Mirror’s Edge: Catalyst incelemesi

07 Temmuz 2016 12:00

Cosplay’i en fazla gerçekleştirilen karakterlerden biri olan FaIth’in macerasına bir kez daha ve en baştan eşlik etmeye hazır mısınız? Ancak şimdiden belirtelim; 8 sene önce ilk oyunu oynamış ve aşka gelmişseniz, aynı heyecanı burada hissetmeniz ne yazık ki pek olası değil

Mirror’s Edge 2008 yılında çıkışını gerçekleştirdiğinde pek çok taşın yerinden oynamasına sebep olmuştu. Çünkü ilk defa birinci kişi kamera açısından bu denli hızlı ve y ekseninde cömert bir oyunla karşılaşmıştık. Çok değil, yalnızca bir sene önce çıkmış olan ilk Assassin’s Creed ile parkur sporunun oyunlara yedirilmesinin ne kadar harika olduğunu zaten gözlemlemiştik. Ancak tamamen buna odaklanan, parkur yeteneklerini çok daha üst seviyelere çeken ve tüm bunları birincil perspektiften sunarak vücudumuzdaki adrenalin seviyesinin artmasını sağlayan Mirror’s Edge’in kalplerimizi fethetmesi hiç de zor olmadı. Pek çok kusuru da vardı üstelik. Dövüş mekanikleri baştan savmaydı, silah kullanımı özensizdi ve dikkate değer şeyler anlatmaya çalışsa da yüzeysel bir senaryoya sahipti. Ama işte o parkur yok mu o parkur, tüm kusurları görmezden gelmemiz için fazlasıyla yeterliydi.

Sayfa: 1 2 3 4 5 6

Paylaş