reklamı kapat

POPÜLER

We Happy Few incelemesi

ACIMASIZ GERÇEKLER

Bu dünyada da elbette haplarını almayı reddeden insanlar bulunuyor. “Downer” ismi verilen bu insanlar, şehrin eteklerine sürüklenip sürgün hayatı yaşıyor. Ve burada, hapsız bir dünyada yaşamanın ne demek olduğunu çok net anlıyorsunuz. Gökkuşağının eksik olmadığı, unicornların koşturduğu, insanların dans ederek yürüdüğü bir dünyadan, aç kalmamak için komşunun ayak bileğini kemirdiğiniz bir dünyaya geçiş yapıyorsunuz. Almanya’nın galibiyeti ile sonuçlanmış ve İngiltere’nin yoksulluktan kıvrandığı bu alternatif gerçeklikte, hapsız bir yaşam sürmek gerçekten dayanılması zor bir durum. Hayatta kalmak için yiyecek ve içecek bulmalısınız ancak karşınıza çıkan şeyler ya çürümüş havuç ya da kirli sudan öteye geçmiyor. Elbette ilerledikçe ve haritanın yeni bölgelerini açtıkça farklı yaşam şekilleri ile karşılaşıyorsunuz ancak oyun size “gerçekliğin” hiç de keyifli bir durum olmadığını göstermek için elinden geleni yapıyor. Erken-erişim süresince oyun sırtını ağırlıklı olarak hayatta kalma mekaniklerine yaslıyordu. Açlığınızı, susuzluğunuzu ve yorgunluğunuzu kontrol altında tutarak harita içinde görevlere koşturuyordunuz. Tam sürüm ile birlikte hayatta kalma mekanikleri hala varlığını sürdürse de, karakter odaklı hikaye biraz daha ağırlık kazanmış gibi görünüyor.

ANGARYA İŞLER

Hikayemiz boyunca 3 farklı karakteri yönetiyoruz. Tüm bu karakterlerin farklı motivasyonları ve oyuna etki eden karakter özellikleri bulunuyor. Erken-erişimden tam sürüme geçerken getirilen bu karakter odaklı hikaye işleyişinin oyuna büyük bir derinlik kazandırdığını söyleyebiliriz. Tabii bu işleyiş eyleme döküldüğünde biraz daha iyi kotarılabilirdi. Çünkü oyun içinde son derece ilgi çekici ve daha önce görülmemiş nitelikte görevler bulunmasına rağmen, büyük çoğunluğu getir götür işlerinden oluşan koşturmacalarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Arada parlayan bu yıldızlara ulaşabilmek adına göktaşı yağmurlarından kurtulabilmek gerekliliği oyunda ilerlerken bir noktadan sonra yorucu hale gelmeye başlıyor. Ki hala tam anlamıyla görmezden gelinmeyen hayatta kalma mekaniklerinin de böylesi bir oyun için anlamsız olduğunu düşünüyoruz. Yiyecek ve içecek bulmak bir yerden sonra pek de zor bir şey olmuyor, hızlı ulaşım sayesinde uyuyabileceğimiz noktaya da rahatlıkla gidebiliyoruz zaten. E madem öyle ne diye bizi hayatta kalma mekanikleriyle uğraştırıyorsunuz ki? Harika bir atmosfer yaratmışsınız, bırakın karakterlere odaklanarak hikayenin tadını çıkaralım işte. Bazı oyunların bu her şeyi yapma çabası çok ilginç gerçekten de…

ELLERİMİZDE BÜYÜDÜ RESMEN

Yaklaşık 2 yıldır hayatımızda olan bu oyunun yaşadığı gelişimi yakından görme fırsatımız oldu. Teknik sıkıntılar birer birer giderildi, içerik genişletildi ve dünyasına biraz daha anlam katıldı. Tüm bunlar, daha en başta tutunmamızı sağlayan potansiyele yaklaşmasını sağladı oyunun. Lakin final sürümü ile birlikte hala tam anlamıyla arzu ettiğimiz noktaya gelebilmiş de değil. We Happy Few yine de, atmosfer odaklı yapımları sevenler için keyifli deneyimler sunmayı başarıyor.