POPÜLER

Mercedes EQ ailesi

Mercedes EQ ailesi

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

“HEPA Filtresi” ile kabin içerisinde üst düzey hava yönetimi

“HEPA Filtresi” ile kabin içerisinde üst düzey hava yönetimi

ENERGIZING Comfort Felsefesi

ENERGIZING Comfort Felsefesi

Sürüşü verimli kılan “Reküperasyon” teknolojisi

Sürüşü verimli kılan “Reküperasyon” teknolojisi

Hyperscreen: Mercedes deneyiminde devrim

Hyperscreen: Mercedes deneyiminde devrim

Sürdürülebilirlik için geri dönüştürülmüş materyaller

Sürdürülebilirlik için geri dönüştürülmüş materyaller

Elektrik çağının teknoloji üssü; Mercedes-EQ

Tamamen elektrikli Mercedes-EQ ailesi, iddialı modelleriyle elektrik dönüşümünde standartları belirliyor.

Elektromobilite kavramı bugün istisnasız her otomotiv üreticisinin merkezinde. Özellikle son beş yıllık periyotta tarihlerinde böyle bir segmente girmemiş köklü isimleri de kendisine çeken dönüşüm süreci, yeni meydan okumaları da beraberinde getirdi. Geleceğin altyapısı olarak lanse edilen bu kavram, bazılarına ise çok da yabancı değil. İçten yanmalı motor tarihinin çıkışında imzası olan ve bu teknolojiyle ilk uzun seyahati Bertha Benz ile tamamlayan Mercedes-Benz, günümüzün popüler teknolojisi olan elektrik motorları üzerine çalışmalarına uzun yıllar önce başlayarak bu alanda da fark yaratmaya odaklandı. Bu noktada takvim yapraklarını biraz geriye sardığımızda, sürecin markanın efsaneleşmiş modellerinden birisi olan 190 E‘ye (W201) uzandığını görüyoruz.

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Mercedes 190 E Electro

Bir efsane ile gelecek provası: Mercedes 190 E Electro

Mercedes tarihinin en önemli otomobillerinden biri olarak kayıtlara geçen 190 E, yaşam döngüsü içerisinde markasının vizyon çalışmalarının da merkezine oturdu. 1990 yılında gösterimi gerçekleştirilen 190 E Electro, Mercedes’in mühendislik becerisi ve ileri görüşlülüğünün bir sonucu olarak elektrik furyasının çok öncesinde sokaklara çıkarıldı. Bir test projesi niteliği taşıyan 190 E Electro, 110 kilometreye varan menziliyle elektromobilitenin şehir içi kullanıma yansımalarının test edildiği ilk araçlardan biri oldu. 1992 ile 1996 yılları arasında günlük bireysel kullanıcı ve taksi sürücülerine temin edilen sınırlı üretim modeller, bir yılda 100.000 kilometrelik deneyimi neredeyse sorunsuz şekilde geride bıraktı. Mercedes, geleneksel motorlarla yakaladığı dayanıklılık ve güvenilirlik rozetlerini 190 E Electro projesiyle elektrikli altyapıda da yakalayabileceğini de o dönem ortaya koydu.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Mercedes-EQ: Elektriğin Mercedes’i

Mercedes’in 90’lı yılların ilk dönemlerinde yine öncü olma hedefiyle başlattığı elektrik dönüşümü, artık teknolojinin ve şartların oluşmasıyla 2016 yılında ilk kez ortaya konuldu. “Generation EQ” olarak başlayan ve bugün EQ ürün gamına dönüşen süreç bizlere artık “Elektriğin Mercedes’leri“ni göstermeye başladı. Baştan sona elektrikli bir neslin ilk Mercedes’i olarak karşımıza 2018’de çıkartılan EQC, kendisinden sonra gelecek modeller için de referans niteliği taşıyordu. Yalnızca elektrik altyapısıyla sınırlı kalmayan bu referanslar, EQC‘ye özel tasarlanan ön ızgara ile yeni dönemin tasarım yaklaşımı konusunda da çok ciddi ibareleri kullanıcıların beğenisine sundu. 400 kilometreyi aşan menzil değeriyle gelen EQC, hızlı şarj teknolojisini destekleyen altyapısıyla şehir içi kullanımın dışında şehir dışı seyahatlerin de elektrikli sürüş konforuyla bir araya gelebileceğinin ilk sinyalleri olmuştu.

