Yakın gelecekte saç ya da yünden elde edilen keratin sayesinde dişleri çok daha iyi koruyan bir diş macunu çıkabilir.
Florürlü diş macunları diş minesini korumada etkili ancak fırçalama konusunda ne kadar titiz olursanız olun, bu tür macunlar yalnızca belirli bir noktaya kadar fayda sağlayabiliyor. Diş minesi bir kez kaybolduğunda kendini yenileyemiyor. Bu konuda çalışmalar gerçekleştiren King’s College London araştırmacıları, saç veya yünden elde edilen keratin proteininin diş minesini onarabildiğini ve diş çürümesini tamamen durdurabildiğini keşfetti. Araştırmacıların açıklamasına göre, dişleri geleneksel florür bazlı diş macunlarından çok daha iyi koruyan sürdürülebilir yapıda bir ürün/macun üretilebilir. Araştırmacılar, keratinin mevcut yöntemlere kıyasla diş tedavilerinde dönüştürücü bir alternatif sunduğunu belirtiyor ve şunları aktarıyor: “Keratin, saç ve deri gibi biyolojik atıklardan elde ediliyor; yani sürdürülebilir bir malzeme. Bununla birlikte restoratif diş hekimliği sıkça kullanılan toksik yapılı plastik reçinelere ihtiyaç bırakmıyor. Üstelik keratin orijinal diş rengiyle daha yakından eşleşebildiği için doğal görünüyor. Kısacası hem çevre dostu hem de hastalar için daha sağlıklı bir alternatif.” Maalesef şu anda ticari kullanıma hazır bir ürün hazırlanmış değil. Araştırma ekibi, keratin temelli formülün diş macunu ya da diş hekimleri tarafından uygulanabilecek bir jel şeklinde üretilebileceğini ve iki ila üç yıl içinde halkın kullanımına sunulmasını umduklarını söylüyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Sağlık alanında bundan önce MIT mühendisleri tarafından yeni geliştirilen biyonik diz dikkat çekmişti. MIT (Massachusetts Institute of Technology) araştırmacıları, bu sefer e-OPRA (Enhanced Osseointegrated Prostheses for the Rehabilitation of Amputees) adını verdikleri sistemle dikkat çekti. Son çalışmalarında bacakları diz üstünden kesilmiş bireylere odaklanan araştırmacılar, doğrudan hastanın kas ve kemiklerine entegre edilebilen “biyonik diz” ile çok daha doğal ve rahat bir hareket deneyimi vadediyor. Kişilerin daha hızlı yürümelerine, merdiven çıkmalarına ve engelleri kolaylıkla aşmalarına yardımcı olan ve aynı zamanda standart hareketler üzerinde daha fazla denge ve kontrol sağladığı söylenen e-OPRA sistemi, klinik testler sonrasında birçok ampute bireyin hayatını çok daha kolay hâle getirebilir.
