmadan. Bölümün muhtemelen en gereksiz sahnelerinden biriydi. Yaratıcılar artık Euron’dan kurtulmaları gerektiğini anlamıştı, çünkü karakterin hikaye örgüsü bir yere gitmiyordu ve Kral Toprakları el değiştirecekti. Biz de Jaime Euron dövüşü izlemiş olduk. Neden? İyi görünüyor diye herhalde. Şu noktada elimizdeki senaryo ile başka bir açıklama yapamıyoruz. Asıl delinin Euron olduğu gerçeğini görmek gerekiyor. Sebepsiz, şakasız, dümdüz deli.

Game of Thrones 8. sezon 5. bölüm pek çok açıdan kötü bir bölümdü. Ancak henüz bu ıstırap bitmedi. 19 Mayıs’ı 20 Mayıs’a bağlayacak gece Türkiye saati ile 04:00‘da dizinin büyük finalini izleyeceğiz. Final önemli çünkü bu final kitapla muhtemelen aynı olacak. George R.R. Martin geçmiş açıklamalarında pek çok kez dizi yaratıcılarına finalin nasıl olacağını anlattığını ancak gidiş yolunu söylemediğini belirtmişti. Şimdi işte o finali göreceğiz. Demir Taht’ın asıl sahibi ortaya çıkacak.

GAME OF THRONES 8. SEZON TÜM İNCELEMELER

İlgili video

8. sezon 6. bölüm fragmanı

Paylaş