reklamı kapat

POPÜLER

MAG incelemesi

 - Güncelleme: 05 Mayıs 2010 09:18

Nasıl siper alınacağını, ne zaman koşulacağını, ne zaman ve nasıl ateş edileceğini birer ikişer çözüyorduk. Çok geçmeden tam teşekküllü bir asker haline gelmiştik. Fakat savaş daha yeni başlıyordu.

BAZEN BÜYÜKLÜK ÖNEMLİDİR
MAG aslında kulağa şarjörün İngilizcesi olan ‘magazine’ kelimesinin kısa hali gibi gelse de, Massive Action Game’in kısaltılmış hali. Yani, Devasa Aksiyon Oyunu… Öncelikle oyunun bu adı sonuna kadar hak ettiğini belirtelim. En küçük haritayı bile yaya olarak bir saatten aşağı bir sürede gezemiyorsunuz. Eh, küçük bir haritanın içine de bu kadar çok oyuncuyu sığdıramazsınız. Zaten oyunda uygulamanız gereken ilk taktik haritayı öğrenmek olmalı. Haritanın tümünü tek bir elde öğrenmeniz mümkün değil. Sadece oynadığınız oyunun tipine göre ‘spawn’ noktalarınızın çevresini iyi öğrenmek ve düşmanla ilk karşılaşmayı daha çok nerede yaşadığınızı tespit etmeniz gerek. Genel olarak haritaları kavramak için oyunun başında epeyce bir zaman harcamanız gerekiyor. MAG sadece online olarak oynanan bir oyun. Yani tamamen gerçek kişilere karşı oynuyorsunuz. Bu nedenle oyunun heyecan dozu had safhada. Karşınızda yapay zeka değil, kanlı canlı ve nefes alan oyuncular olduğunu bilmek ve hissetmek gayet eğlenceli. Ne var ki oyunda, en azından ilk başlarda hayatta kalmak hayli zor. Sabırlı olmalı, taktik belirlemeli ve hedeflerinizi koymalısınız. Gereksiz kahramanlıklara girerseniz, eleğe dönersiniz. Mutlaka siper alarak ilerlemeli ve başınızı saklayarak gitmelisiniz. Oyuna alıştıkça daha çok içine girecek ve başından kalkamaz olacaksınız. Niye mi? Çünkü MAG’ın oyuncusunu sonuna kadar ödüllendiren bir sistemi var. Oynadıkça tecrübe kazanacak, tecrübe kazandıkça rütbe atlayacaksınız. MAG’de rütbe atlamak sadece yeni silah ve ekipmanlar anlamına gelmiyor. Bildiğiniz komutan oluyorsunuz oyunda. Askerlerinizin başına geçiyor ve taktik belirliyorsunuz. Her sekiz kişi bir takım oluşturuyor, her dört takımsa bir müfreze. Dört müfrezeyse bir şirket anlamına geliyor ki sanırım burada savaşın üç farklı PMC (Private Military Company – Özel Askeri Şirket) arasında yaşandığını belirtmem gerekiyor. Üç şirketin yapıları birbirinden oldukça farklı olsa da temel olarak oynanışta pek bir şey değiştirmiyor. Toparlamak gerekirse rütbe atladıkça takım lideri, müfreze komutanı ve şirket lideri gibi konumlara yükselebiliyorsunuz. Elbette ki yukarı tırmanmak tamamen sizin oyunu ne kadar çok ya da iyi oynadığınıza bağlı ancak doğru seçimlerle kısa sürece yükselmeniz olası. En tepeye hemen çıkamasanız bile takım lideri olabilirsiniz. Öncelikle savaş kitlerinizi doğru planlamanız gerekiyor. Bu bağlamda oyunun size başlangıçta verdiği silahların hiç de yabana atılır cinsten olmadığını söylememiz gerek. Her sınıftan silah ve cephaneniz var ancak bunlar giriş seviyesi malzemeler. Yine de rütbe atladıkça gelen silahları gördüğünüz zaman dönüp de varsayılan silahlarla oynamayacaksınız.

