reklamı kapat

POPÜLER

Ghost Recon: Wildlands incelemesi

AÇIK DÜNYAYI HİÇ ANLAMAMAK

Yapımcılar Wildlands ile birlikte Ghost Recon serisine bir de açık dünya konseptini dahil etmiş. Aman ne kadar da güzel yapmışlar! Harita devasa mı? Evet. İstediğin yere, istediğin şekilde gidebiliyor musun? Evet. Peki bunlar bir oyunu başarılı bir açık dünya örneği haline getirmek için yeterli mi? Alakası bile yok. Yine yukarıda olduğu gibi bir açıklama yapmak gerekirse; bir açık dünya oyununun kalitesi, içeriğinin ne kadar zengin olduğu ile doğru orantılıdır. Oysa biz uzun zamandır Wildlands kadar büyük bir alana hiçbir şey koymayı becerememiş bir oyunla karşılaşmamıştık.

Görev noktası bul, temizle, adam kaçır, A noktasından B noktasına git ve bu döngüye devam et temalı açık dünya oyunları azalarak bitmişti halbuki. Ha bolca incik boncuk topluyorsunuz tabii hakkını yemeyelim. Aslına bakarsanız, en basit tanımlamayla oyun bir nebze Metal Gear Solid V olmaya çalışmış. Ki orada da dünyanın içeriğinde ekstra yapılabilecek hiçbir şey bulunmuyordu ve sadece görev noktaları arasında mekik dokuyorduk. Ama be güzel kardeşim, o bir Metal Gear Solid. Her anından farklı bir sürprizin fışkırdığı, bir saniyesinin bir saniyesini tutmadığı bir oyun. Az önce cildinden su emen bir kadınla sniper mücadelesi veriyorsun, bir an sonra bölgeyi ele geçirmiş olan çocuk militanlarla nasıl mücadele etmen gerektiğini sorguluyorsun. Sen böyle bir dinamizm, bu denli bir hikayesel zenginlik sunuyor musun oyuncuya? Hayır. O zaman açık dünya konseptini Metal Gear Solid V’ten alarak çok büyük bir hata yapmışsın demektir.