reklamı kapat

POPÜLER

Army of Two: The 40th Day incelemesi

 - Güncelleme: 19 Mart 2010 08:56

Gerek oyun mekanikleri, gerek sunum olsun The 40th Day çok daha derli toplu bir oyun. Sıkı askerlerimiz Tyson ve Elliot, kendi şirketleri Trans World Operations ile Shangai’de bir görev peşinde koştururlarken rakip firma şehre saldırıp ortalığı darmadurman ediyor. Elbette ki konu 80’lerin Michael Dudikoff’lu, Cynthia Rothrock’lı ucuz aksiyon filmlerini andırıyor ama karşımızdaki oyun Army of Two… Tam anlamıyla bir Grindhouse havasından bahsediyoruz burada. Ağır bir balistik simülasyon beklemeyin kısacası. Başyapımcı Raid Schneider, Cloverfield filmindeki gibi ortam yaratmak istediğini söylemiş. Açıkçası başarmış da… Koca şehirde adeta kıyamet kopmuş ve siz iki kişi elinizdeki tüm imkanları kullanarak hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Eh, işimiz hayatta kalmak olunca ilk önce neler yapabildiğimizi merak ediyoruz. İlk oyunu oynayanlar hatırlayacaklardır, belli bölgelerde co-op hareketler yapabiliyordunuz. Sırt sırta vermek, duvarlardan destek vererek atlamak, birbirinizi iyileştirmek gibi… The 40th Day’de bunların tümünü istediğiniz zaman yapabiliyorsunuz. Oyun tam anlamıyla iki kişilik aksiyon yani. Mümkünse size tavsiyemiz bir arkadaşınızla birlikte haberleşerek oynamanız. En iyi sonuç online olarak ana senaryoyu iki kişi oynayarak elde ediliyor. Bir yandan kulaklıkla sohbet edip diğer yandan aksiyona dalmak inanılmaz eğlenceli. Fakat oyunu bir şekilde yalnız oynayacaksanız da yapay zeka hiç fena işler yapmıyor. Elbette ki gerçek bir oyun arkadaşının verdiği zevki veremeyecek olsa da yapay zeka kesinlikle kütük gibi beklemiyor. Hani genelde yapay zekanın kontrolündeki yardımcılarınız pek başarılı olamazlar ve bütün işi siz yapmak zorunda kalırsınız. Bu kez öyle değil, yapay zeka çatışmalarda en az sizin kadar adam haklıyor. Oyunda kendinizi hedef haline getirebiliyorsunuz. Nasıl mı? Tabii ki düşmanlarınızı birer birer haklayarak… Diyelim ki arkadaşınız ölmek üzere ya da bir köşeye sıkıştı kaldı. Düşmanlarınızın tüm ateş gücünü üzerinize çekme şansınız var. Kısacası agresif bir tutum sergileyen kimse, mermiler daha çok onun üzerine yağacak, haberiniz olsun. Diğer bir işe yarayan taktik ise önce düşmanları gözlemleyip plan yaptıktan sonra harekete geçmek. Örneğin, saldırıya geçmeden önce düşmanların yerlerini ve kaç kişi olduklarını belirliyorsunuz. Sonrası taktik kasmak… Mesela biriniz düşmana teslim olmuş gibi yaparken, diğeriniz nişancı tüfeği ile onları teker teker avlayabilir. Bundan sonrası tamamen sizin nasıl oynadığınıza bağlı; ister düşmanlarınızı kurşun zehirlenmesinden öldürecek kadar mermi yağmuruna tutun, ister gizli saklı ya da kaçak taktiklerle oynayın. Oyunun genel çatışma mekanikleri oldukça başarılı. Zaman zaman hareket ve kamera problemleri oynanışı ciddi şekilde baltalasa da aksiyon oyunlarını seviyorsanız, bu hataları da görmezden gelebilirsiniz. Düşmanlarınızın yapay zekası çok parlak değil. Genelde sıktığınız mermilere paşa paşa kafa atıyorlar ancak kalabalık oldukları sürece onlardan korkabilirsiniz. Düşman sayısı arttığı zamanlarda ortalık fena ısınıyor ve siz de çatışmalardan daha fazla keyif almaya başlıyorsunuz.

