reklamı kapat

POPÜLER

Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm incelemesi
Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm incelemesi
Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm incelemesi
Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm incelemesi
Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm incelemesi
Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm

Destansı savaşın sonu; Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm “The Long Night” incelemesi

 - Güncelleme: 13 Mayıs 2019 11:54

Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm nihayet beklediğimiz büyük Kışyarı savaşını bizlere izletti. Peki bölüm vadettiği kadar iyi miydi?


UYARI!
Devam etmeden önce uyaralım; haberimizin bundan sonraki kısmı Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm içeriğine dair spoiler içermektedir. Okuyacağınız gerçekler izleme keyfinizi kaçırabilir.


Game of Thrones’un bu bölümü yayınlanmadan haftalar, aylar önce savaş sahnesi ile yattık savaş sahnesi ile kalktık. Artık yaşayanlar arasındaki savaş anlamsızlaşmıştı. Ölüler intikam için geliyor ve büyük diyarı yok etmek istiyordu. Kuzey’liler ve Daenerys Targaryen’in iki ejderhasıyla ordusu ise diyarın tek umuduydu. Uzun Gece kapıdaydı ve buna izin verilemezdi. 82 dakikalık 3. bölümün namı almış yürümüş, “televizyon tarihinin en uzun savaş sahnesi” için nefesler tutulmuştu. Evet. Teknik olarak HBO bize televizyon tarihinin en uzun savaş sahnesini vermiş olabilir. Ancak bizden neler götürdü? Asıl bunu konuşalım.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Çöpe atılan hikaye örgüsü

Bu bölümün incelemesini yazmadan önce biraz dinlenip kafamızı dağıtmamız ve sakinleşmemiz gerekti. Derin derin nefes aldık ve tüm bu kurgunun nasıl olup bu şekilde evrildiğini anlamaya çalıştık. Halbuki bu bölüm yayınlanmadan önce kara kara incelemeye ne yazacağımızı düşünüyorduk. Sonuçta kocaman bir savaş sahnesi izleyecek ve belki de yoruma açık pek detay bulamayacaktık. Ama korktuğumuz gibi olmadı. Daha kötüsü oldu. Yorumlayacak pek çok detay başımızdan aşağı kızgın yağ gibi indi. Derimizi yaktı, canımızı acıttı. Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm koskoca bir hayal kırıklığı bıraktı.

İlk iki bölümdür incelemelerimizi takip ediyorsanız bazı tahminlerimizin tuttuğunu bazılarının ise tutmadığını fark etmiş olabilirsiniz. Bunların hepsine ve daha fazlasına değinecek, neleri beğenmedik neleri ise kabul edilebilir bulduk anlatacağız. Ancak önce yaşadığımız teknik sıkıntıdan bahsedelim. Sabaha karşı 04:00’da izlediğimiz bölümde, odada tek bir ışık yanmazken izlemesi çok zor bir bölümle karşı karşıya kaldık. Bunun sebebi bölümün inanılmaz karanlık çekilmesi. Neden peki? Çünkü ejderhaların alev üflemesi aydınlık havada güzel durmuyor. Çünkü Ak Gezenler “En Uzun Gece“yi getiriyor “En Uzun Öğleden Sonra”yı değil. Çünkü dünyanın en anlamsız sahnesi olan Dothraki hançerlerine alev ekleme sahnesi akşam üstüne doğru güzel durmayacak. Ve çünkü Walking Dead tadındaki zombilerimiz gündüz yeterince korkunç durmayacak. Bu sebeple gece savaşıyoruz. Ancak yine de acaba en azından çekimleri biraz aydınlık yapamaz mıydık diye isyan etmeden duramıyoruz. Bazı sahnelerin hakkı kesinlikle sırf bu gereğinden daha karanlık çekim yüzünden yendi bile…

