reklamı kapat

POPÜLER

Total War: Warhammer incelemesi

ek-1

TAKTİSYENİN FANTASTİKLE İMTİHANI

Şimdi eğer daha önce bir Total War oyunu oynadıysanız, sistemsel anlamda bildiklerinizi bir köşeye yazın. Sonra bunları; trolldür, orktur işte ne bilelim ejderhadır bilumum fantastik unsurla birleştirin, alın size Total War: Warhammer. Tamam tamam, elbette bu kadar yüzeysel değil hiçbir şey. Söylediğimiz gibi Warhammer çok büyük bir külliyat ve onu hakkını vererek işleyebilmek için tüm elementlerini düzgünce ele almak gerekiyor.

Oyunda dört ana sınıfımız bulunuyor. Bunlar; Empire (İnsanlar), Dwarfs (Bildiğimiz cüceler), Greenskins (İşte ork, goblin gibi aklınıza yeşil renkli ne gelirse) ve Vampire Counts (Bunu açıklamaya gerek yok sanki). Oynanabilir olarak sunulan bu dört sınıfın hepsinin kendi hikayesi, oynayış düzeni ve motivasyonları bulunuyor. Ancak kendi aralarında Total War’a yakışır şekilde mücadeleler ve ittifaklara girişseler de, sonuçta mutlak hedef Warhammer’ın değişmez kötüsü Chaos oluyor. Kuzeyden gelen bu durdurulması güç tehlike, elbette bir anda akıllara Game of Thrones’u da getirmiyor değil. Olur da yolumuz bir şekilde fantastik bir dünyaya düşerse kuzeyden uzak durmakta fayda var sanki.

Bu arada Chaos sınıfı oyunu ön sipariş verenler ve ilk hafta satın alanlar için de oynanabilir olarak sunulmuş durumda. İsteyenler indirilebilir içerik olarak da bu sınıfa sahip olabilir. Ancak biz önceliğimizi standart sınıflara verelim. İnsanlar, genel olarak çoğu yerde olduğu gibi, her şeyi biraz biraz yapabilen orta şeker bir sınıf. Bunun yanında cüceler teknolojiyi ve dolayısıyla silahları daha iyi kullanabilirken, vampirler büyünün gücünü arkalarına alıyor. Yeşil derili arkadaşlarımız ise her şeyi bir kenara bırakıp, yıkıcı güçleriyle ne var ne yok yıkıp geçmeyi tercih ediyor. Gördüğünüz gibi hiçbir şey bilmediğimiz yapıda değil. Ancak bunun nedeni Warhammer’ın 30 yıldan eski bir geçmişe sahip olması ve zaten bu bilgilerin oluşmasında direkt olarak katkısının bulunması.

KIR ZİNCİRLERİNİ!
Sanıyoruz ki Warhammer evreninin buraya entegre edilmiş olmasının en büyük faydası, Creative Assembly’nin bazı konularda kısıtlamalarından kurtulması olmuş. Tarihi dönemleri ele aldıklarında doğal olarak gerçekliğin yansıttıklarını ve var olan bilgileri kullanmak zorunda kalıyorlardı. Ancak artık ellerinde fantastik bir dünya var ve en basit tabirle, ne isterlerse onu yapabilirler. Bu anlamda da ellerini hiç korkak alıştırmamışlar doğrusu.

Savaş alanında büyüler, devasa yaratıklar, yer altında dolaşan birlikler, gidişatı kökünden değiştirebilecek doğa üstü özelliklere sahip kahramanlar derken bambaşka bir savaş arenası yaratmışlar. İşte tam burada kalbimizi çaldı oyun. Çünkü içerik bu kadar farklı olmasına rağmen, bir şekilde bildiğimiz Total War olmayı da fazlasıyla başarmışlar.