reklamı kapat

POPÜLER

TAYSAD koronavirüs

TAYSAD’dan Koronavirüs’ün Türkiye otomobil piyasasına etkisiyle ilgili önemli açıklama

 - Güncelleme: 23 Mart 2020 14:48

Otomotiv Sanayii Derneği’nin ardından Koronavirüs süreciyle ilgili bir açıklama da Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği TAYSAD üzerinden geldi.

Türkiye’de 400’ü aşkın üyesi ile otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi olan TAYSAD da gündemin ana maddesi olan Koronavirüs etkileriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kanca, salgının otomotiv ve tedarik sanayisine olan etkileri konusunda konuştu. Avrupa otomotiv pazarındaki düşüşün Mart ayında daha da artacağını vurgulayan Kanca, “Araç üreticileri üretime ara vermeye başladılar ve bunun yansıması olarak Türk otomotiv tedarik sanayisi de değişik seviyelerde önlem almak zorunda kalıyor” dedi. TAYSAD’ın krizin yönetimine ilişkin üyeleriyle sürekli bilgi paylaşımında bulunduğunu aktaran Kanca, “Üyelerimizin yüzde 80’i bu ayın son haftasında üretimi azaltacak. Yüzde 15’i ise 20 Mart’tan itibaren 2 haftalığına işletmelerini kapatma kararı aldı. Üyelerimizin yüzde 5’i de üretime devam eden ana sanayi firmalarına veya özellikle Uzakdoğu odaklı firmalara çalıştıkları için faaliyetlerine normal şekilde devam ediyor.” ifadelerine yer verdi.

Koronavirüs salgınıyla 2020 yılı ihracatımız, yaklaşık yüzde 20 azalma riskini taşıyor

Araç satışlarındaki düşüş nedeniyle araç üreticilerinin üretime ara vermeye başladıklarını anımsatan Kanca, “Bunun yansıması olarak Türk otomotiv tedarik sanayisi de değişik seviyelerde önlem almak zorunda kalıyor. Krizin şu andaki görüntüsüne göre, 2020 yılı ihracatımızın yaklaşık yüzde 20 azalma riski taşıdığını söylemek yanlış olmayacak. Krizin etkilerinin, sektör ve ülkemiz için en aza indirilmesi amacıyla elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Bu yıla girerken Çin pazarı kaynaklı olarak dünya otomotiv sektöründe daralma yaşanmasının tahmin edildiğini ancak TAYSAD olarak Türkiye pazarı için karamsar bir tablo öngörmediklerini vurgulayan Kanca, “Son birkaç haftada yaşadıklarımız, geleceğe ilişkin tahminde bulunmamızı zorlaştırıyor

Krizin bu hafta itibariyle Türkiye pazarını da etkilemeye başladığına dikkat çeken Kanca, “Avrupa’da olduğu gibi Türkiye pazarındaki araç üreticilerinin de neredeyse tamamı belli bir süre üretime ara verdiğini açıkladı. Tofaş ve OYAK Renault ise gerek yurt içi gerekse virüs salgını olmayan pazarlara yönelik siparişlerini düşünerek, tedarik konusunda sıkıntı yaşamadıkları sürece üretime devam edeceklerini belirtti. Ayrıca, Avrupalı bazı OEM’ler, bir yandan üretimi durdurduğunu açıklasa da bir yandan da emniyet stoku yapmak amacıyla tedarikçilerinden parça almaya devam ediyor. Bu durum, tedarik sanayicilerimizin de üretimi tamamen durdurmadan, kısmi çalışma yapmak zorunda kalacakları anlamına geliyor.

Yılsonuna yansımasının nasıl olacağına dair bir rakam verebilmek ise son derece güç. Bu gidişatın ne kadar devam edeceği herkesin merak konusu. Biz; en az birkaç ay sürecek ve bu süre içinde de fabrikaların birkaç haftadan fazla ‘kapalı’ kalmasını gerektirecek bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz. İşlerin normale dönmesi, Avrupa pazarında araç satışlarının normale dönmesi ile mümkün. Bu da ancak Covid-19 probleminin çözümü ile mümkün. Problem çözülene kadar hem Türkiye hem de Avrupa pazarlarında satışların ve dolayısı ile peşinden üretimin normalleşmesi zor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Çalışanların durumuna da değinen Kanca, “Krizin ne kadar süreceğinin belirsiz olması sebebiyle çalışanların gelir açısından mağdur olmaması için acilen kısa süreli çalışma ödeneği mevzuatı güncellenmeli, başvurular çok hızlı işleme alınmalı. Avrupa ülkelerinde açıklanan önlem paketlerine baktığımızda Türkiye’nin önemli bir değeri olan sanayi şirketlerine, işletmelerine yönelik tedbirlerin, desteklerin çok ciddi miktarda artırılması gerekiyor. İçinde bulunduğumuz kriz, öncelikle toplum sağlığını ama daha sonra da ciddi anlamda ekonominin bozulmasını, işsizliğin artmasını da tehdit ediyor. Hepimizin beklentisi yaşanan Koronavirüs salgınının en kısa sürede kontrol altına alınması, ülkemiz ve dünya için en az hasarla atlatılması” dedi.