Dothraki’lere ateş yakan büyücü kadın

İnanılmaz kötü yazılmış olan bu bölüme karşı içimizden gelenleri sıraya dizmekte zorlanıyoruz. Ancak belki sahne sahne gidersek işler daha anlamlı olabilir. Öncelikle dizinin kitaptan koptuğunu daha önceki yazılarımızda da tekrarladık. Yani bu artık sığlıktan neredeyse çatlayacak olan yapımın bu denli kötü bir işle karşımızda durmasının tek sorumlusu George R.R. Martin. Bunu bir aradan çıkaralım. “Elimizde bu kadar vardı, 6 bölümde de işte bu kadar oluyor ne yapalım canım” tadındaki bu bölümün bu şekilde karşımıza çıkma cesareti göstermesinin tek sebebi yazarın kendisidir. Ancak bunu bir kenara itiyoruz.

Geçtiğimiz incelemelerde de bahsetmiştik. Game of Thrones artık bir uyarlama değil bir televizyon dizisi. Bir televizyon dizisi olarak da tüm klişelerin hakkını vermezse hatırı kalacağı için bu sığlıklar yaşanıyor aslında. Ancak gelin bölüm başına geri dönelim. Gece çekimi, harika. Düşman görünmüyor, gizem katıldı. En öne Dothraki’leri koyduk. Neden? Çünkü önden gidip ölecekler. Dothraki’ler ölmeme ihtimali ile Cersei’nin “Açılın ben geldim sizi kurtaracağım” deme ihtimali aynıydı. Dothraki’lerin yanına kimi koyduk? Ghost. Neden? CGI’ya çok para harcıyoruz. Gerçekten öleceği kesin olan ilk atlı takımının yanına Jon’un büyük bir bağı olan kurdunu mu gönderiyoruz? Allahtan korktuğumuz olmadı. Ancak kararın saçmalığını anlamlandıramadık. Daha bu sahne zaten sizi sinirden çatlatmadıysa merak etmeyin devamı var.

O da ne, karanlıklar içinden gelen gizemli biri: Işık Tanrısı’nın rahibesi Melisandre. Peki bu “cadı” kadın ne yapıyor? Dothraki’lerin hançerlerini yakıyor. Gerçekten bunun çok mantıklı olduğunu düşündük ve bunu diziye koyduk. “Cadı”lardan nefret eden, batıl inançları olan Dothraki’leri ölüme yollamadan önce kadın gelip hepsinin hançerini yaktı. Harika bir senaryo. On üzerinden 11 vermek üzereyiz daha şimdiden. Bugüne kadar yaşanmış tüm bölümler yaşanmamış gibi yapıyoruz. Namı Dothraki’lerin dört bir yanına dağılmış Khal Drogo bir “cadı” yüzünden ölmemiş gibi yaparak Dothraki’leri de korkutmayacağını düşünerek büyüyü ateşledik. Ne oldu? Dothraki’ler karanlık içinde “alevli hançerleri” ile gerçekten güzel bir görsellik yarattı. İyi televizyon, kötü senaryo. Peki bitti mi? Durun daha yeni başlıyoruz.

Hiç ölmeyen düşman, hiç ölmeyen kahramanlar

Game of Thrones sezonlarında geriye baktığımızda bu kadar sevgi çiçeği bir bölüm yaşadık mı emin değiliz. Neticede bu Game of Thrones yahu. Ana karakterin ilk sezon çat diye kellesini uçuran Game of Thrones’dan bahsediyoruz. Patır patır önemli karakterleri öldüren Game of Thrones’dan bahsediyoruz. Ned Stark gelsin, Robb Stark gitsin. İlk sezonda bilinen tek Targaryen prensi mi? Önemli değil yakın. Baratheon kardeşlerin sonuncusu Stannis? Öldürdük onu biz. Şimdi tüm gece süren bir savaşa giriyoruz, ölüler üzerimize saldırıyor. Bayağı da başarısız oluyoruz, Kışyarı’na kadar giriyorlar. Lahitte ölüler canlanıyor, Night King geliyor hem eski ölüleri hem de yenilerini uyandırıyor, yeniden başlıyoruz savaşa. Saatlerdir kılıç sallanmış, bir kişi 8 kişiyle falan dövüşüyor ve tüm bu karmaşa sona erdiğinde kim ölüyor? Dolorous Edd. Başka? Lyanna Mormont. Başka? Beric Dondarrion. Ee, tamam ama başka? Bölümün tek can alıcı ve belki de hayranları şaşırtacak ölümü, belki kelimesinin altını çiziyoruz, Jorah Mormont oluyor. Evet, Theon da dahil. Sen 82 dakikalık savaş bölümü yap, ama hiç önemli zayiat verme. 2. de değil 3. yan karakterler ölsün. Yok artık daha neler. Bitti mi? Bitmedi.
Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm incelemesi

