reklamı kapat

POPÜLER

GoldenEye 007: Reloaded incelemesi

 - Güncelleme: 23 Şubat 2012 21:07

Halen daha oyun dünyasının en popüler tartışmalarından biri, konsolda FPS oynanır mı, oynanmaz mı üzerinedir… Aslında Medal of Honor gibi gibi bazı markalar konsolda doğmuştur. Bugün bile Killzone, Halo, Resistance gibi baba FPS oyunları da konsola özel olarak göze çarpıyor. Aslına bakarsanız bu duruma bizim yorumumuz bir konsol FPS’iyle, bir PC FPS’inin ayrı ayrı değerlendirilmesi yönünde. İki farklı oyun türü gibi değerlendirebiliriz kısacası. Ancak bu markalar içinde bir tanesi var ki 1997 yılında çıktığında yılın oyunu ödülüne layık görülmüştü. O oyun Nintendo 64 için çıkmış GoldenEye’dı. Oyun sadece çatışma dinamikleriyle değil, gizlilik gerektiren anlarıyla ve çeşitli mini oyunlarıyla da oyuncuları kendine hayran bırakmıştı. O tarihlerde devrim niteliğinde olan oyun, Wii için 2010 yılında tamamen yeniden tasarlanarak tekrar piyasaya çıkmıştı. Ve oyun her zaman olduğu gibi yine mükemmeldi.

KRALİÇENİN HİZMETİNDE
Her ne kadar eski GoldenEye filminde Pierce Brosnan başrolü oynasa da bu oyunda Daniel Craig tipi ve sesiyle başrolü oynuyor. Oyunun senaryosunu da hemen Quantum of Solace adlı son Bond filminin sonrasına göre yeniden ayarlamışlar. Yine küçük bir operasyon olarak başlayıp küresel bir komploya evrilen sürükleyici bir senaryo var karşımızda. Oyunun tüm dinamikleri modern bir FPS’de olması gerektiği şekilde tamamen elden geçirilmiş ancak Bond’un karakteri de unutulmamış. Yani oyun ne Modern Warfare gibi sürekli çatışmayla geçiyor, ne de Deus Ex gibi ağırlıklı olarak gizlilik gerektiren bölümler var. Oyun, aksiyon ve gizliliğin iyi bir harmanı olmuş. Bu durum görev yapılarının son derece çeşitli olmasını sağlamış. Açıkçası oyunun en güzel yanı da bu: Görevler içinde yaptıklarınız sürekli değişiyor. Kimi zaman ağır ve sıcak çatışmalara giriyorsunuz, kimi zamansa hiç kimseye görünmeden bir yere sızmanız gerekiyor. Oyunun çatışma dinamikleri bu tür bir oyundan beklenmeyecek kadar başarılı. Geliştiriciler üşenmeyip tüm silahların modellemelerini ve balistik ayarlarını en ince ayrıntısına kadar çalışmış. Özellikle vuruş hissi son derece başarılı. Her bir bölümde ve görevde farklı taktiklerle ilerlemeniz gerektiğini göz önüne alınca, silahların önemi bir kez daha çıkıyor ortaya. Her bir silah oyunu kozmetik anlamda iyileştiren bir araç olmaktan ziyade, görevin gerektirdiği taktik anlayışa uygun seçimler yapmanızı gerektiren unsurlara dönüşüyor oyun ilerledikçe. Örneğin, gizlilik gerektiren bölümlerde susturucu takılı bir silahla ilerlemeniz gerekiyor ancak yanınızda yine susturuculu bir MP5 hiç fena olmayabilir. Elbette oyun sadece çatışmaktan, savaşmaktan ibaret değil. Görevler sırasında bol bol Bond’un oyuncaklarını kullanma şansı da buluyorsunuz. Güvenlik sistemlerini bozmaktan, bilgisayarları hack’lemeye kadar türlü türlü cihaz emrinize amade durumda. Bu tip oyuncakların kullanımı görev çeşitliliğini artırdığı gibi oyunu daha keyifli bir hale getiriyor. Oyunun aksiyon sahnelerinden bahsetmeden geçmek olmaz. Yazının başında da belirttiğimiz gibi modern FPS oyunlarında gördüğümüz türden epik sahneleri bu oyunda da görebiliyoruz. Örneğin, son hızda bir aracın üzerinde giderken düşmanlarla çatışmak ya da bir odaya ani bir baskında bulunmak gibi sahnelerden bolca var. Baskın esnasında zaman yavaşlıyor ve siz düşmanlarınızı teker teker indirebiliyorsunuz. Oyunda bir de çok anlamlı bir şekilde kullanılan zorluk seviye sistemi bulunuyor. Oyundaki zorluğu artırdığınızda görevlere ek hedefler de ekleniyor. Örneğin, bir görevi kimseye görünmeden bitirmek ya da ekstra bir bilgiye ulaşmak gibi… Böylece oynama süresi uzamış ve oyunun tekrar oynanabilirliği artmış. Zorluk artırıldığında düşman sayısının artması yerine, görev sayısının artması son derece akıllıca verilmiş bir karar.

