reklamı kapat

POPÜLER

MIT

MIT, hipoglisemiye karşı deri altına yerleştirilebilen bir cihaz geliştiriyor

MIT araştırmacıları, deri altına yerleştirilebilen bir cihazla diyabet hastalarını ani kan şekeri düşüşlerine karşı korumayı hedefliyor.

MIT (Massachusetts Institute of Technology) mühendisleri diyabet hastalarında büyük hayati riskler oluşturan, tehlikeli derecede düşük kan şekeri seviyelerini otomatik olarak tespit edip müdahale edebilen yeni bir cihaz üzerinde çalışıyor. Doğrudan derinin altına entegre edilmesi için tasarlanan ufak boyutlu cihaz, kan şekerini sürekli olarak izliyor ve glukoz seviyeleri tehlikeli sınıra düştüğünde kan şekerini hızlı bir şekilde normale döndürmek için “glukagon” salgılıyor. Glukagon, pankreasın alfa hücreleri tarafından salgılanan bir hormon ve vücuttaki kan şekeri seviyesini yükseltici etkisi bulunuyor. Hayvanlar üzerinde yapılan testleri başarıyla geçen cihazın, hipoglisemi komalarını önlemede önemli bir rol oynaması hedefleniyor.

MIT araştırmacıları bundan havadan içilebilir su üreten yeni sistemleriyle dikkat çekmişti. “Bugün dünyada 2,2 milyar insan içme suyuna erişim sağlayamıyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 46 milyondan fazla insan ya hiç akmayan ya da içilmesi güvenli olmayan suyla yaşıyor.” diyen MIT araştırmacıları, su sıkıntısına karşı geliştirdikleri yeni cihazla havadan içilebilir su üretimi gerçekleştirebiliyor. “Dünya atmosferinde buhar hâlinde milyonlarca milyar galon su bulunuyor. Bu buhar verimli bir şekilde yakalanıp yoğunlaştırılabilirse, geleneksel su kaynaklarına erişilemeyen yerlerde temiz içme suyu sağlanabilir.” diyen araştırma ekibi, geliştirdikleri pasif su üretme cihazını Kaliforniya’daki Death Valley’de test etmiş ve oldukça olumlu sonuçlar elde etmiş.

Herhangi bir batarya ya da ekstra güç bağlantısına ihtiyaç duymayan sistem, MIT’nin açıklamasına göre çok düşük nem koşullarında bile günde 160 mililitreye (bir bardağın yaklaşık üçte ikisi) varan oranlarda hava kaynaklı içme suyu üretebiliyor. Su yakalama sürecinde özel bir hidrojel temelli altyapıdan yararlanan ekip, yeni tasarımda tuz sorununun olmadığını belirtiyor. Aktarıldığı kadarıyla bu tarz sistemlerde araştırmacılar, kullanılan ana malzemenin su emilimini artırmak için hidrojel içinde tuz kullanıyor. Tuz, verimi artırıyor ancak suya karışabiliyor. MIT’nin yeni sisteminde ise tuzun üretilen suya karışması engelleniyor; bu sayede toplanan su, güçlü filtreleme sistemlerine gerek kalmadan içilebiliyor. Üzerinde çalışmaların sürdüğü sistem, gelecekte çok daha verimli hâle getirilebilir.

MIT çalışmaları yanında bu da ilginizi çekebilir: Etkileyici görünen elektrikli motosiklet konsepti: Zero SR-X