Türkiye’de 5 farklı segmentte elektrikli model seçeneği

Mercedes için EQC sadece bir başlangıç oldu. 2018 yılında lanse edilen ilk EQ modelinin üzerinden geçen dört yıl gibi kısa bir sürenin ardından, bugün bakıldığında 5 farklı segmentte elektrikli model seçeneğinin sunulduğu iddialı bir ürün gamı karşımıza çıkıyor. EQC sonrasında Mercedes’in kompakt segmente girişini sağlayan EQA, elektrikli sürüş karakteristiğinin yanında tasarımıyla da GLA’dan ayrıldı. Aracın 0,28 gibi verimliliğe katkı sağlayan sürtünme katsayısı, 500 kilometreye varan menzil değeri kadar ilgi çekici oldu. EQA standart donanım özellikleriyle de kullanıcıları fazlasıyla memnun edebilecek bir elektrikli otomobil oldu. Bu noktada; markanın son teknoloji full-LED ön farları ve güvenliğe katkı sağlayan aktif ve pasif şerit asistanları üst segmentleri aratmayacak seviyede sunuldu.

EQA ile EQC arasındaki boşluğu doldurma görevini üstlenen EQB ile de tanışmamız çok uzun sürmedi. Tıpkı EQA’da olduğu gibi bu versiyona özel olan tasarım detayları, kullanıcılara araca yaklaşırken özel hissetirmeye başladı. EQ’ya özgü tasarım detayları, köşeli ve karakteristik bir stil ile birleştirildi. EQB kompakt bir elektrikli SUV olmasına karşın 7 kişilik yolcu kapasitesi sunabilmesiyle de dikkatleri üzerine çekiyor. 400 kilometreyi aşan sürüş menzili de ailenin diğer modellerinde olduğu gibi sürüş dinamiklerini şehir dışı kullanımına da taşıyor. Kullanıcıların tercih merkezinde olan SUV tarafında farklı segmentlerdeki ihtiyaçlara cevap verilmesinin ardından Mercedes bir diğer iddialı olduğu sedan segmenti sıradaki hedef oldu. Burada lanse edilen EQS ve EQE modellerde, tüm dünyada kuralları yeniden yazdı. Önümüzdeki süreçte aileye dahil edilecek EQE SUV ve EQS SUV ile de ürün gamı daha da iddialı hale gelecek.

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS

Dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili EQS ile standartlar belirlendi

2019 içerisinde tanıtımı gerçekleştirilen konsept projeyle ilk mesajları verilen Mercedes EQS, markanın aynı zamanda yeni dönemdeki amiral gemilerinden biri olarak karşımızda duruyor. Tasarım detaylarıyla bazı noktalarıyla yine EQ ürün gamının genlerini taşıyan otomobili, bambaşka bir noktaya taşıyan ise mühendislik sınırlarının zorlandığı sürtünme katsayısı oldu. 0,20 cd‘lik değeri resmileşen EQS, dünyanın en aerodinamik seri üretim otomobili olarak standartları belirleyen isim oldu. EQS, aynı zamanda düşük rüzgar sürtünmesi ile en sessiz araçlardan biri olarak öne çıkıyor.

