reklamı kapat

POPÜLER

Red Dead Redemption incelemesi

 - Güncelleme: 28 Temmuz 2010 20:01

SİLAH ÇEKELİM
John Marston bir zamanlar her türlü pis işe bulaşmış bir hayduttur. Banka soymaktan, tren yağmalamaya kadar çetesiyle her türlü işi yapmıştır. Fakat birkaç kez ölümden döndükten sonra kötü yaşamını bir kenara bırakmış ve sadece ailesi için yaşamaya başlamıştır. Yıl 1911, vahşi batının en vahşi olduğu yıllar… Hapisten şartlı tahliyeyle çıkan John’un bu kez ailesi tehdit edilmeye başlar, hem de bizzat federal ajanlar tarafından. Hükümet ajanları John’un kendi adlarına çalışmasını istemektedirler. John çaresiz kalır. Önünde yeni, çok uzun ve zorlu bir yol vardır. Göreviyse eski çetesinin üyelerini teker teker yakalamak ve kanun önüne çıkarmaktır. Ki onların içinde en eski ve yakın dostu, çete lideri Bill Williamson da vardır. Senaryo hiç fena değil, öyle değil mi? Eskiden pazar günleri izlediğimiz western filmlerinden araklanmış gibi dursa da, oyun içindeki karakterlerle tanışmaya başladıkça unutulmaz bir maceranın içinde olduğunuzu anlayacaksınız. Çünkü RDR’nın karakterleri şimdiye kadar gördüğümüz oyun karakterleri arasında belki de en gerçek olanları. Kimse tam birer melek ya da şeytan değil, herkes insan ve bu tavır senaryoyu çok daha inanılır ve sürükleyici kılıyor. John Marston ile çıkacağınız uzun maceranızda bol bol silah kullanacak, atınızı sürecek ve ilginç karakterlerle tanışacaksınız.Oyun GTA serilerinden tanıdık olduğunuz üzere açık uçlu. Yani çizgisel bir şekilde hareket etmiyor, görevlerinizi istediğiniz türlü şekillerde yapabiliyorsunuz. Rockstar’ın senaryo akışı ve serbest oynanış arasında yakaladığı denge inanılmaz. Her ne yaparsanız yapın asla senaryodan kopmuyorsunuz. Görev yapısı genelde GTA serilerini andırsa da, oyunun vahşi batıda geçmesi sebebiyle hayli farklı temalara sahip. Örneğin, son hızla giden bir trene atınızla yaklaşıp içeriden birini kaçırmanız gerekebiliyor ya da kementle atları evcilleştirmeniz. Rockstar vahşi batının o keskin havasını buram buram solumanız için her şeyi yapmış. Atmosfer kesinlikle çok çok yoğun. Ana görevlerin yanında, etrafı keşfederken başınıza türlü olaylar gelebiliyor. Örneğin, bir akşam vakti sakin sakin atınızı sürerken vahşi hayvanların saldırısına uğrayabiliyorsunuz. Ya da bir suçluya pusu atacağım derken, hırsızlar tarafından size pusu kurulabiliyor. Kısacası vahşi batı neden vahşiyse, tüm sebeplerini burada bulabiliyorsunuz. Geliştirici ekibin son derece ayrıntılı araştırmalar yaptığı açık. Sosyal yapı, bitki örtüsü, diyalog örgüsü, hiçbir ayrıntı birbirinden kopuk ya da anlamsız değil. Çevreyle etkileşim de gayet başarılı. Etrafta hemen hiçbir şey süs değil. Özellikle silahlı çatışmalarda çevreyi etkili kullanmak oldukça önemli. Etrafta siper olarak kullanılabilecek nesneler varsa mutlaka ardına saklanın. Ama dikkat edin, iki atış sonra saklandığınız nesne darmadağın olabilir…

ATA BİNELİM
Yan görevlerin çeşitliliği de saymakla bitecek gibi değil. Kumar oynamaktan tutun, çivilere nal geçirmeye; düellolardan, deri ve etleri için hayvanları avlamaya kadar onlarca yan görev bulunuyor. Bu oyunların her birinin kendi içinde dinamikleri var. Yani, tümünü birer mini-oyun gibi düşünebilirsiniz. Diyelim ki sürdüğünüz attan memnun değilsiniz. Ya satın alacaksınız ya da vahşi bir atı ehlileştireceksiniz. Bunu yapmak bile başlı başına ayrı bir oyun gibi. Önce atı doğru pozisyonda yakalamanız gerekiyor, sonra da kementi boynuna geçirip üzerine atlamanız lazım. Daha sonra da sakinleşene kadar beklemelisiniz. Daha sonra atı sürmeye başlayabilirsiniz. Farklı renklerde, dayanıklılıkta ve hızlarda onlarca at bulunuyor.

VİSKİ İÇELİM
Oyunda bir de onur sistemi bulunuyor. Şayet tutuklamaya çalıştığınız suçluları, canlı yakalayıp adalete teslim ederseniz onurlu bir davranış sergilemiş oluyorsunuz. Eğer öldürmek zorunda kalırsanız onur seviyeniz çok fazla düşmüyor ancak sivilleri öldürürseniz, hırsızlık ya da gasp yaparsanız onursuz olmaya doğru hızla yol alıyorsunuz. Eğer kötü bir adamsanız ününüz ona göre yayılmaya başlıyor. Gittiğiniz her yerde insanların size davranışları da ona göre şekilleniyor. Bu nedenle dengede kalmaya dikkat etmelisiniz.

TÜTÜN KEMİRELİM
RDR anlatmakla bitecek gibi değil, kesinlikle denenmesi gerek. Oyunda çok oyunculu seçeneklerin bulunduğunu ve vahşi batı ortamında, atların üzerinde kapışmak gibi olmadığını da ekleyelim. RDR son zamanlarda gelmiş en sıkı oyunlardan biri. Oyunun müzikleri için de ayrı bir paragraf açmak isterdim ancak yerimiz buna müsaade etmeyecek. Son olarak oyunun son zamanların en güzel görünen oyunlarından biri olduğunu da belirtelim. Koşarak edinmenizi tavsiye ediyoruz.

Oyunda gezilip görülecek çok fazla mekan var. Her gittiğiniz yerde de yapılacak yeni
işler ve tanışılacak kişiler oluyor. Hatta bazen bir anda başınıza ummadığınız işler
gelebiliyor.

At sürmek şimdiye kadar diğer oyunlarda görmediğimiz kadar başarılı olmuş. Özellikle
farklı ırklardan, çeşit çeşit atın olması olaya bambaşka bir hava katmış. Atların hızları
ve dayanıklılıkları birbirlerinden farklı.

Silah kullanmak da kullandığınız otantik silahların karakteristik özelliklerine göre
değişiklik gösteriyor. Bu fark özellikle düellolarda iyice ortaya çıkıyor. Bir düelloya
girmeden silahınızı akıllıca seçin.

Dead Eye özelliği batının en hızlı silahşorlarının dünyayı nasıl algıladıklarını bize
gösteren bir unsur. Zamanı kısa bir süreliğine yavaşlatıp düşmanınızın farklı
bölgelerine nişan alabiliyorsunuz.

OYNANABİLİRLİK
-5YILDIZ-

GRAFİK
-5YILDIZ-

EĞLENCE
-5YILDIZ-

SES – MÜZİK
-5YILDIZ-

YAPIMCI
ROCKSTAR

DAĞITICI
ROCKSTAR

PLATFORM
PS3, Xbox 360