SHANGAI’DE SICAK SAATLER
Şimdi gelelim oyunun bir diğer keyifli kısmına… Çatışmalar bu oyunun bir bacağı, co-op taktikleri bir diğer bacağıysa, The 40th Day’i ayakta tutan silahlar ve kullanımları. Elinize geçen tüm silahları (iki ağır silah olan lav silahı ve mitralyöz hariç) en ince detayına kadar değiştirebiliyorsunuz. Nişangahlardan, susturuculara; bomba atarlardan, lazerlere kadar envai çeşit malzemeyi silahlara uygulayabiliyorsunuz. Yapımcılar bu konuda o kadar cömert davranmışlar ki sırf bu malzemelerle uygulayabileceğiniz kombinasyonları denerken bile saatlerinizi harcıyorsunuz.

YALNIZ TAKILMAYIN
Oyunun çok oyunculu modları da gayet başarılı ancak herhangi bir yenilik getirmiyor. Bildiğiniz deathmatch ya da capture the flag benzeri oyun tiplerine, iki kişi sürekli gelen düşmanlara karşı hayatta kaldığınız bir mod eşlik ediyor. Fakat oyunlarda ciddi bir lag sorunu var. Yani rastgele bir oyun aratırsanız gireceğiniz sunucuda bu sorunu yaşamanız yüksek bir olasılık. Bunun yerine biraz vakit ayırır ve sunuculardaki pinglere bakarak oyuna girerseniz bu sorunu halledebilirsiniz.

SORUNLARI DA YOK DEĞİL
Army of Two: The 40th Day ilkinden kesinlikle daha başarılı ancak sorunlarının bir kısmını da taşıyan bir yapım. Aksiyon severleri kesinlikle tatmin edecek ancak bazı hareket sorunları ve kamera açısı problemleri işin tadını kaçırabiliyor. Yine de bir arkadaşınızla birlikte hoş vakit geçirecek ve sıkı bir macera yaşayacaksınız.

KURCALAYINarmy-of-two-the-40th-day-1Elinize geçen silahları sakın fabrika çıkış ayarlarıyla kullanmayın. Mutlaka modifiye edin ve çatışmalara uygun olarak ayarlayın. Elinizdeki silahların hemen hemen tümünü en ince detayına kadar yeniden kurgulayabiliyorsunuz.

OYNAYINarmy-of-two-the-40th-day-2Ama takım oyunu oynayın. Unutmayın bu iki kişilik bir oyun. Mesela kalabalık bir düşman grubuna karşı arkadaşınızla sırt sırta verebilirsiniz. Böylece zırhla kapatmadığınız arkanız da sağlama alınmış olacak.

SAKLANINarmy-of-two-the-40th-day-3Oyunun büyük kısmı gizlen / ateş et mantığı üzerine kurulu. Gizlenmek derken siper almayı kastediyoruz. Göğüs göğse savaşmak yerine mutlaka siper alarak ilerlemeyi tercih edin. Yoksa delik deşik olmanız işten değil.

DÜŞÜNÜNarmy-of-two-the-40th-day-4Taktik düşünmek son derece keyifli. Bunu yapmak kimileri için aksiyonu bölmek anlamına gelse de aslında oyunun eğlencesi burada yatıyor. Düşünün taşının ve düşmanlarınızı gafil avlayın.

UNUTMAYINarmy-of-two-the-40th-day-5Hem tek kişilik senaryoyu, hem de diğer modları oynamayı sakın unutmayın. Fark ettiğiniz üzere artık oyunların çoğu büyük oranda online modlara odaklanıyor. The 40th Day’in de tek kişilik modu da 5-6 saat sürüyor. Sonra da ver elini online…

OYNANABİLİRLİK
-4YILDIZ-

GRAFİK
-4YILDIZ-

EĞLENCE
-4YILDIZ-

SES – MÜZİK
-4YILDIZ-

YAPIMCI
EA MONTREAL

DAĞITICI
ELECTRONIC ARTS

PLATFORM
PS3, XBOX 360