İşte savaşın kahramanları!

Peki ya o ölümler? Hemen hayranların favorisi “Dev KatiliLyanna Mormont ile başlayalım söze. O nasıl bir sahneydi öyle değil mi! Haftalarca konuşulacak, Twitter’da paylaşılacak bir sahneydi. Hah işte o sahne bunun için çekilmişti. Twitter’da paylaşılsın diye. Lyanna Mormont’un geçtiğimiz incelemede de hayranların favorisi olduğu için rolünün artırıldığından bahsetmiştik. Biz demiyoruz bunu yanlış olmasın, bölümün yaratıcıları Benioff ve Weiss diyor. Diziyi sığ sulara çeken yaratıcılar hani. Peki kimi feda edebildi bu yaratıcılar? Yine Lyanna Mormont’u. Hayranların sevdiği birine ihtiyaçları vardı, çünkü büyük karakterlerden birini öldürmeyi göze alamadılar. Lyanna Mormont hayranların gözünde küçük cengaver olduğu için de ölüm anında bile ona en çok konuşulacak ölüm sahnelerinden birini verdiler. Dev öldüren Lyanna Mormont. Yanlış anlaşılmasın derdimiz Lyanna Mormont’un dev katili olması değil. Derdimiz yapımcıların Lyanna Mormont’a kadar cesaret edebilmesi.

Peki Theon? Bunu zaten geçtiğimiz incelemede yazmıştık. Hatta birinci bölümden beri yazıyoruz. Theon’u kahraman yapmak için senaristlerin büyük çabası, kendini zorlaması nihayet meyvesini verdi! Bran, Theon’a evinde olduğunu söyledi. Theon elinde silahıyla bomboş bir koşu gerçekleştirip ölüme doğrudan balıklama daldı. Bir kahraman gibi! Bran unutur Kuzey Unutmaz tabii. Theon’u kahraman olarak kabul etmek mümkün değil. Sahne de şaşırtıcı değildi, çünkü birinci bölümden geleceği görünüyordu açıkçası.

Gelelim kahramanlar zincirinde Beric Dondarrion. Kitapları okumuş olanların bildiği üzere Beric Dondarrion aslında çoktan öldü. Kitaplarda yok. Ancak dizi yaratıcıları Beric Dondarrion ile ilerlemeye karar verdi. Kendisinin ulvi amacının Arya’yı kurtarmak olduğunu gördük. “Hodor – kapıyı tut” sahnesine benzer bir sahnesi vardı bu bölüm Dondarrion’un. Ellerini girişe yapıştırmış, yaratıkların geçmesini engelliyor, bir yandan bıçak darbeleriyle yaralanıyordu. Tazı ve Arya da kaçıyordu. Sonraki sahnede Dondarrion birden kahramanlarımızın arkasından odaya ışınlandı. Çok ilginç bir andı. Onca bıçak darbesinden sonra kahraman Dondarrion, bizimkilere süre kazandıktan sonra arkasını dönmüş, belki bir iki tane ölüyü indirmiş sonra da hızlıca koşarak odaya gelip ölmüştü. Ne için? Melisandre “Işık Tanrısı ona bu görevi verdi” diyebilsin diye. Ancak kendi içinde tutarlı mantıklar da aramıyoruz artık tabii. Netincede 7. sezonda da Gendry çok kısa sürede kilometrelerce koşmuştu.

