Dünyada ilk kez Ferrari tarafından kullanılacak boya teknolojisi hakkında bilmeniz gerekenler

Otomobillerin kat boyalarının atıldığı sürece doğrudan etki eden teknoloji sayesinde Ferrari otomobillerinin üretim maliyetleri de düşecek.

Dünyada var olan otomobiller üzerinde barındırdıkları pek çok sıfatla anılır. Kimileri performansı, kimileri sürüş dinamikleri, kimileri ise kabiliyetleriyle yer edinir kullanıcıların akıllarında. Lakin bunlardan pek azı rengiyle bir ikon haline gelmiştir. Enzo Ferrari‘nin bir krallığa dönüştürdüğü Ferrari de adına özel renklerle anılan sayılı otomobil üreticilerinden birisi. “Ferrari kırmızısı” veya “Ferrari sarısı” gibi literatürde yer edinmiş noktalarla zihinlere kazınmak tahmin edilebileceği üzere hiç de kolay bir iş değil. Tüm bu kusursuz görünümün ardında, gelişen teknolojiyle birlikte imza atılan ilkler var. Bundan yaklaşık 14 yıl önce su bazlı boya teknolojisini dünyada ilk kullanan marka olarak akıllara kazınan Ferrari, benzer alanda yine bir ilkle karşımıza çıkıyor. Boyama işleminin aşamalarından birisi olan fırınlamada, çok daha düşük sıcaklık derecelerinde yüksek kaliteyi getiren bu yeni teknolojinin farklı alanlarda ciddi avantajları mevcut.

Kalitede taviz yok

Ferrari’nin Amerika merkezli PPG ile bir araya gelerek geliştirdiği düşük ısı temelli teknolojinin ilk getirisi sarfiyat alanında. Üretim işlemi sırasında çok daha az enerji tüketimiyle yüksek boya kalitesinin sağlanabildiği bu yapının merkezinde kat boya safhası var. Özel olarak formüle edilmiş şeffaf bir kat içeren, iki bileşenli bir boya sistemi üzerine kurulan teknoloji 150 derece yerine 100 derece seviyelerine kadar aktif kullanım imkanı sağlıyor. Sistemin içerisindeki bileşenin, boyayı su ve diğer kirletici maddelere karşı çok daha dayanıklı hale getiriyor olması da dikkat çeken detaylar arasında.

Aslında buraya kadar bile bu teknolojinin ne denli geniş yelpazede fayda sağladığını görebiliyoruz. Lakin yapılan resmi duyuruda öncelik kısmının en üstünde kullanılan yön ise çok daha farklı bir yönde. Ferrari yetkililerine göre düşük pişirme sıcaklığı merkezli bu teknoloji, gövdenin farklı yerlerinde kullanılan karbon fiber temelli parçaları da herhangi bir sorun yaşanmadan işleme sürecine alınabilmesine olanak sağlıyor. Basınç seviyelerinin düşük olduğu noktada düşük seviyelerde seyreden erime ve işlem noktalarının bu gibi tekniklerle avantajlı hale getirilebiliyor olması da teknoloji için oldukça önemli. Metalik, parlak ve mat renk tiplerinin de sorunsuz bir şekilde uygulandığı sistemin önümüzdeki süreçte diğer markalar tarafından kullanılması bekleniyor.