Söz konusu değerler sürüş konforunun yanında sürüş menziline ve tüketime olumlu yansıyor. 649 kilometreye varan menzilleri ve 385 kW’a varan güç üretimi ile EQS’in güç-aktarım sistemi, S-Serisi segmentindeki kullanıcıların gereksinimlerini karşılıyor. EQS’te çok daha yüksek enerji yoğunluğuna sahip yeni nesil bataryalara yer veriliyor. 107,8 kWh enerji kapasitesine sahip bu paket, ailenin ilk modeli olan EQC’ye kıyasla yaklaşık yüzde 26 daha yüksek bir kapasite anlamına geliyor. EQS ile birlikte hızlı şarj teknolojisinde de önemli geliştirmeler karşımıza çıkıyor. 200 kW’a kadar oranı destekleyen yeni paket sayesinde, kullanıcılar sadece 15 dakikalık dolum ile 300 kilometreye kadar yol kat edebilme ayrıcalığına sahip oluyor.

Hyperscreen: Mercedes deneyiminde devrim

Mercedes EQS, S-Serisi’inden de alıştığımız gibi kendinden sonra gelecekler için referans niteliğinde donanımların da ilk kez gösterildiği bir teknoloji üssü niteliği taşıyor. Bu noktada en dikkat çeken özelliklerden birisi de markanın Hyperscreen adını verdiği kokpit yaklaşımı oldu. MBUX Hyperscreen, iç mekân tasarımının en can alıcı noktalarından biri olarak öne çıkarılıyor.

Büyük ve kavisli ekran, sol A sütunundan sağ A sütununa kadar konsol boyunca uzanarak adeta bir sinema ambiyansı vadediyor. Mercedes mühendisleri bu kavisli yapının arkasında bağımsız üç adet ekrana yer veriyor. Bu elemanlara tekil olarak baktığımızda 12,3 inçlik sürücü, 17,7 inçlik merkezi ve 12,3 inçlik yolcu ekranının kusursuz bir şekilde kombin edilip bir araya gelerek tek bir ekran gibi göründüğü şema karşımıza çıkıyor. Tüm sistem içerisinde ön yolcuya ait 12,3 inçlik OLED teknolojisine sahip ekran, kişiselleştirme ve kontrol alanı sağlıyor. Yasal düzenlemelere bağlı olarak sürüş esnasında eğlence işlevlerine sadece bu ekrandan erişim sağlanabiliyor. Akıllı kamera tabanlı bir güvenlik sistemi ise sürücünün ön yolcu ekranına baktığını algılaması halinde otomatik olarak ekranı karartarak güvenli sürüşü müthiş bir detaycılıkla ortak noktada buluşturuyor.

Kullanıcı deneyiminin temeli: MBUX (Mercedes-Benz User Experience)

Mercedes’in geliştirdiği son teknolojileri kullanıcılara en iyi şekilde yansıtma konusunda en büyük görev yazılıma ve arayüze düşüyor. Yeni nesil MBUX, uyarlanabilir yazılımıyla kullanıcısına adapte oluyor ve çok sayıda bilgi-eğlence, konfor ve araç işlevi için kişiselleştirilmiş önerilerde bulunuyor. Sıfır katman özelliği sayesinde en önemli uygulamalar duruma ve bağlama göre görüş alanı içinde her zaman en üst düzeyde kullanıma sunuluyor. Sürücünün göz kapağı hareketleri, sadece MBUX Hyperscreen ile sunulan sürücü ekranındaki bir kamera aracılığıyla analiz ediliyor. Sürücü ekranındaki yardım ekranı, sürüş destek sistemlerinin çalışmasını anlaşılır bir tam ekran görünümde gösteriyor. En güncel sürüş destek sistemleri de MBUX üzerinden birçok noktada sürücüyü destekliyor. Konsantrasyon Kaybı Yardımcısı ile sunulan mikro uyku işlevi yine bu sistem içerisinde yeni bir özellik olarak devreye giriyor.

Arka aks yönlendirme sistemi

Yeni nesil Mercedes modellerinin şasi ve süspansiyon mimarileri sürüş konforunun yanında işlevsel mühendislik elemanlarıyla destekleniyor. Ürün gamının üst modellerinde standart olarak sunulan AIRMATIC havalı süspansiyona baktığımızda, rüzgar sürtünmesini düşürmek ve menzili uzatmak üzere 120 km/s civarında aracı 10 mm ve 160 km/s hızda bir 10 mm daha otomatik olarak alçalttığını görüyoruz. Sürüş hızının 80 km/s’ye düşmesiyle araç yüksekliği standart seviyeye dönüyor. Yolu izleyen sensörler, süspansiyon sisteminin sadece yüksekliğini değil, aynı zamanda çalışma karakterini de yol şartlarına göre ayarlıyor.

