DOĞAL OLMAK İÇİN DEĞİŞTİR
Gelecek elektrikli
DEĞİŞİM ZAMANI GELDİ; İÇTEN YANMALI MOTORUN ÖTESİNDEKİ DÖNEMİN TÜM HAZIRLIKLARI TAMAM!
Hiç kimse her şeyi tek başına yapamaz ancak birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz. Dünyayı daha iyi bir yer yapabilmek için de birlikte adım atmamız gerekiyor. Volvo bu noktada elektrikli motorlara dönüşümde dünyayı daha iyi bir yer yapabilmek, “doğal olmak” için büyük bir adım atıyor. Elektrikli motorlar, teknolojik olarak doğal bir gelişimin sonucu; aynı zamanda sürdürülebilir yolculuk kavramına ve egzoz gazı salınımının düşürülmesine verilen önemin de bir göstergesi. Volvo, elektrikli motorlar alanında 1970’lerden bu yana yenilikler yapıyor. 2012 yılında dünyanın ilk dizel tabanlı Plug-in Hybrid motorunu kullanıcılarla buluşturan İsveçli otomobil üreticisi, 2014 yılına gelindiğinde ise dünyanın en çevreci ve en güçlü 7 kişilik Plug-in Hybrid SUV modeli olan XC90 T8’i asfalta indirdi ve bu dönüşümün sadece bir başlangıcıydı. Twin Engine teknolojisi, konfor, performans ve iç tasarımdan taviz vermeden, yakıt verimliliği ve sürüş keyfi sunuyor. Bu avantajları en iyi şekilde yöneten Volvo, 2019 yılından itibaren tüm modellerinde Mild Hybrid, Plug-in Hybrid ve tamamen elektrikli model seçenekleri sunacak. Premium otomobil üreticisi, 2025 yılı itibarıyla tüm satışlarının yarısını tamamen elektrikli otomobillerin oluşturmasını hedefliyor.
TWIN ENGINE
En güçlü, en tasarruflu
Volvo’nun kendi bünyesinde geliştirerek otomobillerinde yer verdiği Twin Engine teknolojisi şu anda en güçlü ve aynı zamanda yakıtı en tasarruflu kullanan sürüş deneyimlerinden birine sahip. Bataryadan gelen elektrik gücüyle, verimlilik değeri önemli seviyelere yükseltilmiş bir içten yanmalı motorun kombinasyonundan oluşan bu sistem, esneklik kelimesine yeni bir anlam kazandırarak ayrıcalıklı bir sürüş deneyimi sunuyor. Volvo çatısı altında 2014 yılından bu yana piyasaya sunulan her yeni modelde saf hibrit gücün karışımı olarak nitelendirebileceğimiz Plug-in Hybrid Twin Engine teknolojisini görebiliyoruz. Tamamen en yüksek verimi elde etme felsefesi üzerine şekillenen, elde edilen elektrik gücünün yüksek kapasiteli bataryalar üzerinden depolandığı bu teknoloji, çoğunlukla şarj edilebilir yapıda yani Plug-in Hybrid olarak biliniyor.
VOLVO XC90 T8 TWIN ENGINE GÜNLÜK İŞE GİDİŞ GELİŞLERİNİZİ SIFIR ATIKLA YAPMAYA OLANAK TANIYOR
SÜRÜŞ MODLARI
Beş farklı sürüş dinamiği
Plug-in Hybrid teknolojisini kendi içinde geliştirdiği sistemlerle harmanlayan Volvo, kullanıcılara beş farklı sürüş dinamiğini tek otomobilde deneyimleme imkanı tanıyor. Pure, Hybrid, Power, Off road ve Individual olmak üzere şekillenen sürüş modları, bu deneyimlerin anahtarı konumunda. Kullanıcılar Pure modunda saf elektrik gücüyle yol katedebiliyor. Üstelik Pure moduna geçiş, evdeki aydınlatmaları kapatıp açmak kadar kolay. Hybrid seçeneğine gelindiğinde, sürüşün en verimli şekilde tamamlanabilmesi için elektrik ve içten yanmalı motorların birlikte işleyişi sağlıyor. Power seçeneği ise maksimum performansın deneyimlenebilmesinden sorumlu. Off-Road (Individual modu kullanılırken kullanılabilir), düşük hızlar ve daha zorlu arazi koşulları için kullanılıyor, çünkü Twin Engine kişisel tercihler için Individual sürüş modunu da sunuyor. Twin Engine mimarisinin önemli noktalarından biri, yüksek kapasiteli bataryanın altyapının merkez noktasına konulması. Bu sayede maksimum güvenlikle birlikte dengeli bir ağırlık dağılımı da elde ediliyor. Yapbozun parçalarını bir araya getirdiğimizde Twin Engine mimarisiyle birlikte performans, sürüş zevki, verimlilik gibi önemli maddelerin üst seviye niteliklerle deneyimlenmesi sağlanıyor.
VOLVO TWIN ENGINE TEKNOLOJİSİ GELENEKSEL İÇTEN YANMALI MOTOR İLE ELEKTRİK GÜCÜNÜN UYUMLU BİR KOMBİNASYONUNDAN MEYDANA GELİYOR
ALTYAPI MİMARİSİ
Elektrifikasyona uyumlu temel iskeleti
Bu felsefe üzerinden hayata geçirilen, SPA ve CMA adı verilen yeni altyapı mimarileri de elektrifikasyona uyumlu temel iskeleti oluşturuyor. Tüm ürün gamındaki elektrikli modellerinde kullanmak üzere geliştirilen bu mimari, 2019’dan itibaren sunulacak tüm yeni Volvo modellerinde içinde 48V’luk Mild Hybrid sisteminin de dahil olduğu elektrikli Twin Engine teknolojisine de entegre olacak. Planı hazır hale getirmek için yoğun bir mühendislik faaliyeti içerisinde olan Volvo, bahsettiğimiz tüm bu yatırımları yolculuğun geleceğinde çok büyük bir rol sahibi olacağına inandığı için hayata geçiriyor. Daha küçük bir motor kullanılarak, Twin Engine teknolojisindeki elektrifikasyon bileşenleri için daha fazla yer ayrılmış oluyor. Arka tekerlekleri yönlendiren elektrikli motor, iki litrelik bir motorla karşılaştırılabilecek bir tork sunan yüksek bir kapasitesiye sahip. Ön tekerlekleri yönlendiren kompakt benzinli motor da benzer bir tork sunuyor ve elektrikli motorla birleştiğinde, mükemmel bir dört çeker sürüş performansı sağlanıyor.