BOND VE OYUNCAKLARI
GoldenEye 007: Reloaded, Wii sürümünden oldukça farklı görünüyor. Grafiklerin tümü yüksek çözünürlük için yeniden elden geçirilmiş ve gayet iyi görünüyor. Eğer dilerseniz oyunu tamamen Move desteğiyle, yani hareket algılama teknolojisiyle de oynayabiliyorsunuz. Oyunun çok oyunculu seçenekleri de elden geçirilmiş ve yeni modlar eklenmiş. 16 kişiye kadar çevrim içi olarak oynayabiliyorsunuz. Yine bir arkadaşınızı yanınıza alıp tadına bakabileceğiniz co-op modu da bulunuyor. Kısacası oyunun hem tek kişilik seçeneği hem de çevrim içi seçenekleri dopdolu. Oyun PS3’e aktarılırken ödül sistemi de unutulmamış. Oynadıkça PS3’e özel ödüllere de sahip olabiliyorsunuz. Eğer bulabilirseniz oyunun bir de Koleksiyoner Versiyonu mevcut piyasada. Bu paketin içinde PlayStation kamerası olan PS Eye, Move seti, Sharpshooter ile birlikte geliyor ki oyunun asıl tadı da bir Sharpshooter ile oynanınca çıkıyor doğrusu.

BOND VE ARAÇLARI
Aslına bakarsanız oyunun sevmediğimiz tarafı olmadı. Sadece bir Call of Duty Modern Warfare 3 ya da Battlefield 3 kadar cilalanmış değil. Grafikler her ne kadar HD de olsa günümüz standartlarının görece altında. (Ama kötü göründüklerini söyleyemeyiz.) Oynanış çeşitli, senaryo ve anlatım gayet güzel. Oyun içinde canımızı sıkan tek şey zırt pırt devreye giren “quick-time event”ler oldu. (Doğru zamanda, doğru tuşlara basma mini oyunu.) Oldukça anlamsız zamanlarda giren bu mini oyunlar, senaryonun ve gidişatın akıcılığını bozmuş ve oyunun temposunun düşmesine sebep olmuş. Keşke hiç koymasalarmış. Tam oyunun ritmini bulmuş, kendimizi oyunun akışına kaptırmışken, araya giren bir “quick-time event” ve ardından gelen “Game Over” ibaresi bizi zaman zaman oyundan soğutabiliyor. Bir başka eleştirimizse yapay zekanın zaman zaman saçmalamasına. Aslında gayet tatminkar olsa da aralıklarla düşmanlar tepki vermeyebiliyor. Elbette bu kalitedeki bir oyun için oldukça can sıkıcı bir durum.

SIRA GELİR Mİ?
Uzun lafın kısası karşımızda neredeyse en iyi FPS oyunlarıyla bile başa çıkabilecek kadar sıkı bir oyun var. Eğer bunca oyun arasında zaman bulup da oynayabilirseniz GoldenEye 007: Reloaded size kesinlikle keyifli saatler vadediyor. Açıkçası şu sıralar oynayacak bunca oyun varken sıra buna gelir mi bilemiyoruz ancak özellikle Bond severler bu oyuna bayılacaktır. Eğer FPS oyunlarına karşı da ayrı bir ilginiz varsa GoldenEye 007: Reloaded’ı denemeden geçmemenizi tavsiye ederiz. Özellikle karışık kontrol şemalarıyla uğraşmadan kaliteli bir FPS deneyimi yaşamak istiyorsanız es geçmemelisiniz.