Baba Yaga geri döndü; John Wick: Chapter 3 – Parabellum incelemesi [Spoiler içermez]

14 Mayıs 2019 22:15

Heyecanla beklediğimiz film artık vizyon için gün sayıyor. John Wick: Chapter 3 – Parabellum ya da namıdiğer John Wick 3, aksiyonu zirveye çıkarıyor.

2019’un en merak edilen yapımlarını sorsanız ilk üçte rahatlıkla John Wick 3 ismini geçirebiliriz. Bizim de LOG olarak fazlasıyla merak ettiğimiz film için beklentilerimiz ise öyle az buz değildi. İlk iki filmde aksiyonu bizlerle öyle güzel buluşturdu ki seri, üçüncü filmde hem bir adım ötesini merak ediyor hem de “Daha fazla ne olabilir şu noktadan sonra?” diye kendi kendimize sormadan edemiyorduk. Filmden spoiler vermeden bahsedeceğiz ancak durumu tek bir cümleyle özetlemek mümkün: John Wick 3 beklentilerinizi en az üçle çarpın. Çünkü film akla hayale sığmayacak bir aksiyonla boy gösteriyor.

Filmin detaylarına girmeden kısaca hatırlamayanlar için konuyu hatırlatalım. İkinci filmin sonunda kahramanımız “güvenli bölge” olan Continental’de birini öldürmüş ve Yüksek Şura tarafından “birlikten” atılmıştı. Otelin sahibi Winston (Ian McShane) Wick’le olan geçmişinden ötürü kahramanımıza kaçması için 1 saat ek süre tanımıştı. Bowery King (Laurence Fishburne) de Wick’e yardımcı olan isimlerdendi. Üçüncü film işte Winston’ın 1 saatlik ek süre tanımasının hemen ardından başlıyor. Wick’in Yüksek Şura tarafından kontratı iptal olunca başına 14 milyon dolar ödül konuyor. Ve şehirdeki tüm suikastçılar, ya da en azından cesareti olanlar, Baba Yaga’nın peşine düşüyor. Üçüncü filme gelmeden önce detayları hatırlamak için belki ikinci filmi bir kez daha izlemek isteyebilirsiniz…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Çaresiz durumlara yaratıcı çözümler

John Wick’i ilk filmden beri heyecanla takip edenlerin bildiği üzere, bu seri bir kitap, çizgi roman uyarlaması değil. Hatta başarısının ardından kendi çizgi romanına ulaşmış yapımlardan. Peki bu neden önemli? Herhangi bir kaynak materyal olmadan yaratılan bu evren, her yeni filmde kendini geliştirmek ve genişletmek zorundaydı. Yani her film önümüze aynı kurgu konulamazdı. Derek Kolstad, John Wick’i ilk yarattığında bu kadar büyüyeceğini düşünmüş müydü bilemiyoruz ancak üçüncü filme geldiğimizde hikayenin nasıl derinleştiği ve güzelleştiği net bir şekilde görünüyor.

Yanlış anlamayın, bu film size aksiyonun her türlüsünü sunuyor. Aklınıza gelebilecek ya da gelemeyecek her tür aksiyon üçüncü filmde yer alıyor. Üstelik katlanarak! Adeta düşmanlar giderek seviye atlıyor. Filmde fragmanlarda da gördüğümüz üzere atlı kaçış sahnesi dahi var. O sahnenin fazlası da var. İşte bu noktada bazen izleyicide küçük bir yanılsama olabiliyor. Sadece aksiyon odaklı filmlerin içi boşmuş gibi düşünülebiliyor. Şunu söyleyebiliriz ki John Wick 3, 2 saat 10 dakika boyunca neredeyse kesintisiz aksiyon sunuyor. Ama bunu yaparken işin hikaye kısmını da unutmuyor. Hem John Wick’e dair yeni ve çok ilgi çekici detaylar öğrenecek hem de evrenin işleyişine dair yeni fikirler edineceksiniz.

John Wick 3 ile gelen yeni karakterler

Karakter gelişimi ve hikaye örgüsü derken bu filmle beraber yönetmen Chad Stahelski‘nin açıklamaları da daha anlamlı oldu bizim için. Stahelski, John Wick’in beyaz perde macerasını bir süre daha devam ettirmek istiyor ve bunun için Kolstad ile çok güçlü fikirleri olduğunu üçüncü filmle beraber anlamak mümkün oluyor.

Aksiyonun her türlüsünü gördüğümüz filmde Stahelski’nin çok etkileyici çekimleri bulunduğunu da söylemek gerek. Belli başlı dövüşler için tercih edilen belli başlı mekanlar özellikle beğenimizi kazandı. Yönetmenin vizyonunun Keanu Reeves ve diğer oyuncularla bu denli harmanlanmış olması filmin izlenebilirliği konusunda çok etkili bizce. 2 saat 10 dakika boyunca hem evreni geliştirip hem de kesintisiz aksiyon harlanırken izleyicinin sıkılmaması sağlanabiliyorsa bize göre Stahelski burada büyük bir övgüyü hak ediyor.

Film yeni karakterleri de beraberinde getiriyor. Onlardan biri Halle Berry tarafından canlandırılan Sofia. Açıkçası izleyicinin Sofia karakterini çok seveceğini düşünüyoruz. Halle Berry’nin de çok iyi iş çıkardığını söylemek gerekiyor. Perdede boy gösterdiği tüm süre boyunca çok keyif aldık. Mark Dacascos ise ana kötülerimizden; Zero karakterini canlandırıyordu filmde. Zero ise filme kesinlikle farklı bir tat katmış. Geçmişte Zero’nun John Wick’le ilgili görüşleri aslında açıklanmıştı, ancak yine de filmi çok detaylandırmamak adına buna değinmeyeceğiz. Şunu söyleyebiliriz ki, bu tarz “aksiyonla dolup taşan” filmlerde böyle karakterlerin dozunun ayarlanması çok önemlidir. Zero dozundaydı ve hayli başarılıydı.

Bir de tam doyamadığımız karakterler var. Onlardan biri Asia Kate Dillon‘ın karakteri. Dillon’ın oyunculuğunu da çok sevdik, daha fazlasını görmek isterdik. Bir diğeri de Jason Mantzoukas‘ın karakteri. Pek çok yapımda yer alan Mantzoukas’ı Brooklyn Nine Nine ya da Good Place dizilerinden hatırlayabilirsiniz. John Wick’te onu görmek güzeldi, ancak daha fazlası için hazırız diyebiliriz.

Yazıyı tamamlarken aklınızda hala “Acaba gitmeli miyim?” sorusu varsa, bize göre bu sorunun cevabının “Evet” olduğunu açık bir şekilde belirtmek isteriz. Aksiyon filmleri arasında hem hikaye açısından güçlü hem de aksiyonun verdiği keyif açısında iddialı bir yapım olmuş John Wick 3. İlk iki filmde inşa edilenin üstüne koyan ve geliştiren bu filmden aksiyon severlerin keyifle ayrılacağını düşünüyoruz. Film 17 Mayıs‘ta vizyondaki yerini alacak.

İlgili video

John Wick 3 fragmanı

Paylaş