Bu örneğin bir diğer unsuru ise özellikle EQS gibi büyük modellerde şehir içi park manevralarını çok daha kolay hale getiren arka aks yönlendirme sistemi. 10 dereceye kadar direksiyon açısına sahip arka aks yönlendirme özelliği ile 5 metreden uzun olan EQS modeli, 10,9 metrelik dönüş çapı ile çoğu kompakt sınıf otomobilin dönüş çapına eşdeğer bir dönüş sunuyor. İlgili arka aks açıları ve yörüngeleri merkezi ekrandaki sürüş modu menüsünde görüntülenebiliyor.

Sürüşü verimli kılan “Reküperasyon” teknolojisi

Elektrik deneyimi, kullanıcılara alışılmışın dışında sürüş dinamiklerini de beraberinde getiriyor. Yüksek performans karakteriyle duyuları bambaşka bir noktaya taşıyan bu deneyim, söz konusu verimlilik olduğunda da kendi özgün altyapı elemanlarını barındırıyor. Tamamen elektrikli çekiş, reküperasyon yardımıyla enerji dönüşümü yönünü değiştirmeye ve böylelikle enerjiyi geri kazanmaya yardımcı oluyor. Elektrik motoru hızlanmada mekanik enerji üretmek için elektrik enerjisiyle beslenirken, hızlanma pedalına basılmadığında ve yavaşlamada aracın kinetik enerjisi ile mekanik olarak tahrik ediliyor e böylelikle elektrik enerjisi geri kazanılıyor. Mercedes, modellerinde sunduğu farklı seviyelerdeki reküperasyon moduyla sürüş koşullarına göre verimlilik optimizasyonu yakalıyor. Kullanıcılar enerji geri kazanımı sistemini kendi sürüş dinamiklerine değerlendirerek, frenleme sisteminin ömrünü de uzatabiliyor.

Sürdürülebilirlik için geri dönüştürülmüş materyaller

Mercedes-Benz, “Ambition 2039” projesi kapsamında 20 yıl içinde karbon nötr yeni bir araç filosu sunmayı hedefliyor. Bu kapsamda elektrikli model ürün gamı tam gaz çeşitlenmeye devam ederken, üretim, lojistik gibi süreçlerin yanında araçlarda kullanılan malzemelerin de çevreye duyarlılık odağında kapsamlı bir planın parçaları olarak değerlendirildiğini görüyoruz.


Mercedes’in EQ ürün gamının ilk modeli olan EQC’de başlayan geri dönüştürülmüş malzeme kullanımı bugün ailenin en yeni modeli olan EQS’e de nüfuz ediyor. Araçlar karbon nötr bir yaklaşımla üretiliyor ve geri dönüştürülmüş iplikten üretilen halı gibi malzemelerle, kaynaklarını verimli kullanıyor. Lüks öğesi olan konsol ve kapılardaki deri kaplamaların üretimi, okyanuslardan toplanan plastik atıkların geri dönüştürülmesiyle üretiliyor. Bu da önümüzdeki süreçte lüks tüketimde de çevre dostu ögelerin istenildiğinde rahatlıkla daha fazla kullanılabileceği anlamına geliyor. Bununla birlikte aracın gözle görülmeyen pek çok yerindeki bölümde ekolojik malzemelerin kullanılmış olması da emisyonsuz ulaşımı tamamlayan önemli yardımcılar arasında.

ENERGIZING Comfort Felsefesi

ENERGIZING Comfort yaklaşımı, Mercedes’in kullanıcı deneyimini başka bir seviyede düşündüğünün somut kanıtları arasında. Sistem kapsamında çeşitli ses temaları, bireysel bir akustik kuruluma izin veriyor. Burmester surround ses sistemi ile birlikte EQS, Silver Waves ve Vivid Flux olmak üzere iki farklı ses teması sunuyor. Ses Deneyimleri, merkezi ekrandan seçilebiliyor veya kapatılabiliyor. Ayrıca etkileşimli sürüş sesi de iç mekandaki ses sisteminin hoparlörleri ile üretiliyor.

