İncecik gövdesiyle dikkat çekici: Acer Swift 7 incelemesi

ÇERÇEVE İKİLEMİ

Yazının başında da belirttiğimiz gibi, Acer Swift 7 kutudan çıkar çıkmaz tasarımına hayran bırakan cihazlardan biri olmuş. Sadece 8,9 mm kalınlığında bir gövde ile gelen cihazı açtığınızda ilk başta neredeyse kırmaktan korkarak tutacağınızı söyleyebiliriz. Ancak elbette malzeme tercihiyle hayli sağlam bir izlenim bıraktığını söyleyelim. Menteşeli tasarımıyla 180 derece açılabilen bir gövde tasarımına sahip olan cihaz, her ne kadar ekranı dokunmatik de olsa 360 derece katlanamıyor. Yani tablet modunu tam bir tablet gibi kullanmak mümkün değil. Bu bir parça üzücü olmuş, çünkü cihazın kalınlığı düşünülünce tam bir tablet performansı almak mümkün olabilirdi diye düşünüyoruz. Çantanıza atıp gün içinde her yere rahatlıkla götürebileceğiniz cihazın tasarımındaki ilk can sıkıcı detayı ise ekranı açtığımızda yaşıyoruz. Acer ilginç bir şekilde bu modelde etkileyici bir çerçevesiz tasarım hamlesi yapmamış. Ancak bunun için misli misli yeri var cihazın. Ekranın altında yaklaşık 3 parmak kalınlığında dev bir çerçeve bulunuyor. Bu çerçevenin bir kısmı panelin yer aldığı alana dahil ve Acer logosuyla donatılmış. Kalan kısım ise gövdenin bir parçası ve kameranın lensi burada konumlandırılmış. Yukarıda da çok ince bir çerçeve var ancak aşağıdaki bu işlevsiz alan kadar rahatsız etmiyor. Acer logosunun kamera ile aynı alana alınıp, artan boşluğun da ekrana dahil edilmesi çok daha başarılı bir hamle olurdu bize göre. Özellikle sınırları zorlayan çerçevesiz ekranlı dizüstü modelleri baskınlığını artırmışken. Sevmediğimiz bir diğer detay da alt tarafa konumlanmış kamera. Genellikle çerçevesiz ekran modellerinde mecburi yapılan bu düzenlemede kamera açısı yüzünden görüntülü konuşmalarda istediğiniz kadar “iyi” görünmeniz mümkün olmuyor.

Klavye ve trackpad’e gelirsek, klavyenin hayli kullanıcı dostu olduğunu söylemek mümkün. Tuşlara bastığınızda verdiği geri dönüş ve sağlamlık hissi yazı yazarken kullanıcıyı destekleyen bir detay olmuş. Pazarda kimi modellerin tercih ettiği minimum basma hissi yerine, Acer Swift 7 modelinde her bir tuşun kullanım anında tatmin edici bir basma hissi verdiğini söyleyebiliriz. Tuşlar arasındaki mesafe de hızlı yazım için gayet yeterli ve uygun bize göre. Ancak burada küçük bir ekleme yapalım. Bizim incelediğimiz modelde Türkçe klavye kurulumu yer almıyordu. Bu sebeple tasarımda küçük değişimler olabilir. Klavyenin arkadan aydınlatmalı olduğunu da unutmadan aktaralım. Böylelikle düşük ışık koşullarında çalışma sıkıntısı olmuyor. Trackpad ise hayli büyük bir alan kaplıyor. Rahat kullanım sunan trackpad basınçla çalışmıyor. Sadece dokunma ile kontrol edilebiliyor. Eğer diğer türlü bir kullanıma alışıksanız ilk başta kullanım sıkıntısı çekebilirsiniz. Klavye kurulumu bir de sol tarafa konumlandırılmış parmak izi sensörü ile tamamlanıyor. Bu sayede ekranı açıp kaparken şifre girme zorunluluğu da ortadan kalkıyor.

Bu denli ince bir bilgisayarın ise tahmin edebileceğiniz üzere pek bir bağlantı noktası yok. İki adet Type C bağlantı noktası sunan cihaz bu sayede şarj olurken de boşta bir port olmasını sağlamış. Ayrıca cihazda 3,5 mm’lik kulaklık girişi de unutulmamış. Bunun yanı sıra en önemli bağlantı özelliklerinden biri ise 4G LTE. Bu bağlantı noktası sayesinde cihaz günlük hayata tam olarak adapte oluyor ve Wi-Fi arama derdini de ortadan kaldırıyor. Bilgisayarın şarj adaptörünün çok küçük olduğunu söyleyemeyiz ancak nispeten küçük diyelim.

Günün sonunda tasarımını baktığımızda ekranının daha geniş alan sunmasını tercih edeceğimiz Acer Swift 7, inceliği ve hafifliğiyle ise beğenimizi kazanan modeller arasına girmeyi başarıyor.