Jorah Mormont sahnesi ise bizce olması gerektiği gibiydi. Hatta fazlasıydı. Ejderhaya binmek dışında eline silah almamış Daenerys Targaryen’i korumak için insan üstü bir çaba gösterdi. Daha önce söz verdiği gibi son nefesine kadar da korudu. Onca bıçak darbesine, yaraya rağmen, tüm ölüler yeniden ölene kadar savaştı. Daenerys’in arkasında kılıçla çırpınması da hoş bir detaydı. Bölümle ilgili söyleyecek güzel şeylerimiz de varmış demek…

Ejderha-kesen olacakken siper alma ustası olmak

Düşünsenize iki ejderhanız var ölüler geliyor başlıyorsunuz yakmaya. Bu savaş bu kadar uzun sürer mi? Sürmez. Ne yapmalı? Verelim kar fırtınasını, çağırın üçüncü ejderhayı. Kar fırtınası sebebiyle Daenerys ve Jon tamamen işlevsizleşti. Savaşın büyük bir kısmında ejderha üzerinde kalmaya çalışan ikilinin çok kısa bir de ejderha savaşı vardı. Karanlık çekimler arasında görülebildiği kadarıyla ejderha savaşı kısa da olsa hiç fena sayılmazdı. Bunun dışında inanılmaz verimsiz bir savaş geçirdiler. Gerçekten sıfır strateji ile gözlerini bağlayıp savaşa girselerdi zaten bu kadar katkıları olurdu.

Bunun yanı sıra Daenerys’in ejderhayı tamamen yere indirmesi saç baş yoldurdu. Yerde bitmek tükenmek bilmeyen ölüler ordusu var, World War Z filmindeki gibi koşarak her yere tırmanıp saldırmaya çalışıyorlar ve ejderhayı tamamen yere indiriyoruz. Çünkü neden olmasın ki? Ne yanlış gidebilir ki şu noktada değil mi? Ama bu sahneye yine “iyi televizyon anları” için ihtiyacımız vardı. Çünkü Daenerys ejderhasını yere indirmeyecek kadar akıllı olsaydı Jorah’ın onu korumasına gerek kalmazdı. Sonra nasıl hiçbir önemli karakteri öldürmeden diziyi bitirdiğimizi izleyicilere açıklardık?
Game of Thrones 8. sezon 3. bölüm incelemesi
Peki Jon’un Bran’a yetişemese bile ejderhayı kesebileceğine birkaç saniyeliğine inanmamız? Kendimizi aptal gibi mi hissetsek bilemedik. O ejderhanın mavi alevlerinden kaçan Jon Snow’un gerçekten destansı bir şey yapabileceğini düşünmüştük. Ancak siper alma dersleri kıvamında kaçış sahneleriyle doluydu. Bir an çok yaklaşmıştı gerçekten ancak anında geri döndü. Lyanna Mormont’un sahnesine bak bir de Jon’un tırıs tırıs dönme sahnesine bak. Hadi hiç kimseyi öldürmedin bari Jon ağır yaralansaydı ama ejderhayı kesseydi? Madem kesmeyecekti dakikalarca neden boşa kaçış sahnesi izledik? Üstüne son sahnede resmen intihar adımı attı ve ayağa kalkıp ejderhaya bağırdı. Yani savaş psikolojisinde bir kırılma olmuş olabilir bunu anlıyoruz ancak şu sahne bizim psikolojimizi de kırdı. O CGI’ı Ghost’a verseniz daha mutlu olurduk herhalde. Ghost da Jon’dan daha çok işe yarardı eminiz.