SİLAHINIZI SEÇİN
Her duruma ve koşula uygun silah bulunuyor. Örneğin, oyunun başında üç set silah bulundurabiliyor ve bu setleri her spawn sırasında değiştirme şansınız oluyor. Diyelim ki takım arkadaşlarınızı takip edip araziye ineceksiniz. Kapın makineli tüfeği ve el bombalarını gidin. Ya da işinizi uzaktan sessizce mi halletmek istiyorsunuz? O zaman alın bir nişancı tüfeği ve gaz bombası, hem mobil durumda olun, hem de sıcak çatışmadan kaçın. Elbette ki tüm bunlarda aynı anda uzmanlaşmak pek kolay değil, bu nedenle başlarken birine odaklanmak daha doğru bir tercih.

DÜELLOYA HAZIR OLUN
Kimi forumlarda çeşitli bağlantı problemleri ve lag sorunlarının olduğunu okusak da biz böyle bir duruma rastlamadık. Oyunu gayet akıcı bir şekilde Avrupa serverları üzerinden oynadık. Oyuncu sayısı artıp harita büyüdükçe yükleme süreleri uzuyor sadece ancak bu da oyunun ritmini baltalayacak kadar değil. Bu arada oyunu mutlaka bir Bluetooth kulaklıkla oynamanızı tavsiye ediyoruz. İnanın kocaman bir savaşın ortasında sessiz kalmak istemezsiniz. Takım arkadaşlarınızla haberleşmek çok ama çok önemli bir hale gelebiliyor.

İNCE ÇİZGİ
Arma II olsun, Operation Flashpoint olsun neredeyse askeri birer simülasyon gibiydi. MAG eğlence ve gerçekçilik arasındaki o ince çizgiyi iyi yakalamış. Atmosfer, müzikler, silahlar ve silahların balistik gerçekçilikleri son derece yerinde. Yapımcı Zipper’ı tebrik etmek gerek. Oyunu geliştirme sürecinde verdikleri tüm sözleri tuttular. Gayet büyük ve eğlenceli bir savaş ortamı yaratarak PlayStation 3 sahiplerinin bayram etmesini sağladılar. Eğer bir PS3’ünüz varsa, bu aralar yaşadınız demektir.

PUSUmag-1Oyuna başlarken görünmez olmanız son derece önemli. Yani görünmez derken düşmanla sıcak çatışmadan kaçınmanızdan bahsediyoruz. Elinize bir saldırı tüfeği alıp dalmak pek gereksiz. Alın bir nişancı silahı saklanın.

SEÇİMmag-2Silah setlerini belirlemek oyunda çok şey demek. Oyunu nasıl oynayacağınızı tamamen etkiliyor bunu yapmak. Ağır silah olarak ne seçtiğiniz son derece önemli. Bazuka seçtiyseniz tüfek taşıyamıyorsunuz.

KOŞMAKmag-3Siperler arasında koşamazsanız, işiniz çabuk görülüyor. Çevrenizde korunak olarak kullanabileceğiniz ne varsa çok iyi gözlemlemeniz gerek. Aralarında koşarak ilerleyerek hedefinize daha çabuk ulaşabilirsiniz.

TÜNELLERmag-4Haritalarda oldukça geniş alanlar kadar dar tüneller de bulunuyor. Eğer frag almakta zorlanıyorsanız, buralarda dikkatli oynayarak sıralamalarda üst sıralarda tırmanabilirsiniz.

SIRALAMAmag-5Savaşları kaçıncı sırada bitirdiğiniz, yani kaç frag yapıp kaç kere öldüğünüz, seviye atlamanızı belirleyen ilk kriter. Bir şekilde takım lideri ya da komutan olmak istiyorsanız, iyi oynamak zorundasınız.

OYNANABİLİRLİK
-4YILDIZ-

GRAFİK
-4YILDIZ-

EĞLENCE
-5YILDIZ-

SES – MÜZİK
-4YILDIZ-

YAPIMCI
ZIPPER INTERACTIVE

DAĞITICI
SCEE

PLATFORM
PS3