Orman Açıklığı, Denizin Sesi ve Yaz Yağmuru olmak üzere üç farklı ENERGIZING NATURE programı, ENERGIZING COMFORT’un yeni özelliği olarak sunuluyor. Bunlar, sürükleyici ve etkileyici bir kabin içi ses deneyimi sağlıyor. Bu sakinleştirici sesler, akustik çevrebilimci Gordon Hempton ile birlikte oluşturuluyor. ENERGIZING COMFORT’un parçası olan diğer programlar gibi, diğer duyulara hitap etmek için aydınlatma modları ve görüntüler de kullanılıyor. Tüm bu elemanlar, kullanıcıları hayatın akışındaki stresli anlarda uzaklaştırmada otomobili bir etmen hale getiriyor.

“HEPA Filtresi” ile kabin içerisinde üst düzey hava yönetimi

Mercedes, “ENERGIZING AIR CONTROL PLUS” adını verdiği yeni nesil sistem çerçevesinde hava kalitesi konusunda kapsamlı bir yaklaşım sergiliyor. EQS’te gördüğümüz sistem; filtreleme, sensörler, ekran konsepti ve klimadan oluşuyor. Özel filtreleme sistemiyle HEPA filtre, dış hava ile giren ince partikülleri, mikro partikülleri, polenleri ve diğer maddeleri yakalıyor. Aktif kömür kaplaması sayesinde kükürt dioksit, nitrojen oksitler ve kokular da azaltılıyor. HEPA filtre, virüsler ve bakteriler alanında “OFI CERT” ZG 250-1 sertifikasına sahip. Ön iklimlendirme özelliği ile araca binmeden içerideki hava temizlenebiliyor. Aracın dışındaki ve içindeki partikül seviyeleri de MBUX’te gösteriliyor ve özel hava kalitesi menüsünde ayrıntılı olarak izlenebiliyor. Dış ortamdaki hava kalitesinin düşük olması halinde sistem yan camları veya açılır cam tavanı kapatmayı öneriyor.

DIGITAL LIGHT akıllı ışık sistemi

Mercedes’in güvenlik ve teknolojiyi bir arada harmanladığı önemli bir başlık da ışıklandırma grubunda. Markanın devrim niteliğindeki son nesil teknolojisi “DIGITAL LIGHT” adı altında kullanıcılara sunuluyor. Akıllı yapıda olan bu far teknolojisi, ışığı 1,3 milyon mikro aynayla kıran ve yönlendiren her farda üç adet güçlü LED ışık modülünden oluşuyor. Buna bağlı olarak araç başına 2,6 milyon pikselden fazla çözünürlük elde ediliyor.


Yol görüşünün ekstrem şartlarda düşük olduğu dinamiklerde dahi üst seviye görüş vadeden sistem, diğer trafik koşullarına ve çevreye göre sürekli olarak uyarlanabiliyor. Bu HD sistem bir projektör gibi çalışır ve sürekli uyarlanan ışıkla, değişen trafik, yol veya hava koşullarına tepki vererek bunu yola yansıtıyor. Bu da sürücü için şerit takibi başta olmak üzere anlık değişimleri yakalamada bir kılavuz niteliğini de beraberinde getiriyor. Örneğin, araç şeridinden çıkarak karşı yönden akan trafiğe girme tehlikesinin sezerse, yola bir şerit tutma sembolü yansıtıyor. Son teknolojiyle harmanlanan ışıklandırma grubu aynı zamanda dış dünya ile iletişim niteliği taşımasıyla da öne çıkıyor. Mercedes otomobilleri, trafik ekosisteminin parçası olan yayaları algılayarak yere uyarı mesajlarını da yansıtıyor.

Detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.