Azor Ahai de kimmiş? Biz tanımıyoruz hiç

Şimdi her şeyi bir kenara bırakıyoruz. Kötü açılar, herkesin insan üstü savaşması, saçma sapan kararlar, gereksiz fazla karanlık çekimler, her şey… Gelelim en büyük sıkıntıya. Bölümü Arya’nın efsane bitirişiyle yaptık. Gerçekten çok güzel bir andı. Arya’da Bran’ı öldürmek için kullanılan Valyrian çeliğinden bir hançer vardı. Bu arada aklınız karışmasın bölümün başında Sansa’ya verilen sadece ejderha camından standart bir hançerdi. Valyrian çeliğinden olan hala Arya’daydı. Zaten gizlenme ve sessiz hareket etme uzmanı, bunu bu bölümde de göstererek belirttiler. Birden geldi, yakalandı sandık ancak hançeri Night King’e sapladı ve Bran’ı onu öldürmek için kullanılan hançerle kurtardı. Hikaye dönüşümü açısından çok güzeldi. Ancak. Azor Ahai nerede güzel kardeşim?

Azor Ahai’yi unutmuş olabilirsiniz. Dizide Melisandre’li sahnelerde genellikle Azor Ahai’den bahsedildi. Melisandre yatıyordu Azor Ahai, kalkıyordu Azor Ahai. Önce Stannis olduğunu düşündü, sonra alevlerde Jon’u gördü. E şimdi noldu? Arya ile geçmişteki sahnesine bağlandı. “Sana mavi gözlüleri de öldüreceğini söyledim” dedi. E peki Uzun Gece’ye nokta koyan kahramanların kahramanı Azor Ahai nerede? Melisandre Işık Tanrı’sına görevini tamamlamış gibi çekip gitti. Işık Tanrısı’nın alevli kılıca sahip dövüşçüşü Azor Ahai nereden? Azor Ahai kendini saçma sapan insan savaşında mı ortaya çıkaracak? Melisandre’nin ölümü Azor Ahai’yi göremeyeceğimizi ima etti. Yapımcılar hikayeyi toparlayamadı ve işi Arya’ya bağladılar. Neden? “E 6 bölümde bu kadar oluyor işte.” Nerede Azor Ahai? Koca konuyu çöpe mi attık? O sahneler hiç olmamış gibi mi yapıyoruz? Önemli herkeste vardı Valyrian çeliğinden kılıç. İlk saplayan kahraman olacaktı o zaman, bu kadar basit? E o zaman Stannis niye yeri göğü inletti? Ne için kardeşini öldürdü, kızını yaktı? Rhaegar’ın vadedilmiş prensine ne olacak? Nasıl hikayeyi böyle düzlüğe çektik. Koskoca seri şu bölüm resmen çırpındı, çırpındı ve can verdi.

Bölümde en çok beğendiğimiz an hangisiydi diye sorarsanız, Sansa ve Tyrion konuşması deriz. Sansa’nın hala tam sadakat istemesi, o an bile Kışyarı leydisi olmaktan vazgeçmemesi, Tyrion ile aralarındaki bağın sıkılaşması derken, bölümün aklımızda kalan güzel tek sahnesiydi herhalde. Tabii orada da tadımız kaçtı. Lahitte ölüler canlandı, küçücük alan, tek bir önemli karakter ölmedi. Gerçek bir “Survivor”. Bir de müzikler. Yiğidi öldürüp hakkını yemeyelim, son kısımda Night King’in Bran’a yürüdüğü, Jorah’ın savaştığı kısımdaki müzik gerçekten tüylerimizi diken diken etti. Ama daha fazlası yok ne yazık ki. Tüm seriyi, sadece kitapları değil diziyi de, unutursanız çok iyi bölüm gibi düşünebilirsiniz.

Bundan sonra diziden ne bekliyoruz? Hiçbir şey. Zaten her şeyi çöpe attık. Köprüler yakıldı bir kere.

GAME OF THRONES 8. SEZON TÜM İNCELEMELER

İlginizi çekebilir

Game of Thrones 8. sezon 4. bölüm tanıtımı